Mühimmat bırakan İHA'lar, son dönemde, özellikle Rusya-Ukrayna savaşında sıkça kullanılıyor. Savaş alanındaki etkisinin yanı sıra, psikolojik etkisiyle de ön palana çıkan bu tür İHA'lar, Türkiye'de de geliştiriliyor. STM, aynı sınıfta bulunan Boyga'yı 2021 yılında geliştirerek, 2022'de TSK'ya teslim etti. TSK envanterindeki tek mühimmat bırakan İHA olan Boyga, Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE) tarafından geliştirilen 81 mm havan mühimmatını taşıyor.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da gerçekleştirilen meskun mahal operasyonları sırasında oluşan ihtiyaçlar kapsamında geliştirilen Boyga, üzerindeki havan mühimmatı ile 30 dakika havada kalabiliyor. Düşük sesli uçması ve havada bulunduğu irtifa nedeniyle görünürlüğü düşük olacak şekilde geliştirilen Boyga, 81 mm havan mühimmatıyla hedefi nokta hassasiyetle vuruyor. 1500 metre uçuş irtifasına erişebilen Boyga, 5 kilometre menzilde görev yapmasının yanı sıra 17 kilogram olması nedeniyle tek bir kişi tarafından taşınabiliyor. Boyga'nın taşıdığı ve hedefi imha etmek için kullanılan 81 mm havan mühimmatı da, tamamen Boyga'ya özel olarak modifiye edildi.
''HEDEFE NOKTASAL ATIŞ YAPABİLME İMKANI SAĞLIYOR''STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Boyga'nın asıl kullanım senaryosu; yaklaşık 300-500 metre arası bir mesafeden, yer kontrol istasyonundaki kullanıcı tarafından, tespit edilen düşman unsuruna mühimmat bırakıp imha etmek olduğunu söyledi. Güleryüz, "Fakat bırakacağınız mühimmatın sizin belirlediğiniz hedefe nokta atışı yapabilmesi için de Boyga üzerinde çok ciddi yapay zeka, görüntü işleme gibi algoritmalar kullanılıyor. Bir taraftan da rüzgar sensörü gibi sistemler de üzerine entegre edilmiş vaziyette. Bütün bunları harmanlayarak ciddi balistik algoritmalar ile bıraktığınız mühimmatı, hedef üzerine noktasal atış yapabilme imkanı sağlıyor" diye konuştu.
''STANDART BİR MÜHİMMATA AKIL EKLENDİ''Boyga'nın taşıdığı havan mühimmatı için MKE ile çalıştıklarını söyleyen Güleryüz, "Boyga'nın üzerinki mühimmat da şekil olarak 81 mm havan mühimmatının benzeri; ama değişiklikler yapılmış durumda. Birincisi, bir dronda taşınabilmesi için hafifletildi. İkincisi; mühimmat, atıldığı anda patlama mekanizması devreye giren bir yapıya sahip. Güvenlik anlamımda, askerimiz Boyga ile beraber mühimmatı taşıdığı zaman tetiklemeyip drondan bırakıldığında tetikleme mekanizması devreye girsin diye, standart bir mühimmata akıl eklenmiş durumda. Yine, hedefi noktasal hassasiyetle vurmayı garanti edebilmek için yapısal anlamda değişiklikler yapılmış bir mühimmat diyebiliriz" dedi.''EN ÖNEMLİ KRİTER SESSİZLİK VE GÖRÜNMEZLİK''Özelikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nda birçok farklı dronun mühimmat entegre edilebilerek kullanıldığını söyleyen Güleryüz, "Ancak savaş alanıyla terörle mücadele konsepti çok farklı. Savaş alanı, son derece gürültülü, güvenliğin belli bir seviyeye kadar göz ardı edilebileceği bir alan. Bu anlamda, standart bir drona bir mühimmat takıp 50 metreden, düşman sizi görse bile üzerine bırakmak bir avantaj sağlayabiliyor. Ama özellikle hassas terör operasyonlarında en önemli kriter sessizlik ve görünmezlik. Belki tamamen ıssız bir alanda, son derece sessiz bir ortamda bir operasyon yapmak istiyorsunuz. Sizin, mümkün olduğunca dronu operasyon bölgesine taşıyor olmanız lazım. O yüzden Boyga, hafif ve çok büyük değil. Hafif olması ile taşınabilmesi de kolay olan bir dron. Ayrıca aşağıdan bakıldığında kesit itibarıyla 300-400 metrelerden duyulması da mümkün değil" dedi. Güleryüz, Boyga'nın gelişmiş bir teknolojiye sahip olduğunu belirterek, "Boyga, otomatik olarak sizin planladığınız noktaların üzerinden geçiyor. Siz de kameradan operasyonu görüyorsunuz. Bu kamera, düşman unsurunu 10 kata kadar yakınlaştırabiliyor. 300-400 metreden Boyga'nın üzerindeki mühimmatı bıraktığınızda, balistik algoritmalar sayesinde en fazla birkaç metrelik sapmayla düşman unsunu yok edebiliyor. Boyga için hem TSK, hem de yurt dışı müşteriler anlamında yoğun bir şekilde siparişleri alıyoruz, üretim faaliyetleri de devam ediyor. Boyga bir kamikaze dron olmadığı için uzun süreler görev yapıyor. Bu anlamda Boyga'nın değil de mühimmatın sayısı kritik olabilir. Boyga, yüzlerce üretildi ve teslim edildi diyebilirim" diye konuştu.
''BİRDEN FAZLA MÜHIMMAT BIRAKMASI MÜMKÜN''Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra Boyga gibi mühimmat bırakabilen İHA'lara ilginin arttığını da söyleyen Güleryüz, "Bu savaşla birlikte, sadece savaşta olan ülkeler değil, savunma ihtiyacı olan ülkeler de hem insansız sistemlere yatırım yapıyor, hem de bu sistemleri tedarik etmek istiyor. Bizim ülke olarak en büyük avantajımız; bu alanlara çok daha erken yatırım yapıp belli bir olgunluğa gelmemiz. Tasarımı çok iyi bildiğimiz, bu sistemlerle ilgili ciddi tecrübemiz var. TSK'dan da ürünlerle ilgili geri besleme alabildiğimiz için, ürünlerimizin hepsi savaş alanında kendini ispatlamış ürünler. Elde edilen bu tecrübelerle, müşterilerin ihtiyaçlarına göre ürünler üzerinde modifikasyonlar gerçekleştirmek, farklı ürünler geliştirmek de mümkün. STM olarak da bu anlamda çalışıyoruz. Sahadan gelen geri beslemelerle birlikte Boyga'nın birden fazla mühimmat bırakması gerektiğini değerlendiriyoruz. Bu, teknolojik olarak mümkün. Ama özelikle kullanım konseptine göre; dronun sessiz olması, görünmemesi gibi opsiyonlardan dolayı sürekli teknoloji geliştirmeye çalışıyoruz. Gelişen ihtiyaçlara göre, biz bu ailede yeni teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.