Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı (IEA) Fatih Birol'un TÜSİAD etkinliğinde yaptığı konuşmanın detaylarını bugünkü köşesinde paylaştı.
Fatih Birol, konuşmasında mevcut enerji krizinin 1970'lerdeki petrol krizinden daha büyük olduğunu dile getirdiğini belirterek, petrol konusunda atılacak adımlar hakkında bilgi vermiş. Petrol konusunda endişelerin giderilmesi için üretimin artırılması, petrol stoklarının arzı ve tüketimin kısılmasının masada olduğunu ifade eden Birol, "Son birkaç hafta içerisinde iki kez ki 50 yıllık tarihimizde 5 kez yaptık bunu, günlük 1,5 milyon varili aşan petrolü piyasalara verdik. Piyasalarda fiyatların biraz olsun düşmesinin nedenlerinden biri de bu" ifadelerini kullanmış.
"Yüksek ve volatil petrol ve doğalgaz fiyatlarıyla yaşamak zorunda kalacağız" diyen Fatih Birol, "Petrolde endişem yaz ayları için, doğalgazda ise özellikle Avrupa’da önümüzdeki kış ayları zor geçecek. Doğalgaz fiyatları yaz aylarında kullanımın azalmasından dolayı yüzde 40 kadar daha düşük gerçekleşir. Bu yaz ne kadar düşeceğini göreceğiz. Ama daha uzun vadede doğalgaz fiyatları yüksek kalmaya devam edecek." açıklamasında bulundu.
İşte Abdurrahman Yıldırım'ın o yazısı:
Ukrayna savaşının başladığı tarih olan 24 Şubat'ın 1.global enerji krizinin başlangıcı olabileceğini belirten Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı (IEA) Fatih Birol, mevcut krizin 1970'lerdeki petrol krizinden daha büyük olduğunu belirtti.
TÜSİAD etkinliğinde konuşan Fatih Birol, 1970’teki petrol kriziyle karşılaştırma yaptığı mevcut enerji krizinin farkını şöyle açıkladı:
“ Sadece petrol piyasaları değil doğalgaz piyasaları, kömür hatta uranyum piyasaları ciddi olarak etkilendi ve etkilenecek. İşin, jeopolitik boyutları da 70’dekinden çok daha büyük. Büyüme ihtimali de oldukça yüksek.
Niye böyle? Çünkü Rusya dünyanın bir numaralı petrol ve doğalgaz ihracatçısı. Dünya ekonomisinin dayandığı en önemli iki kaynak. Doğalgaz Avrupa için çok daha önemli ve ihtiyacının %45’ini Rusya’dan alıyor, 10 yıllardır süregelen enerji partnerliği var.
Bütün Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı önemli politik ve ekonomik yaptırım kararları aldı. Bu kararların enerjiye son derece ciddi yansımaları oldu ve olacak. Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, Almanya ve İtalya Rusya’ya en çok bağımlı ülkeler. Almanya’nın 24 saat içinde yaptığı dönüş takdire şayan.
Şu an Avrupa'da Rusya'dan enerji ithalatını azaltmak mı yoksa sıfıra indirmek mi tartışılıyor. Ancak rafineriler Rusya’dan gelen petrole göre kurulmuş, kısa zamanda dönüştürmek zor ama imkansız değil. Rusya’dan enerji ithalatının tamamen sıfıra indirilmesi bir günde olmaz.”
YAZ AYLARI PETROL TALEBİ GÜÇLÜ
100 dolarlık petrol fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirten Fatih Birol Covid sonrası canlanma ile petrol talebinin hızla arttığını kaydetti. “Talep güçlü” diyen ve Kuzey Yarım Kürede yaz aylarında petrol kullanımının arttığına işaret eden Fatih Birol “Yaz sezonunda petrol tüketiminde artış oluyor. Bu fiyatları yukarı çekiyor” dedi.
Petrolün arz yönüne değinen Fatih Birol durumun sıkıntılı olduğunu, birçok ülkenin Rus petrolünü almama kararı verdiğini söyledi. “Rus petrolünün piyasaya arzında büyük bir düşüş var. Bu karşılanabilecek mi ve fiyatlar ne olacak?” diye soran Fatih. Birol açıklamalarını şöyle sürdürdü:
TÜKETİM KISILMASI GÜNDEME GELECEK
“ Arz yönünü destekleyecek gelişmelerden ilki, önümüzdeki aylarda üç ülkeden ciddi üretim artışları bekliyoruz. Amerika, Kanada, Brezilya’da üretim artışları gündemdeydi, şimdi bazı tedbirlerle daha da artacak. Ancak üretim artışları kaybolan Rus petrolünü dengelemek için yeterli değil.
Arzı destekleyen ikinci gelişme ise Uluslararası Enerji Ajansına üye olmak için ülkelerin ciddi anlamda petrolü stoklamaları lazım. Biz bu olağanüstü durumu göze alarak, son birkaç hafta içerisinde iki kez ki 50 yıllık tarihimizde 5 kez yaptık bunu, günlük 1,5 milyon varili aşan petrolü piyasalara verdik. Piyasalarda fiyatların biraz olsun düşmesinin nedenlerinden biri de bu.
Hala stoklarımız var. Şimdiye kadar stoklarımızın yüzde 10'unu arz ettik. Gerek olursa tekrardan stok arzı yapmamak için bir neden yok.
