Haber7 - ÖZEL
Altılı Masa, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak belirlemesinin ardından 12 maddelik bir bildiri yayımladı.
Yayımlanan bildiri, Anayasa’yı ihlal eden maddeleri nedeniyle tartışma konusu oldu.
HUKUKÇULAR HABER7'YE KONUŞTU
Konuyla ilgili TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Adnan Küçük, Haber7’ye özel açıklamalarda bulundu.
ÖZKAYA: YÜRÜTME SADECE YETKİ DEĞİL AYNI ZAMANDA BİR GÖREVDİR
Cumhurbaşkanını görev ve yetkileriyle ilgili kritik bilgiler veren Ali Özkaya, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı devletin başıdır, ve yürütme yetkisi cumhurbaşkanına aittir. Anayasamız bunu söylüyor. Aynı zamanda Anayasa’nın 11. maddesinde ‘Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.’ deniyor. Yine Anayasa’nın 8. maddesinde ‘Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.’ şeklinde ifade ediliyor. Yürütme sadece yetki değil aynı zamanda bir görev. Dolayısıyla cumhurbaşkanı Anayasa’nın 104. maddesindeki yetkilerini Anayasa’nın 8. maddesindeki hem yetki hem görev alanındaki hususları Anayasa ve kanunlara uygun bir şekilde kullanmak zorunda."
MUTLAK YETKİ CUMHURBAŞKANINA AİT
Cumhurbaşkanının istişare etmesinin doğal olduğunu ancak mutlak yetkinin kendisinde olduğunu belirten Özkaya, "Cumhurbaşkanı elbette istişare eder, konuşur, danışır. Ama mutlak yetkiyi o kullanır. ‘Cumhurbaşkanı, yardımcılarıyla, bakanlarıyla yetkisini imza atarak kullanır’ derseniz bu Anayasa’ya aykırı olur. Anayasa’yı ihlal etmiş olursunuz." dedi.
MİLLETİN SEÇTİĞİ YÜRÜTME ORGANINI VESAYET ALTINA ALACAKLAR
Ali Özkaya, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni karalayan Altılı Masa'nın Türkiye'ye ucube bir sistem getirmek niyetinde olduğunu vurguladı. Mevcut Anayasa'nın ihlal eden bir sistemin dayatıldığını belirterek Özkaya şunları ifade etti:
"Bizim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ucube diyenlerin getirmek istediği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in çok daha facia bir sistem. İleri sürdüğünüz sistem için Anayasa’yı değiştirirsiniz, her istediğinizi ona uygun yaparsınız. Ama mevcut Anayasa olduğu müddetçe bunu asla bir başka yetkiyle sınırlandıramazsınız. Bu açıkça Anayasa’nın verdiği yetkiyi, milletin seçtiği yürütme organını vesayet altına almaktır. Anayasa’da olmayan bir yetkiyi de hiçbir organ kullanamaz. Bu açık anayasal ihlal olur.”
HEM BELEDİYE BAŞKANI HEM CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OLUNMAZ
Altılı Masa'nın yayımladığı bildirideki 12. maddeye dikkat çeken Özkaya, hem belediye başkanlığı hem de cumhurbaşkanı yardımcılığı görevlerinin aynı anda yürütülemeyeceğini kaydetti. Özkaya, "Anayasa idarenin, mahalle idareler üzerinde vesayet yetkisi kurmuştur. Açık bir şekilde merkezi hükümet, yerel yönetim üzerinde Anayasanın 127’nci maddesinin 5. fıkrasında ‘İdari vesayet yetkisine sahiptir’ der. Belediye başkanı, mahalli idarenin başkanıdır. Belediye başkanının, idari vesayet yetkisi olan cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan düzeyine getirilmiş olması yine Anayasa’yla çelişen bir hüküm olur." ifadesinde bulundu.
"MGK KARARLARI BİLE TAVSİYE KARARLARDIR"
Milli Güvenlik Kurulu’ndan çıkan kararların bile Cumhurbaşkanı’na yönelik tavsiye niteliğinde olduğunu belirten Özkaya, “Cumhurbaşkanlığındaki anayasayla düzenlenmiş bir istişare organını danışma organının, bunların bu oluşturduğu protokole benzetmek vesaire mümkün değil, doğru da değil.” ifadesinde bulundu.
BU TÜR ATAMALAR YENİ KAOS VE KRİZLERE NEDEN OLUR
Anayasa’ya aykırı yapılacak atamaların dava konusu olacağını ve yeni krizlere yol açacağını kaydeden Özkaya, “Yapılan atamalarla hakları ihlal edilenler dava açarlar. Bunlar ciddi tartışma konusu olur. Anayasa’ya açık ihlalleri yargı hiçbir zaman görmezden gelemez.” ifadesinde bulundu.
KÜÇÜK: SON SÖZÜ AYM SÖYLEYECEK
“Cumhurbaşkanı yetkililerle başkalarını ortak edebilir mi, edemez mi? Anayasada bu konuda bir sair hüküm yoktur” diyen Akademisyen Dr. Adnan Küçük, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya bir kanunla böyle bir mevzuat oluşturulabilir. Ancak nihai sözü Anayasa Mahkemesi söyleyecektir. AYM’nin verdiği karar herkesi bağlayıcıdır.” diye konuştu.
SİSTEMİN İŞLERLİĞİ NE KADAR SAĞLIKLI OLACAK?
Hukuki kılıfı bir şekilde oluşturulabileceğine dikkat çeken Küçük, “Hukuki altyapısını oluşturarak bunu sağlayabilirler mi? Sağlayabilirler. Önemli olan şudur; milli güvenlik politikalarıyla ilgili önemli bir karar almak gerektiğinde bu sistemin işlerliği ne kadar sağlıklı olacak? Somut bir örnek vermek gerekirse… HDP’nin de bu sürece dahil olduğunu düşünelim. Dahil olmasa da bunların oyuna muhtaç oldukları için hassasiyetlerini dikkate almak durumunda hissetmeleri hâlinde alınan bir kararda HDP oy vermediği zaman burada işleyişte bir sorun yaşanabilir." diye konuştu.
TÜRKİYE CİDDİ SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİR
Milletin önüne konulan sistemle Türkiye'nin ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini belirten Adnan Küçük, "Terörle mücadelede, Doğu Akdeniz, Ege ve Libya ile ilgili politikalarda Anayasa’nın veya yasaların ötesinde Türkiye ciddi manada sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Öyle anlar vardır ki, kararı 10 dakika veya 1 saat içerisinde alman lazım. 'Hadi şu 5-6 kişiyi toplayalım, istişare edelim' diye bir yol izlendiği zaman atı alan Üsküdar’ı geçer. Türkiye belki yıkım noktasına gelir. Yıkım noktasına geldikten sonra da o karar alınsa ne, alınmasa ne noktasına varılır. O açıdan yürütme güçlü olmak ve ani kararlar alma yeteneğine sahip olmak zorundadır. Dünyanın hiçbir noktasında böyle bir hadise söz konusu olamaz. Türkiye, parlamenter sistemden daha sorunlu bir sistemle karşı karşıya kalabilir” ifadesinde bulundu.