Haber7 – ÖZEL
Türkiye, cumhurbaşkanlığının ikinci tur seçimlerine gidiyor. Cumhur İttifakı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu sağlayarak devletin yasama organında ağırlığını koymuş durumda.
Peki vatandaşlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçerek böyle bir kritik bir dönemde ülke yönetiminin ‘topal ördek’ olmasına izin verir mi?
AKŞENER’İN ‘DENGE KURULACAK’ SÖYLEMİ NE KADAR GERÇEKÇİ?
Seçimden 6 gün sonra kamera karşısına geçen ve ilk kez açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM’de Cumhur İttifakı’nın ağırlıklı olduğunu ve 7’li koalisyonun cumhurbaşkanlığını alması halinde ‘denge’ kurulacağını öne sürdü. Ancak cumhurbaşkanının Kılıçdaroğlu olması halinde ülke yönetiminde tıkanma yaşanacağı öngörülüyor.
CHP’Lİ ŞENER’DEN İTİRAF: KILIÇDAROĞLU SÖZLERİNİN HİÇBİRİNİ GERÇEKLEŞTİREMEZ
Eski CHP milletvekili Abdüllatif Şener, katıldığı NTV canlı yayınında seçim gündemine ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.
CHP’li Şener, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması halinde kanun çıkarıp bütçe yapamayacağını, verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremeyeceğini söyledi. Şener, yaptığı açıklamada "Millet ittifakının en büyük iddiası olan güçlendirilmiş parlamenter sistem artık hayal. Kanun çıkaramaz, bütçe yapamaz" dedi. Şener, “Kılıçdaroğlu Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı'nda iken verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremez.” ifadesinde bulundu.
CHP’li Şener, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı'nda iken Kemal Bey'in seçimi kazanması ile verdiği sözlerden hiçbirini gerçekleştiremez, Meclis'ten hiçbir kanunu geçiremez, Millet İttifakı'nın en büyük iddiası olan güçlendirilmiş parlamenter demokrasi artık hayal olur. Mali ekonomik politikaları uygulayamazlar. Neden, vergi çıkaramazlar, bütçe çıkaramazlar. Hatta bürokrat ataması yapamazlar. Çünkü atama ile ilgili usul esasları cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile değil kanun ile belirlerler, en önemli bürokratlarının atanması için meclis onayı istediği takdirde Cumhur ittifakı en önemli bürokratını atayamaz. Yani denge denetim mi diyeceğiz kaos mu diyeceğiz? Yani bunun arasında seçmen sıkıştırılmıştır"
ERSAN ŞEN: KILIÇDAROĞLU SEÇİLİRSE GERGİNLİK ARTAR
Sözcü TV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde gerginliğin artacağını söyledi.
Meclis’te Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olduğunu hatırlatan Ersan Şen, “Millet bu kadar tantanadan sonra tekrar bir daha şunu çeker mi? Çünkü siz seçildiğinizde gerginliği artıracaksınız. Meclis A kanatta, cumhurbaşkanı B kanatta olacak. Ben Meclis’te olsam, nefes aldırmam. Diyeceksiniz ki, ‘Önemli olan ülkenin menfaatleri hocam’. Tamam, ülke menfaatlerinde bir sıkıntı yok. Ama ben seni öyle istediğin gibi oynatmam. ‘Onu bunu değiştireceğim, oradan şunu alacağım.’ Yok! Şak diye kanunu çıkartırım, kapatırım önünü. Hadi kıpırda da göreyim, istediğini yap bakayım. Anayasa Mahkemesi’ne gidersin.” ifadesinde bulundu.
MİLLET 2015’TE ‘TOPAL ÖRDEK’E İZİN VERMEDİ
Parlamenter sistemin yürürlükte olduğu dönemde, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Meclis’te yeterli milletvekili sayısına ulaşamayan AK Parti tek başına iktidar olamadı. 13 yıl sonra koalisyon tartışmaları başladı.
YSK'nın açıkladığı kesin sonuçlara göre, yüzde 10'luk seçim barajını geçen AK Parti yüzde 40,87, CHP yüzde 24,96, MHP yüzde 16,29, HDP ise yüzde 13,2 oranında oy aldı. Bu oy oranlarına göre AK Parti 258, CHP 132, HDP 80, MHP 80 milletvekili çıkardı.
KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ ÜLKEYE 5 AY KAYBETTİRDİ
Başkanlık ve yarı başkanlık sisteminin ilk kez gündeme geldiği bu dönemde, Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun istikşafi görüşmeleri olumsuz neticelendi. Siyasi belirsizlik üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin 1 Kasım 2015’te yenilenmesine karar verdi.
SİYASİ BELİRSİZLİĞİN ARDINDAN MİLLET AK PARTİ’Yİ YENİDEN İKTİDARA TAŞIDI
Koalisyon dönemlerine yeniden dönmek istemeyen millet, AK Parti’yi yeniden tek başına iktidara taşıdı. AK Parti 5 aylık siyasi belirsizliğin yaşandığı dönemde oyunu 5 milyon artırdı.
________________
KANUN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİNDEN ÜSTÜN
Her ne kadar muhalefet ‘tek adam’ propagandasında bulunsa da geçtiğimiz dönemde Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunlukta olması ve cumhurbaşkanlığı ile herhangi bir çatışma yaşaması hükümet sisteminin işleyişini hızlandırdı. Ancak iki zıt kutuptan birinin Meclis’te ağırlıklı olması, diğerinin ise Cumhurbaşkanlığında yer alması hükümet sistemindeki işleyişi sekteye uğratacağı ve istikrarsızlığa neden olacağı değerlendiriliyor.
Anayasa’nın kanunlar üzerinde üstünlüğü olduğu gibi Meclis’ten geçen kanunlar ise cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden üstün. Bu nedenle cumhurbaşkanını yayınlayacağı her kararname, Meclis’ten geçecek kanunların yayınlanmasına kadar geçerli.
VETO EDİLEN KANUNUN İKİNCİ DEFA VETO EDİLEMİYOR
Anayasa’nın 96’ncı maddesine göre, TBMM Genel Kurulu’ndan bir kanun çıkması için toplantıya katılanların salt çoğunluğu yani yarısından 1 fazlasının oyu yeterli olurken kanunları yayımlama yetkisi ise cumhurbaşkanına ait. Ancak cumhurbaşkanı bir kanunu veto ettiği takdirde, söz konusu kanun metninin TBMM’de yeniden görüşülmesi gerekiyor. Veto edilen kanunun yeniden kabulü için üye tam sayısının (600) salt çoğunluğu (301) yetiyor. Ardından kanun cumhurbaşkanına gönderilerek onaylanmasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanıyor ve yürürlüğe giriyor.