Afrikalı uzmanlar ve akademisyenler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıkladığı tek taraflı "Yeni Afrika Stratejisi"nin kıtada uygulanmasının mümkün olmadığını belirtti.
Macron'un, Gabon, Angola, Kongo Cumhuriyeti ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden (KDC) oluşan 4 ülkeyi kapsayan Afrika turu öncesinde "Yeni Afrika Stratejisi"ni gündeme getirmesiyle Afrika ülkeleriyle Fransa arasındaki ilişkiler yeniden tartışılmaya başlandı.
Macron, Afrika turunun ilk ayağı Gabon'da Fransa'nın sömürge dönemi sonrası Afrika ile kurduğu ilişkileri ifade etmek için kullanılan "Françafrique" döneminin artık sona erdiğini duyurdu.
"Yeni Afrika Stratejisi" ile Afrika ülkeleriyle yeni bir sayfa açmak istediklerini belirten Macron, Fransa'nın kıtadaki askeri üslerinin sayısını azaltacağını ve Afrikalılara ait kültürel varlıkların iade edilmesi için çalışma başlattıklarını söyledi.
Macron, ülkesini Afrika'da herkesle konuşan ve kıta ülkelerinin iç meselelerine müdahale etme rolü taşımayan tarafsız bir muhatap olarak niteledi.
AA muhabiri, Fransa'nın "Yeni Afrika Stratejisi"ni ve "Françafrique politikasının" sona ermesinin ne anlama geldiğini Afrikalı uzmanlara ve akademisyenlere sordu.
Kamerun'daki Yaounde Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Çalışmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ntuda Ebode Joseph Vincent, "Françafrique" teriminin ilk olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Afrika'da etkisini kaybeden Fransız sömürge sisteminin güncellenmiş halini ifade etmek için Fransız entelektüelleri tarafından icat edildiğini belirtti.
Vincent, "Françafrique" politikasının Fransa Dışişleri Bakanlığının değil Elysee Sarayı'ndaki Afrika biriminin sorumluluğunda bir dış politika sistemi olduğunu ve gizli politikalar içerdiğinin altını çizerek "Fransa, Françafrique politikasıyla Afrika ülkelerinin iç işlerine askeri, ekonomik veya başka bir yolla müdahale eder ve Afrika'daki rejim güçleriyle Fransız siyasiler arasında gizli ekonomik bağlar kurulmasına olanak sağlar." dedi.
Fransa'nın kıtadaki buyurgan tavrının bütün ilişkilere sirayet ettiğini kaydeden Vincent, "Fransa, Yeni Afrika Stratejisi ile daha önce yaptığı gibi Afrika tarihini tek başına yazmak istiyor. Kapsayıcı ve ortak hazırlanmamış Yeni Afrika Stratejisi'nin kıtada uygulanması mümkün değil." diye konuştu.
Kamerunlu Uluslararası İlişkiler Uzmanı Alexe Kenfack Kıtıo, Afrika kıtasının yeni metotlarla sömürülmesine imkan sağlayan "Françafrique politikası"nın, 1960'lardan 2000'lerin başına kadar Fransız ve Afrikalı liderler arasındaki ayrıcalıklı ve gizli ilişkileri açıklamak için kullanılan bir kavram olduğunu belirtti.
TÜRKİYE'NİN KAZANIMLARI SÖYLEM DEĞİŞİKLİĞİNE İTTİ!
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Afrika Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mürsel Bayram, Çin, Rusya ve Türkiye'nin Afrika'da elde ettiği kazanımların Afrika devletlerini yeni ortaklıklar geliştirme konusunda cesaretlendirdiğini belirtti.
Bayram, 2021 ve 2022 yıllarında gerçekleştirilen saha araştırmalarında Afrikalı kanaat önderlerine "Sizce Afrika'nın en faydalı ortağı hangi ülkedir" diye sorulduğunu ve buradaki cevaplarda Çin, Almanya, Kanada ve Türkiye gibi ülkelerin öne plana çıktığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Fransa ise Japonya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi kıtada nispeten yeni sayılabilecek aktörlerin dahi gerisinde kalmaktadır. Bunun farkında olan Fransız hükümeti söylem değişikliği arayışına girmiştir. Gerek François Hollande gerekse de Emmanuel Macron, Françafrique politikasının miadının dolduğunu açıkça kabul etmiştir."
"FRANSA DİĞER SÖMÜRGECİ GÜÇLER GİBİ STRATEJİ DEĞİŞTİRİYOR"
Senegalli Uluslararası İlişkiler Uzmanı Daouda Kinda, Macron'un Yeni Afrika Stratejisi ile Françafrique döneminin sona erdiğine ilişkin açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Kinda, "Bu açıklamalar bana 19. yüzyılda köle ticaretinin sona ermesi veya 1960'larda tüm insanlara eşitlik ve kendi kaderini tayin hakkı vadeden bağımsızlık hareketleri gibi benzer tarihi anları hatırlatıyor." dedi.
Batı'nın yağmacı sistemden köleliğe, kölelikten sömürgeciliğe ve ardından yeni sömürgeciliğe geçtiğini vurgulayan Kinda, sömürü sisteminden vazgeçmeyen Batı'nın, bugün bu sömürüyü Afrika frangı ve farklı ekonomik ilişkilerle devam ettirdiğini belirtti.
Kinda, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali ve Burkina Faso gibi kıta ülkelerinde istenmeyen ülke ilan edilen Fransa'nın yeniden popülarite kazanma peşinde olduğunu söyleyen "Fransa diğer sömürgeci güçler gibi strateji değiştiriyor. Afrika'da askeri müdahalelerin etkisinin kalmadığını gören Fransa, sivil toplum kuruluşları ve gençler üzerinden 'yumuşak güç' politikası uygulamaya çalışıyor." diye konuştu.
Ayrıca Kinda, "Macron, sadece Fransa'nın kıtada kaybettiği popülaritesini yeniden kazanmak istiyor. O bu sömürü sistemini bitirmeyi hiç düşünmedi." ifadelerini kullandı.