Piyasayı dengelenmesi için mecburi olarak görülen üçüncü seçenek tüketimin kısılması. 22 Nisan’da başlatılacak 10 maddelik önlemler arasında otoyollarda hız limitlerinin düşürülmesi, büyük şehirlerde toplu taşımanın öne çıkarılması, tek-çift plaka uygulaması, arabasız Pazar günleri gibi uygulamalar yer alacak.”
DOĞALGAZDA ÜÇ ÖNLEM
Rusya'dan doğal gaz ithalatının azaltılması için uzun dönemli kontratların yenilenmemesi gerektiğine dikkati çeken Fatih Birol, Norveç, Azerbaycan, ABD ve Katar'ın üretim artışıyla Rusya'dan gelen ithalatın bir kısmını karşılayabileceğini kaydetti.
Rusya’dan boşalacak arz tarafının dengelenmesi açısından üç önlemin gündeme geleceğini aktaran Fatih Birol bunları şöyle sıraladı:
“ Doğalgazda ilk önlem olarak tüketimin kısılması yoluna gidilebilir. Bunlardan birincisi termostatların 2 derece azaltılması olacak.
İkinci önlem olarak enerjide kaynak çeşitliliğine giderek doğalgazı ikame etmek mümkün olabilir. Yenilenebilir enerjide Avrupa'da işin bürokrasisini kısaltıyoruz. Çok daha çabuk rüzgar ve güneş tesisi kurulacak.
Belçika ve Almanya'ya nükleerden çıkışı bir kez daha düşünmelerini söyledik. Belçika hükümeti ertelemeyi kabul etti ve iki santral için 10 yıllık erteleme kararı aldı. Almanya, şu anda çıkacağını düşündüğü nükleer santral için bunun teknik olarak mümkün olup olmadığını inceliyor.
Üçüncüsü, Avrupa'daki gazın en büyük kısmı ısıtmada kullanılıyor. Yeşil dönüşüme yardımcı olmak için şu anda toplam bina stokunun yüzde 1'inde yalıtım ve renovasyon yapılıyor. Bunun yüzde 2'ye çıkarılması hedefleniyor.
Bu yapılabilirse Avrupa'nın tasarruf ettiği doğalgaz oranı, Nord Stream-1 dediğimiz en büyük boru hattının Avrupa'ya getirdiği 20 milyar metreküp gaza bedel olacak.”
FİYATLAR YÜKSEK KALACAK
Fatih Birol toplantıya katılanların sorularını yanıtlarken hem petrol hem doğalgaz fiyatlarında yüksek ve volatil hareketlerin devam edeceğini belirterek şu tespitlerde bulundu:
“ Petrolde endişem yaz ayları için, doğalgazda ise özellikle Avrupa’da önümüzdeki kış ayları zor geçecek. Planlanmış kısıtlamalar görebiliriz.
Doğalgaz fiyatları yaz aylarında kullanımın azalmasından dolayı yüzde 40 kadar daha düşük gerçekleşir. Bu yaz ne kadar düşeceğini göreceğiz. Ama daha uzun vadede doğalgaz fiyatları yüksek kalmaya devam edecek.
Yüksek fiyatlar yenilenebilir enerji yatırımlarını çok rahatlıkla finanse edebilir.
ÜÇ ÖNEMLİ ÇIKARIM
Durumun nereye varacağına jeopolitik gelişmeler yön verecek. Gelinen aşamada üç önemli çıkarım yapmak mümkün.
1-Yüksek ve volatil petrol ve doğalgaz fiyatlarıyla yaşamak zorunda kalacağız. Eğer iyi bir sürpriz ortaya çıkmazsa.
2-Rusya enerjide dünyanın en önemli süper güçlerinden biriydi. Bu zemini ve gücünü yitirecek.
3-70’lerde petrol krizleri oldu, resesyona girdik. Ancak enerjide inovasyon dönemi başladı, nükleer enerji doğdu. Şimdi de enerjide güçlü bir atılım olacağını düşünüyorum. Hidrojen enerjisinde ve alternatif enerjilerde hızlı yenilikler olabilir.”
DIŞA BAĞIMLILIK VE ARZ GÜVENLİĞİ
TÜSİAD’ın yeni başkanı Orhan Turan da ülkelerin büyüme politikalarının yeşil ve dijital dönüşüm etrafında şekillendiğini belirterek şunları söyledi:
" Ukrayna-Rusya savaşı hem küresel ölçekte yaşanan gelişmelerin enerji maliyetleri üzerindeki etkisini hem de enerjide dışa ve fosil kaynaklara bağımlılığın derecesini gözler önüne serdi. Enerji politikası son dönemde hızla enerji dönüşümü ve arz güvenliğine kaydı."
Uzun dönemli enerji planlamasının önemine dikkati çeken Orhan Turan "Bu planın arz güvenliği, öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik prensiplerini bütüncül gözetmesi kritik önem taşıyor. Etkili bir kaynak ve rezerv planlamasını, hidrojen gibi yüksek potansiyel taşıyan alanlarda, güçlü bir teknoloji ve inovasyon desteğini ekonominin enerjiye ulaşılabilirliğinin artırılmasını öncelemeliyiz" diye konuştu.
KAYNAK : Habertürk/Abdurrahman Yıldırım