Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, asgari ücrete yapılan artışın asgari ücretlileri memnun ettiğini, bunun, Cumhur İttifakı'nın, vatandaşın talebine duyarlılığının göstergesi olduğunu söyledi.
EYT düzenlemesini, başından itibaren bir hak mücadelesi olarak gördüklerini anlatan Destici, "Birileri SGK'yi batırdı, birileri milletimize mağduriyet yaşattı ama 5 milyonun üzerinde emeklilikte yaşa takılan vatandaşımızın yüzünü güldürmek de partimize ve Cumhur İttifakımıza nasip oldu." diye konuştu.
Destici, enflasyon rakamlarının, beklentilerin altında açıklandığını kaydederek, "Bu olumlu bir gelişme. Enflasyonun hızla düşüş seyrine girdiğini görüyoruz. Burada gözler memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamda. Enflasyon üzerine ciddi bir refah payı konularak artışın ve zammın gerçekleşmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Başörtüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifine ilişkin Destici, "Bu görüşmelerin, önemli bir problemin çözülmesinin yanı sıra Meclis'te temsil edilen tüm siyasi partiler için bir samimiyet testi işlevi göreceğini düşünüyor, Anayasa değişikliğiyle yakın tarihimizin utanç sayfalarından birinin daha açılmamak üzere kapanmasını temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Hafta sonu Hakkari'ye bir ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Destici, şöyle devam etti:
"Çözüm süreci denen süreç maalesef terörle mücadele başta olmak üzere bölgeye büyük zararlar vermiş. Bundan sonra 'çözüm süreci' kelimesinin ç'sini bile oradaki vatandaşlarımız duymak istemiyor. Terörle mücadelenin aynı kararlılıkla devam etmesi, bölge halkının da temennisi. PKK ve uzantıları siyasi şubesinin yöneticileri başta olmak üzere adeta pusuya yatmışlar, 2023'te altılı masa ile birlikte iktidarı ele geçirecekler, başta kayyumlar olmak üzere görevden alınacak, PKK'nın uzantısı belediye başkanları sözde görevlerine atanacak, bölgede en büyük mülki amir vali başta olmak üzere bütün yöneticiler de HDP'nin yani PKK'nın arzuladığı şekilde atanacaklar. Bunu bekliyorlar. Vatandaşlara, 'acaba böyle bir şey olur mu?' endişesi yaşatılmamalı."
- "BABACAN, SİYASİ BÖLÜCÜLÜK YAPIYOR"
Destici, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın, Anayasa'nın 66. maddesinde yer alan "Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesinin tekrar değerlendirilmesi gerektiği açıklamasını eleştirerek, "Düpedüz PKK'nın ve onun siyasi şubesi HDP'nin diliyle konuşuyor yani siyasi bölücülük yapıyor." dedi.
Ali Babacan oy devşirme peşinde! "Anadilde eğitim" çıkışı
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Nuşirevan Elçi'nin "özerklik" açıklamasına ilişkin ise Destici, "Sayın Kılıçdaroğlu bugünkü grup toplantısında Elçi'nin açıklamalarına katılmakta mıdır katılmamakta mıdır özerklikten yana mıdır değil midir bunun cevabını net olarak vermelidir." diye konuştu.
Danışman olarak partiye aldığı Nuşirevan Elçi itiraf etti: CHP'nin özerklik projesi var!
"ALTILI MASANIN İÇİNDE İKİLİ BİR MASA VAR"
Altılı masanın adayının sorulması üzerine Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının, resmi masa tarafından ilan edilmese de çok açık ve net olduğunu dile getirdi.
BBP Genel Başkanı Destici, "Altılı masanın içinde ikili bir masa vardır. Onların en son yaptığı toplantıda, bu adaylık meselesi görüşülmüştür. Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener'e kendi adaylığıyla da seçimin çok rahat kazanılabileceğini, dolayısıyla endişe etmemesini ve kendisini desteklemesini istemiştir. Masanın adayı Kılıçdaroğlu olacaktır. İkinci, üçüncü aday çıkabilir mi, o da çıkabilir." görüşünü savundu.
- "SEÇİM KARARINI, MECLİS DEĞİL CUMHURBAŞKANI'MIZ ALIR"
Seçim tarihine ilişkin değerlendirmesi sorulan Destici, "En geç tarih 18 Haziran, bunun öncesine alınabilir mi; alınabilir." dedi.
Seçimin sağlıklı yapılabilmesi, vatandaşların oyunu kullanabilmesi için tarihin birkaç hafta öne alınmasının gündeme gelebileceğini kaydeden Destici, "Onun dışında muhalefetin söylediği gibi 6 Nisan'dan önce seçim yapılması söz konusu değildir. Hiç de gündemimizde olmamıştır." diye konuştu.
Destici, seçim kararını, Meclis 360 çoğunlukla alırsa 3 aylık bir zaman dilimi, Cumhurbaşkanı kararıyla alınırsa 2 aylık bir zaman diliminin gerekli olduğuna işaret ederek, "Ne Cumhur İttifakı ne de muhalefet 360'ı buluyor. Dolayısıyla Meclis'in seçim kararı alması gibi bir ihtimal yok şu anda. Seçim Yasasının uygulanması için 6 Nisan tarihini geçmesi gerekir. Burada bir uzlaşma olmayacağı için seçim kararını, Meclis değil Cumhurbaşkanı'mız alır. Orada da iki aylık süre zaten yeterlidir." değerlendirmesini yaptı.