Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın "21. Yüzyıl Ticaretinde ABD-Tayvan Girişimi" müzakereleri kapsamındaki ilk uygulama anlaşması yasasını imzaladığı bildirildi.
Biden ise yazılı açıklamasında, söz konusu yasanın, Tayvan ile anayasal kaygılara yol açan bazı ek ticaret anlaşmalarının müzakere edilmesine yönelik gereklilikleri de içerdiğini kaydetti.
İKİLİ İLİŞKİLER DERİNLEŞECEK
ABD ve Tayvan’ın "21. Yüzyıl Ticaretinde ABD-Tayvan Girişimi" müzakereleri çerçevesinde, gümrük idaresi ve ticaretin kolaylaştırılması, iyi düzenleyici uygulamalar, yolsuzlukla mücadele ile küçük ve orta ölçekli işletmeler gibi konularda anlaşmaya varılmıştı.
Söz konusu anlaşmayla ABD’li işletmelerin Tayvan’a ve Tayvanlı müşterilere daha fazla ürün sağlarken, özellikle küçük ile orta ölçekli işletmeler için her iki pazarda da yatırım ve ekonomik fırsatları kolaylaştırabilecek daha şeffaf, kolaylaştırılmış düzenleyici prosedürlerin oluşturulabileceği kaydedilmişti.
Anlaşmanın, işçiler ve işletmeler için inovasyonu ile kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla ticaret ortaklığını derinleştireceği, ABD ile Tayvan arasındaki ticareti geliştireceği ifade edilmişti.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın fiili bağımsızlığının hukuki bir statü kazanmasına, Tayvan hükümetinin dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
ÇHC, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.