AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, emekli cumhurbaşkanı, TBMM başkanı, bakan, bakan yardımcısı ve milletvekili maaşlarının cumhurbaşkanı maaşına bağlı olduğunu belirterek, "Muhalefet bize, 'Eğer böyle kalırsa, milletvekillerinin emekli maaşları hakimlerin altında kalacak. Ne olur artırın' diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi maaşına zam istememesine rağmen, emekli milletvekillerinin maaşı düşük kalmasın diye artırıyor" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürüyor.
AK Parti Uşak Milletvekili Güneş, muhalefetin, ülkedeki olumsuz ekonomik gelişmelerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tuttuğuna işaret ederek, ABD ve Avrupa ülkelerinde de görülen küresel olumsuz ekonomik verilerin sorumlusu olarak da Erdoğan'ı görüp görmediklerini sordu.
Türkiye'deki olumlu ekonomik gelişmeleri sıralayan Güneş, üretimin arttığını, istihdam ve ihracatta rekorlar kırıldığını kaydetti. Faiz oranının artırılması halinde bu gelişmelerin yaşanamayacağına işaret eden Güneş, vatandaşın, ekonomik sorunların çözümünü AK Parti'den beklediğini anlattı.
"O ZAMAN 'BİZ ALMAYACAĞIZ' DEYİN"
Güneş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ödeneğiyle ilgili tartışmaları anımsatarak, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı maaşına bağlı olan emekli cumhurbaşkanı, TBMM başkanı, bakan, bakan yardımcısı, milletvekili maaşları var. Muhalefet bize, 'Eğer böyle kalırsa, milletvekillerinin emekli maaşları hakimlerin altında kalacak. Ne olur artırın' diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi maaşına zam istememesine rağmen, emekli milletvekillerinin maaşı düşük kalmasın diye artırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel 'Cumhurbaşkanı kendi lehine bütçeyi artırdı' diyorlar. Sizin için artırdı. Bunu özelde bize söylemiyor musunuz? Niye kameranın karşısına geçip de vatandaşı aldatıyorsunuz? O zaman, 'Biz bunu almayacağız' deyin."
"DEMOKRASİMİZ GÜÇLENDİ"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, "Türkiye'de devlet krizi olduğu" eleştirilerini yanıtladı.
Türkiye'de demokrasinin güçlendiğini ve ülkenin, milletler camiası içerisinde güçlü bir konuma geçtiğini kaydeden Aksu, "Bir devlet krizi yoktur ama bir devlet krizi çıkarmak için her türlü yolu deneyenler, bu amaçla Türkiye hasmı çevrelerle iş birliği yapanlar vardır. Ancak başaramayacaklar. Türkiye, lider ülke ve küresel güç olma ülküsünü gerçekleştirmek amacıyla yoluna devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, muhalefetin iktidarı eleştirmesini "devlet düşmanlığı" olarak nitelendirmenin doğru olmadığını, muhalefetin eleştirilerinin, iktidarın devlete zarar vermesinin önüne geçmeyi hedeflediğini söyledi.
İktidarın, ekonomideki olumsuz gelişmelerin gerekçesi olarak "dış güçler" söylemini dile getirdiğini savunan Arı, "Artık bu hikayeleri bir tarafa bırakmak ve gerçekleri görmek zorundasınız." diye konuştu.
Arı, kur korumalı mevduat hesaplarının devlete maliyetinin 40 milyar liraya yaklaştığını, döviz kurundaki artışın sürmesi halinde bunun daha da artacağını belirtti.
"BİR KEZ DE 'BİZ SORUMLUYUZ' DEYİN"
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, yılın ortasında adeta yeni bir bütçe yapıldığını, ek bütçenin yüksek enflasyon nedeniyle hazırlandığını öne sürdü.
Şener, ek bütçede öngörülen gelirlerin sabit ve dar gelirlilerden tahsil edileceğini, bu bağlamda hükümetin enflasyon ortamına yönelik memnuniyetini ve "gözlerinde ışıltıların olduğunu" hissettiklerini savundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve iktidar partisi milletvekillerinin, olumsuz gelişmelerde hükümeti kusurlu görmediğini, sorumluyu başka yerde aradıklarını öne süren Şener, "Sorumluluğunuzu kabul etmemek hem kitaba hem demokratik teamüllere aykırıdır. Enflasyon ve kur patladı. Sorumlusu sizsiniz, hükümettir, hatta Sayın Bakan'ın kendisidir. Politika faizini indirmeyi 4 kez üst üste denemişsiniz, her seferinde enflasyon ve kur artmış. Ülkede iktisadı bilenler bunları söylemiş, onları mahkemeye sevk etmişsiniz. Böyle bir yönetim şekli olur mu? Allah aşkına bir kez de 'Biz sorumluyuz' deyin." sözlerini sarf etti.
HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşılırken Türkiye'de hala bölgeler arası eşitsizlik görüldüğünü, iktidarın bazı yerlerdeki makası kapatamadığını öne sürdü.
Komisyonda, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekillerinin sorularına ve eleştirilerine yanıt veriyor.
BAKAN NEBATİ: BÜYÜME KALKINMADIR, REFAHTIR, İŞTİR, AŞTIR, ADALETTİR
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, büyümenin, kalkınma, refah, iş, aş, adalet olduğunu belirterek, "(Türkiye Ekonomi Modeli ile) Çıktığımız bu yolda kararlıyız, başarıya ulaşacağız. Bu yolda yürürken bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyondan olumsuz etkilenen dar gelirlinin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Nebati, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde söz aldı.
Bazı ekonomi çevrelerinin, ekonomik politikalarla ilgili değerlendirme yaparken, büyüme, ihracat ve cari fazla verme hedeflerini haksız şekilde eleştirdiklerini ifade eden Nebati, diğer taraftan dar gelirli vatandaşların da zor durumda olduğunu gündeme getirdiklerini kaydetti. Nebati, "Büyüme, ihracat ve istihdam artışı olmadan vatandaşlarımızın gelirlerini nasıl artıracağımızı da bu çevreler bizlerle paylaşırlarsa istifade ederiz. Büyüme olmadan iş hacmi, ticaret hacmi artar mı? İstihdam artmadan iş bulunur mu, iş bulunmadan eve ekmek götürülür mü?" sorularını yöneltti.
Nebati, küresel kriz döneminden Türkiye'nin etkilenmemesinin mümkün olmadığına dikkati çekti. Nebati, bu yılki enerji faturasının bütçeye yaklaşık 50 milyar dolar ek yük getireceğini, cari açığın en önemli sebeplerinden birinin de petrol fiyatlarındaki artış olduğunu söyledi.
"BU NEBATİ'NİN BİR SÖYLEMİ DEĞİL EKONOMİNİN GENEL KURALIDIR"
Türkiye Ekonomi Modelini değerlendirirken, dönemsel olduğunu umut ettikleri ve Türkiye'nin kontrolü dışındaki bu gelişmelerin etkilerinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Nebati, şöyle devam etti:
"Büyüme kalkınmadır, refahtır, iştir, aştır, adalettir. Çıktığımız bu yolda kararlıyız, başarıya ulaşacağız. Bu yolda yürürken bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyondan olumsuz etkilenen dar gelirlinin yanında olmaya devam edeceğiz. Dar gelirliyle ve enflasyonla ilgili yaptığım bir tespit sıklıkla dile getiriliyor. Enflasyon, dünyanın neresinde olursa olsun dar gelirlileri mutlaka etkiler, yapılan işe ve faaliyete bağlı olarak da şirket ve karlılıklarını değişik oranda etkiler. Bu Nureddin Nebati'nin bir söylemi değil ekonominin genel kuralıdır. Bahsi geçen ve farklı bir anlama dönüştürülen bu açıklamanın kalan kısmını zannedersem görmemişsinizdir.
AK Parti iktidara geldiği ilk günden bu yana her ortamda dar ve orta gelirli kesimi özellikle enflasyonist ortamda desteklemekten vazgeçmemiştir. Maliyeti ne olursa olsun dar gelirli kesimi koruyacak bütün önlemler, eldeki bütün imkanlar en sonuna kadar değerlendirilerek alınmış ve alınmaya devam edilecektir. 2002 yılından bu yana çalışanlarımızın, emeklilerimizin ücretlerini hem reel hem de nominal olarak sürekli artırdık ve hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Yaklaşık 3 milyon ihtiyaç sahibi aileye doğal gaz, elektrik ve kömür yardımı yapıyoruz. Enflasyon ne zaman ortaya çıkarsa en fazla etkileyeceği grup dar gelirli gruptur, ben de bunu ifade ettim. Ama unutmayalım, hükümetlerimiz 20 yıllık iktidar döneminde her zaman dar gelirli vatandaşlarımızın yanında olmuş, onları korumak için de her türlü fedakarlıkta bulunmuştur."
"BU TAMAMEN TÜRKİYE'NİN ÖZGÜN HİKAYESİDİR"
Nebati, şimdiye kadar uyguladıkları programların asıl amacının sürdürülebilir büyümeyi sağlamak olduğunun altını çizerek, "Bizim yeni hikayemiz belli; yatırım, üretim ve ihracata dayalı Türkiye Ekonomi Modeli'dir. Bu tamamen Türkiye'nin özgün hikayesidir." dedi.
Bakan Nebati, dünya ekonomisinin, "sabit bir dünya" olmadığını dile getirerek, uluslararası kuruluşların tahminlerinde bazen yılda 12 defa güncelleme yaptığını, enflasyonun, artan emtia fiyatlarının dünya ekonomilerini etkilediğini vurguladı.
Enflasyonun ne kadar ciddi olduğunun, bununla mücadele edilmesi gerektiğinin, sancılı bir dönüşüm olduğunun farkında olduklarını dile getiren Nebati, "Bu sancılı dönemin neticesinde emin olun Türkiye Ekonomi Modeli bu başarıyı yakalayacak." ifadesini kullandı.
"BEN PAZARA GİDİYORUM, KORUMASIZ GİDİYORUM"
Nebati, KKM ile 261 milyar dolar döviz tevdiat hesabının 235 milyar dolara gerilediğini bildirdi. Nebati, şirketlerin, finans kesiminin karlılıklarının artmasının ülke ekonomisinin güçlü şekilde faaliyetlerinin sürdüğünü gösterdiğini vurgulayarak, sabit gelirlilerin de enflasyonist ortamdan olumsuz etkilenmesini azaltmaya yönelik adımlar attıklarını anlattı.
Enflasyonun altında faizle kredi sağlayarak üretimi ve ihracatı desteklediklerine işaret eden Nebati, sanayinin milli gelir içindeki payını yüzde 27'ye çıkardıklarını anımsattı.
Nebati, Merkez Bankasının altın dahil toplam rezervlerin vadesine 1 yıl ve daha az kalan dış borcu karşılama oranının, nisan itibarıyla yüzde 60 seviyesinde olduğunu, Merkez Bankasının altın dahil döviz rezervlerinin 17 Haziran 2022 tarihi itibarıyla 101 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Ekonomi yönetimi olarak birçok kesim ile illere yapılan gezilerde çiftçi, işçi, esnaf temsilcileriyle geniş katılımlı toplantılar yaptıklarını ifade eden Nebati, "İş dünyasının, toplantılara gelen çiftçilerimizin ben memnun olduğunu duyuyorum. Kaldı ki ben çiftçiyim, ekonomistim, iş adamıyım, her türlü pozisyona hazır birisiyim. Benimle hiç uğraşmayın. Ben çiftçiyim, şikayetim varsa kendime ediyorum, merak etmeyin. 'Pazara çıktınız mı' diye bir arkadaşım sordu. Ben pazara gidiyorum, korumasız gidiyorum. Bir gün gelin Yeşilköy pazarına hep beraber gidelim, beraber dolaşalım." diye konuştu.
"BİZ UZAYDA YAŞAMIYORUZ, FANUSTA HİÇ YAŞAMIYORUZ"
Bakan Nebati, piyasadaki yüksek fiyatların farkında olduğunu dile getirerek, "Bunu iyi izah etmemiz, iyi temellendirmemiz, iyi anlamamız ve iyi anlatmamız lazım. Biz uzayda yaşamıyoruz, fanusta hiç yaşamıyoruz. Problemleri bilerek, dünyayı da anlayarak yapıyoruz işlerimizi. Gerekirse Washington'a da, Londra'ya da, Mısır'a da, Katar'a da, Birleşik Arap Emirlikleri'ne de gidiyoruz. Ulusal çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Nebati, 9 Haziran'daki açıklamalarının eleştirilmesi üzerine de, şunları söyledi:
"İletişim ödemlidir ve kullanılacak araçlardan birisidir. 9 Haziran'da bilerek benim de ısrarımla bu şekilde açıklamalar yaparak tepkileri ölçüyor, bazen ihtiyacımız oluyor bunları yapıyoruz. Yoksa bir manüpilasyon ya da spekülasyon amacıyla yapılmış bir şey değil. Mevcut küresel ortamdaki yol haritamıza dair tedbirlerimizi açıklayacağımıza dair açıklama yaptık. Aynı gün de tedbir ve politika kararlarını açıkladık. Türkiye ekonomisinin serbest piyasa ekonomisi olduğunu sorgulatmak için ısrarla çeşitli spekülasyonlara girişilmektedir, bunlar gerçeği yansıtmıyor. Serbest piyasa bu ülkenin olmazsa olmazıdır."
KAYNAK : AA