Türkiye'nin Kovid-19 salgını sonrası tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinden faydalandığını belirterek, "Rekabetçiliği, verimliliği ve potansiyel büyümeyi artırmaya yardımcı olacak kapsamlı bir reform programımız var. İş yapmaya ve diyaloğa açığız." ifadesini kullandı.
Şimşek, "Ortak Zemin Oluşturma" teması altında düzenlenen "2024 Berlin Küresel Diyaloğu" konferansında konuştu.
Şimşek, Türkiye'nin pek çok makroekonomik zorluğun üstesinden geldiğini, enflasyonun üstesinden gelmek için de daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Bir yıl önce Türkiye'nin büyük bir cari açıkla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, bugün ise cari açığın azaldığını ve deprem harcamaları hariç bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1,6'ya düştüğünü bildirdi.
Türkiye'de bütçe açığının kontrol altında olduğuna işaret eden Şimşek, makro tarafta en temel konunun enflasyon olduğunu vurguladı.
Şimşek, 1970'ler sonrası 56 ülkedeki dezenflasyon deneyimine bakıldığında, enflasyon oranlarının düşmesinin 3,5 yıl aldığını kaydetti.
Enflasyon beklentisini çıpalamak için sıkı para ve maliye politikası yürüttüklerini ifade eden Şimşek, enflasyonun 2026 sonuna kadar tek haneli rakamlara inmesini beklediklerini söyledi.
"ENFLASYON TEK HANELİ RAKAMLARA İNECEK"
Mehmet Şimşek, "Enflasyon tek haneli rakamlara inecek. Bunu iyi bir istihdam artışı sağlarken yapmak istiyoruz." dedi.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) "küresel ticarette parçalanmanın küresel hasılada yüzde 7'ye kadar varan düşüşe neden olabileceği" analizini paylaşan Şimşek, bunun da Almanya ve Fransa'nın toplam GSYH'sine denk geldiğini söyledi.
Şimşek, Türk ekonomisinin küresel ticarette parçalanmalara karşı dirençli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bunun nedeni de AB ile tam bir Gümrük Birliği'mizin olması. Bu sayede AB ile kurallara dayalı ticaret yapıyoruz. Bu anlamda Türkiye, AB ile Gümrük Birliği kanalıyla dosttur. Orta Asya, Balkanlar, Kuzey Afrika, Orta Doğu ile de kendimizi dost olarak görüyoruz. Bu çok önemli. Yakın coğrafyadan tedarik (nearshoring) söz konusu olduğunda, pandemi sonrası tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinden faydalandık. Avrupa'ya ve Afrika dahil oldukça hızlı gelişen yakın çevreye sahibiz. Dolayısıyla ekonominin direnci yüksek. Bununla birlikte son derece rekabetçi bir demografik yapıya ve imalat sanayi kapasitesine sahibiz. Bu sayede son 20 yılda 270 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çektik."
"AVRUPALI DOSTLARIMIZLA DA YENİDEN İLİŞKİ KURMAK İSTİYORUZ"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin yüksek borçtan "muzdarip" bir ülke olmadığını vurgulayarak, dünyada reel sektör, hane halkı, bankacılık sektörü ve kamu borçlarının küresel GSYH'ye oranının yüzde 330 seviyesinde olduğunu, bu oranın gelişmekte olan ülkelerde yüzde 250 ve Türkiye'de yüzde 99 seviyesinde bulunduğunu aktardı.
Türkiye'nin sunduğu yatırım fırsatları konusuna değinen Şimşek, ülkenin 1,3 trilyon dolarlık milli gelirle büyük bir ekonomi olduğunu anlattı.
Türkiye'de son 20 yılda reel GSYH büyüme oranının ortalama yüzde 5,5 olduğunu belirten Şimşek, ülkenin daha fazla büyümesi ve ekonomik şoklara karşı daha dayanıklı olması için çalıştıklarını söyledi.
Şimşek, "Rekabetçiliği, verimliliği ve potansiyel büyümeyi artırmaya yardımcı olacak kapsamlı bir reform programımız var. İş yapmaya ve diyaloğa açığız. Elbette sadece bölgeyle değil, çevremizdeki Avrupalı dostlarımızla da yeniden ilişki kurmak istiyoruz." diye konuştu.
Bakan Şimşek: Cari açığın 15 milyar dolara gerilemesini bekliyoruz
#ESHAHABER.COM.TR