İki şirket ilk aylarda Concentrix+Webhelp adıyla faaliyet gösterirken yakın bir geçmişte ismini Concentrix olarak değiştirdi. Şirket, Türkiye’yi de aralarında Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Gürcistan ve İsrail’in yer aldığı 7 ülkenin merkez üssü olarak belirledi.
Söz konusu 7 ülkedeki toplam çalışan sayısının 36 bini aştığını belirten Concentrix Türkiye ve Orta Doğu Lideri Metin Tarakçı, yaptıkları işi “iş ortaklarımızın en değerli varlıkları müşterileri için uçtan uca bir deneyim yaratmak” olarak tanımladı.
DÜNYA DİLLERİNİN YÜZDE 95’INI KONUŞUYOR
Concentrix ile Webhelp birleşmesinin ardından şirket, faaliyet gösterdiği ülke sayısını 70’in üzerine taşımış oldu. Müşteriler iletişim merkezlerini aradıklarında ilk olarak yapay zekanın yer aldığı sistemle karşılaştıklarını belirten Tarakçı, “Bütün bu sistemi biz kuruyoruz. İşin temelinde teknoloji olduğu kadar insan odaklılık da var. Her iyi çalışan dijital sistemin arkasında her zaman ‘insan’ vardır.
Concentrix olarak dünya üzerinde 440 binden fazla kalifiye çalışanımız ile 150’den fazla dilde yani dünya dillerinin yüzde 95’ini konuşur hale geldik” dedi.
Türkiye’de ise 10’dan fazla farklı dilde hizmet ihracatına destek verdiklerini söyleyen Tarakçı, “Türkiye’de ise güçlü lokal markalara Türkçe olarak hizmet verirken global pazar için 10’dan fazla dilde yurt dışı müşterilerine yönelik faaliyet gösteriyoruz. Örneğin, dünyanın e-ticaret devi diyebileceğimiz bir markanın Almanya’daki müşterilerine Türkiye’den Almanca hizmet sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE PAZARINDA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ
Türkiye’nin Concentrix için çok önemli bir pazar olduğunu belirten Tarakçı, Türkiye ile ilgili şunları söyledi: “Türkiye’deki çözümlerimizle insan odaklılıkla, teknoloji kullanımına ağırlık vereceğiz. Üretken yapay zekadan faydalandığımız çözümlerimizi hayata geçirmeye devam ediyoruz. Müşteri hizmetleri alanında teknoloji eskisiye nazaran daha çok kullanılıyor.
Tüketiciler basit işlemleri teknolojiyle çözmek isterken daha komplike olanlarında ise bir insan ile konuşmak istiyor. İşin duyguya ve empatiye dayandığı bir nokta bulunuyor. Türkiye’deki tüketicilerin talepleri de bu yönde. Biz de bu çerçevede, teknoloji çözümlerimizi güçlendiriyoruz. Tüm bu beklentiler ışığında gelecek dönemlerde Türkiye pazarında büyümeyi hedefliyoruz.”