ABD Başkanı Joe Biden, 1961 tarihli Dış Yardım Yasası uyarınca, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) ABD'den "savunma malzemeleri ve hizmetleri" almasına imkan tanıyan direktifi yayımladı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "(Rum Yönetimi'ne) Savunma malzemeleri ve hizmetleri sağlanması, ABD'nin güvenliğini güçlendirecek ve dünya barışını destekleyecek." ifadesi kullanıldı.
President Biden's determination of the ROC’s eligibility for government-to-government defense sales marks an important step in deepening the relationship, enhancing security cooperation & promoting stability in the East Med. https://t.co/vjjL3ZEplw
— Julie Davis (Fisher) (@USAmbCy) January 15, 2025ABD'nin Rum Yönetimi'ne akredite Lefkoşa Büyükelçisi Julie Davis Fisher, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, direktifin, taraflar arasındaki ilişkileri derinleştirecek önemli bir adım olduğunu, güvenlik iş birliğini güçlendireceğini ve Doğu Akdeniz'de istikrarı teşvik edeceğini belirtti.
Güney Kıbrıs'tan yapılan açıklamada ise, Biden'ın yayımladığı kararname, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'de bir istikrar ve güvenlik dayanağı olduğunun açık bir göstergesi" olarak nitelendirildi.
ABD, KIBRIS'TA DENGE POLİTİKASINI BOZDU
Biden yönetimi döneminde ABD, Güney Kıbrıs'la yakınlaşmaya başladı. Bunun ilk adımı 2020'de atıldı. Washington, 1987'den beri ABD'nin Güney Kıbrıs'a uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararı aldı. Kararın kapsamı Eylül 2022'de genişletildi.
İki ülke arasında imzalanan Stratejik Diyalog Mekanizması da 2024'te yürürlüğe girdi.
Biden ayrıca, Kasım 2024'te Güney Kıbrıs lideri Nikos Hristodulidis'i Beyaz Saray'da ağırladı. Hristodulidis, 28 yıl sonra Beyaz Saray'da ağırlanan ilk Rum lider oldu.
BAKANLIK AÇIKLAMASIABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satış kararı hk.https://t.co/KFnVFGVi4j
— Dışişleri Bakanlığı (@KKTC_Disisleri) January 16, 2025KKTC'DEN KARARA TEPKİ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, karara tepki gösterilerek şu ifadeler kullanıldı:
"Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Kararı ile 15 Ocak 2025 tarihinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni 1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile Yabancı Askeri Satış Yasası kapsamına, bu yasaların savunmaya ilişkin maddeleri ve bu yasalar tahtında savunma hizmetleri alınmaya elverişli bir ülke olarak ilan ettiğini açıklamıştır.
Amerika Birleşik Devletleri 1987 tarihinden bu yana Kıbrıs Rum tarafına uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2021 yılında tamamen kaldırdığını duyurmuş ve anılan kararı her yıl uzatmaktadır.
Anılan yasalar çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafı, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunmuştur.
ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın 'dünya barışına' katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi son dönemde zirveye tırmanan savunma ve askeri alandaki silahlanma faaliyetleri konusunda adadaki 'mağdur' olan taraf olduğu gerekçesi ile hareket etmekte olduğunu ve bir güvenlik tehdidi altında bulunduğunu öne sürmektedir. Kıbrıs adasını 1963-1974 yılları arasında kan gölüne çeviren Rum tarafının ta kendisidir. Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına karşı uyguladığı bu mezalim her ne kadar uluslararası toplum tarafından 'toplumlararası çatışmalar' denilerek örtbas edilmeye çalışılsa da, yaşanan acılar Kıbrıs Türk halkının belleğindeki yerini muhafaza etmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1974 yılında gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı, adada dökülen kanı durdurmuş ve bugün bölgedeki barış ve huzurun yegane teminatıdır. Dolayısıyla, Rum tarafının bir güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddiadır.
ABD Başkanlığı tarafından alınan bu karar sonrasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin silahlanma yarışını adeta bir savaş hazırlığına girecekmiş gibi sürdüreceği açıktır.
Rum tarafının, özellikle son dönemde yaptığı ikili askeri işbirliklerinin adada ve bölgede yaratabileceği tehlikeli durum konusunda ilgili tüm taraflara defalarca yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması son derece talihsizdir.
Rum tarafının savaş çığırtkanlığına çanak tutan ülkeleri, bir kez daha, bu hareketlerinin sonucunu hesaplayarak hareket etmeye ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecektir.
Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews