Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üyelik için resmi başvuru yaptı. Türkiye, teröre desteğini gizlemeyen iki ülkenin üyeliğine kapıyı kapattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce Yunanistan'ın NATO'ya üyeliği sürecinde Türkiye'nin hataya düştüğünü ama bu sefer aynı hataya düşmek istemediklerini söyledi.
Kanal7 Dış Haberler Koordinatörü Taha Dağlı, Haber7'deki yazısında dikkati çeken bir analiz kaleme aldı. Dağlı'nın bugünkü yazısı şöyle:
Gündem İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyeliğine Türkiye’nin ne diyeceği. Veto mu edecek, evet mi diyecek? Türkiye veto etmesin diye bu iki ülke neler vaat edecek? Herkes bunları konuşuyor.
Bu konu İsveç ile Finlandiya’yla sınırlı değil. Bu bir NATO meselesi. Burada asıl muhatap da ABD’dir.
İsveç ile Finlandiya, Türkiye’ye PKK ya da yaptırımlar konusunda bazı taahhütlerde bulunabilir.
İsveç ile Finlandiya’dan ziyade ABD’nin ne vereceği daha önemli.
Biz NATO gündemine yoğunlaşmışken Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ABD ziyareti dikkatten kaçmasın. Miçotakis ABD kongresinde “Türkiye Kıbrıs’ta işgalcidir, iki devletli çözümü asla kabul etmiyoruz” dedi, Türkiye’ye F16 satışının yapılmamasını istedi. Kongredeki herkes bu sözleri alkışladı.
Burada enteresan olan hem de çok enteresan olan bir şey var. Amerikalıların kendi kongrelerinde kürsüye çıkardığı ve sırf Türkiye’ye salladı diye alkışladığı o Yunan Başbakan, ülkesinin en büyük limanı olan Pire limanını, Amerikalıların “asıl tehdit” deyip, durdurmaya çalıştığı Çin’e sattı.
Amerika bugün Rusya’ya diz çöktürmeye çalışıyor. Çünkü asıl amaçları Çin. Rusya öyle bir hale gelmeli ki Çin’le birlik olamamalı. Amerika Çin’i köşeye sıkıştırmak için önce Rusya’nın fişini çekme peşinde. Çin konusunda bu kadar planlı davranıyor Amerika.
Ama aynı Amerika, Çin’e en büyük limanını satan Yunanistan’ın Türkiye düşmanlığını büyük bir keyifle izliyor. Tamam Yunanistan, ABD üssü haline geldi. Buradaki Çin tehdidine karşı Amerika, Yunanistan’ı askeri karargah haline getirdi. Ama aynı zamanda Yunanistan’ı Türkiye’ye yönelik saldırganlık için cesaretlendiriyor.
Yunanistan’ı ABD ve Avrupa için bu kadar değerli kılan ne? Tek bir özelliği var Yunanistan’ın, o da Türkiye ile komşu olması. Türkiye olmasa, Yunanistan’ın zerre kadar kıymeti olmaz ABD ile Avrupa’nın gözünde.
Türkiye’nin buradaki varlığı, gücü Amerika’ya neler neler yaptırıyor? Çin’e liman satan Yunanistan’ı el üstünde tutup, “Türkiye Kıbrıs’ta işgalcidir” dedi diye alkışlıyorlar. Ama bununla da yetinilmiyor. Üstüne bir de Türkiye proje ortağı olduğu halde, Türkiye parasını ödediği halde Türkiye’ye vermedikleri F35’leri Yunanistan’a vermeye kalkıyorlar.
ABD’nin Yunanistan’ı bu denli şımartmasına asla şaşırmıyoruz. Yunanistan için yaptıkları her şey, Türkiye’nin gücünü gösteriyor.
Finlandiya ile İsveç, Türkiye’nin NATO’daki oyu için PKK’nın türevlerini terör örgütü kabul etse de, bunlara desteği kesiyoruz, diye imzalı kağıt verse de, asıl bir şeyler vermesi gereken taraf ABD’dir.
En başta F16’ları acilen satmalılar. Hemen ardından da F35 programına Türkiye’yi dahil etmeliler. PYD’ye bir daha silah vermeliler. Verdiklerini de geri toplamalılar.
PKK, Türkiye’nin kendi başına çözebildiği bir mesele. Terörün tamamı öyle aslında. Ortağız deyip, teröre destek vererek, iki yüzlülük yapmak sürdürülebilir bir şey değil. Hadi bu huydan vaz geçmiyorsunuz ama Türkiye’ye ambargoymuş, yaptırımmış, bu devir kapanmalı artık. Türkiye NATO’nun önemli müttefiki diye her zaman her yerde söylüyorlar. Bu sözlerin hakkını Türkiye’ye bir an önce teslim etmeliler. Bunu sağlayacak taraf da İsveç ile Finlandiya değil, Amerika’dır. Yapacakları şey de gayet basittir. Artık Türkiye ile ilişkilerinde eşitlik ilkesini kabullenecekler. İstemeye istemeye olsa da bunu yaptıkları an bir çok şey yoluna girmeye başlayacaktır.
KAYNAK : HABER7