Özhaseki, Bakanlığının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2024 yılı bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kentsel dönüşüm konuşunda hiçbir destek olmadığını, aksine köstek niteliğinde uygulamaların bulunduğunu ifade eden Özhaseki, o dönem 50'den fazla mahalledeki gecekonduları vatandaşların rızasıyla yıktıklarını söyledi.
Kentsel dönüşümde günümüzde gerekli yasa ve desteklerin olmasına rağmen isteksiz kesimlerin bulunduğunu belirten Özhaseki şöyle konuştu:
"Kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili kimi arkadaşımız 'Hızlı çıktı', kimi arkadaşımız 'Hiç düşünülmemiş', kimi arkadaş 'Ranta dayalı bir şeyler yapıldı.' diyor. Bu yasanın hazırlıklarına ben bakan olduktan hemen sonra başladık. Aylarca bu yasa üzerinde uzmanlarımız emek verdi. Sonra sayın İmamoğlu, Bakanlığımıza gelmişti, kendisine de söyledim; CHP'li ilçe belediyeleri dahil hepsini toplantıya davet ettik. 15 toplantıya katıldılar. Ne kadar öneri varsa hepsini aldık. Günlerce dinledik ve onları da mutlaka bu yasa içerisine dercettik. Eylülde bu konuda bir şura yaptık. Herkesi çağırdık. Çalışmalar ve istişareler neticesinde birtakım tavsiyeler çıktı. Muhalefet de taslağa katkıda bulunsun diye Meclis'te toplantılar yaptık. Bu yasa ne hızlı ne alelacele ne de herhangi birisine rant sağlamak amacıyla yapılmış bir yasadır. Bu Türkiye'nin birikimi olan bir yasadır. Eğer güzel önerileriniz varsa, Meclis açık. Yeniden teklif verelim, yeniden getirelim. Amacımız gerçekten deprem ülkesi olduğumuz şu memlekette bir daha ağlamayalım. Evlerimiz yıkılmasın, kimse mağdur olmasın. Bunun için çırpınıyoruz."
Mehmet Özhaseki, İstanbul'un çevresindeki iller de düşünülerek Marmara Bölgesi için bir Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü kurulduğuna dikkati çekerek bununla Kocaeli, Tekirdağ ve Yalova'yı da kapsama aldıklarını dile getirdi.
- "Deprem turisti" tartışması
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşananlara yönelik eleştirilere de cevap veren Özhaseki şunları söyledi:
"260 bin tane bağımsız birim yıkılmış. Siz hükûmet olsanız, 10 gün önce de haberiniz olsa ne yapardınız? Her birine 10 kişiyi bağlayacak olsanız 2 milyon 600 bin kişiyi hazır etmeniz gerekir. Her bina başında 50 kişi bulundurmak isteseniz 13 milyon insanı orada hazır bulundurmanız gerekir. 'Her bir binada iş makineleri hazır edelim.' deseniz, 10'ar tane iş makinesi koysanız 2 milyon 600 bin iş makinesi bulundurmanız gerekiyor. Biraz insaflı olalım. Gerçekten de ilk saatlerden itibaren bütün hükûmet ayaktaydı, bakanlar oradaydı. Belediyelerimizi de gönderdi. En büyük belediyelerimizi Hatay'a gönderdik. Orada birçok CHP'li belediye de vardı ama nüfusu milyonları aşmış bazı belediyeler var ki deprem turisti gibi geldiler, görüntü verdiler, selfi çektiler, bırakıp gittiler."
Özhaseki'nin sözleri üzerine CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, "Cumhuriyet Halk Parti'li belediyeler bütün gücüyle oradaydı, ayıp ediyorsunuz sayın Bakan." dedi.
Özhaseki ise "Siz de biliyorsunuz gitmeyenleri, artistlik yapanları siz de biliyorsunuz." karşılığını verdi.
Arı ile Özhaseki arasında bir süre sözlü tartışma yaşandı. Özhaseki, Arı'ya hitaben "Senin vicdanın müsterihse diyecek bir şeyim yok. Senin vicdanın kurumuş." dedi.
Tartışma, Komisyon Başkanı Mehmet Muş'un araya girmesiyle sona erdi.
- "Gitmeyenlerin canına okudum"
Konuşmasına devam eden Özhaseki, "Deprem turistleri vardı, dedim. Neden bağırmaya başladınız gerçekten anlamadım. Niye üzerinize alındınız? Kendi partimizin içinden bile 'Oraya git, çalış.' dediğim halde, gitmeyen adamların canına okudum, deprem turisti olduğu için. Gitti selfie verdi, geldi. Yine söylüyorum, milyonlarca nüfusu olan bazı belediyeler gitmediler. Rahatsız etmemek adına da ismini vermedim." diye konuştu.
Mehmet Özhaseki kentsel dönüşüm konusunda Antakya'da yaşadığını belirttiği bir olayı şöyle anlattı:
"Antakya'da 2016 yılında kentsel dönüşüm olması için Belediye Başkanı beni çağırdı. Ekibimle gittim ama vatandaş toplanmış, kentsel dönüşümün olmasını istemiyor. Vatandaşların tepkisi üzerine Başkan, hoş geldiniz bile diyemedi. Açılan pankartları tek tek okudum. Vatandaşlara sordum, 'Kentsel dönüşümü istemiyor musunuz?'. 'Hayır, istemiyoruz.' dediler. 'Tamam, yapmayız. Rızasız lokma haramdır, bırakır, gideriz.' dedim. Sonra bölgede yakın bir gelecekte deprem olacağını biraz da ajite ederek anlattım. Dört beş saat herkesi dinledim ama kentsel dönüşümü yaptırmak istemeyenler galip geldi. Deprem olduğunda ilk baktığım yer orasıydı. Buna mani olanların vicdanları rahat mı?"