Bankacılık krizinin arından bir sonraki ekonomik şok finans merkezlerindeki boş ofis binalarından kaynaklanabilir. Yatırımcılar ve ekonomistler ticari gayrimenkul piyasasına dikkat çekerek alarm zillerini çalıyor. Fortune’un haberine göre uyarıların merkezinde ise refinansman konuları yer alıyor.
Ticari gayrimenkul sektörü korona virüs dönemi sonrası uzaktan çalışmaya geçişten kaynaklanan değişim sürecinden ve düşen gayrimenkul değerlerinden dolayı bir süredir baskı altında.
ABD için kriz alarmı verildi! Bir adım kaldı: Borsalar için felaket olur
Morgan Stanley Servet Yönetimi Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Lisa Shalett sektörde çok daha büyük bir sorunun yaklaşmakta olduğu konusunda uyardı.
Shalett açıklamasında, “Büyük teknoloji hisselerindeki kâr durgunluğu ve/veya ekonomik resesyonun ortaya çıkardığı stres gibi diğer varlık sınıflarında oluşabilecek streslerin yeni bir ters rüzgar haline gelmesinden endişeleniyoruz” dedi. Baş stratejist öngörülerini bazı korkutucu göstergelerle de destekledi.
Shalett, “Ticari mortgagelardaki 2,9 trilyon doların %50’sinden fazlasının gelecek 24 ay içerisinde yeniden müzakere edilmesi gerekecek. Bu süreçte yeni kredi faiz oranlarının 350 ila 450 puan daha yüksek olması muhtemel” dedi.
Baş stratejist geçmişteki kredi döngüsündeki tüm yeni kredi kaynaklarının %70 ila %80’inin ABD’deki bölgesel bankalar tarafından karşılandığını hatırlattı. Shalett Silicon Valley Bank ve Signature Bank’in geçen ayki tarihi iflasının ardından tüm gözlerin bu sektöre çevrildiğini belirtiyor.
Shalett, ofis mülklerinin halihazırda uzaktan çalışma sisteminden kaynaklanan değişim riskleriyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Baş stratejiste göre ticari gayrimenkul firmaları şimdi de son 20 yılın en yüksek faiz oranları nedeniyle kira gelirlerinin kâr getirmemesi riskiyle karşı karşıya kalabilir:
“Morgan Stanley analistleri ticari gayrimenkul hisselerindeki düşüşün zirveden dibe, 2008 Küresel Finans Krizi’nden daha fazla, %40 oranına kadar düşeceğini tahmin ediyor.”
Ticari gayrimenkul piyasasında daha sıkı kredi standartlarının görülmesi yaygın bir biçimde bekleniyor. Aslına bakılırsa ABD Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek amacıyla faiz oranlarını artırmaya başlamasıyla birlikte kredi maliyetleri de yükselişe geçti. Bankacılık krizi ise sadece mevcut likidite eksikliğini daha kötü hale getirebilir. Uzmanlar yoğun kredi üzerine kurulu sektörlerde borçların ödenememesi, kriz ve temerrüt ihtimallerinin arttığı konusunda uyarıyor.
Shalett, bu ölçekteki bir krizin mülk sahiplerine ve mülk sahiplerine kredi veren bankacılara, iş topluluklarına, özel sermaye fon sağlayıcılarına ve altta yatan menkul kıymetlerin sahiplerine sıçrayacağından endişeleniyor. Baş stratejist teknoloji ve temel tüketici malları sektörlerinin de krize "bağışık" olamayacağını belirtiyor.
Baş stratejist ekonomide daha yumuşak bir inişin hala mümkün olduğunu öngörse de bunun olma ihtimalinin daha sıkı borç verme standartlarıyla birlikte azaldığına dikkat çekti. Twitter ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk da yakın zamanda paylaştığı bir Twitter mesajında aynı endişeye işaret etmişti. Musk ticari gayrimenkul kredi piyasasındaki durumun küresel ekonomi için “yaklaşmakta olan açık ara en ciddi sorun” olduğunu yazmıştı.