İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Eray Çakın ve müştekiler Neşe Nur Akkaya ve Yasemin Farhat katılmadı.
Tarafları avukatlarının temsil ettiği duruşmada, müşteki kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına bir avukat hazır bulundu.
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın müştekilere yasa gereği silahtan sayılan pet şişeyle saldırdığı gerekçesiyle "silahla kasten yaralama" suçundan cezalandırılmasını talep etti, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan ise beraatine karar verilmesini istedi.
Müştekilerin avukatı Muhammed Kerim Karadağ, müvekkillerinin her aşamada doğrudan başörtüsüne saldırı olduğunu açıkça belirttiklerini, bu nedenle sanığın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan da cezalandırılmasını istediklerini söyledi.
Sanığın avukatı Mesut Kavak, Yargıtay içtihatlarına göre pet şişenin silah sayılamayacağını ifade ederek, müvekkilinin her iki suçtan da beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığı "silahtan sayılan alet ile kasten yaralama" suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Başörtülü akademisyeni darp eden zanlı tahliye edildi
Sanığın işlediği eylem nedeniyle pişmanlık göstermemesini dikkate alarak indirim uygulanmasına yer olmadığına hükmeden mahkeme heyeti, verilen ceza miktarı göz önüne alınarak cezayı ertelemedi.
Mahkeme, sanığın "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan delil yetersizliğinden beraatini kararlaştırdı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Eray Çakın'ın 6 Haziran'da Teşvikiye'deki Mıstık Parkı'nda arkadaşlarıyla oturduğu sırada, parka gelen ve başörtülü müştekiler akademisyen Neşe Nur Akkaya ile Yasemin Farhat'a "rahatsızlık verecek nitelikte aralıksız olarak baktığı" aktarılmıştı.
Çakın'ın, müştekilerin yanına gelen kediyi gerekçe göstererek, "Ben sizden rahatsız oluyorum. Gaziosmanpaşa'ya gidin. Burada yaşayamazsınız. Buradan gidin." şeklinde yüksek sesle parkta bulunan insanları galeyana getirmek ve müştekilere karşı kışkırtmak amacıyla bağırdığı belirtilen iddianamede, sanığın söylemi ve Akkaya'nın başörtüsüne yönelen saldırısı nedeniyle müştekilerin parkta bulunan insanlardan korkarak tedirginlik hissettikleri, hatta olayda yaşanan korku nedeniyle müşteki Yasemin Farhat'ın İstanbul'dan ayrıldığı, Çakın'ın eylemi nedeniyle müştekiler ve kamu güvenliği açısından yakın bir tehlike ortaya çıktığı anlatılmıştı.
Sanığın su şişesi olduğunu söylediği ancak ne olduğu tespit edilemeyen bir cisimle müşteki Neşe Nur Akkaya'nın yüzüne birden fazla kez vurduğu, başörtüsünden çektiği ve yere düşürdüğü, Akkaya'nın yüzü, boynu, eli ve ayak bölgesinde morluklar oluştuğu ifade edilen iddianamede, olaydan sonra ele geçirilemeyen ve sanığın suçta kullandığı cismin, saldırıda kolaylık sağlaması ve müştekinin daha fazla yaralanmasına elverişli olması nedeniyle silah kapsamında değerlendirildiği kaydedilmişti.
İddianamede, sanık Çakın'ın, Neşe Nur Akkaya'ya karşı "silahla kasten yaralama" suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya ve her iki müştekiye karşı da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar olmak üzere toplam 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.