Bilecik’e bağlı Söğüt ilçesinde kurulan Osmanlı Beyliği, zamanla devlete ve imparatorluğa dönüştü. Devletin yöneticilerine ilişkin anlatılan rivayetler kadar halkın benimsediği gelenekler de günümüze kadar tazeliğini korudu. Ancak, bu geleneklerden bazıları günümüzde ya unutulmuş, ya da unutulmaya yüz tutmuş vaziyette. Bu geleneklerin başında da “Haddi aştık” deyişi geliyor.
Sultan Selim-i Evvel (I. Selim) döneminde Mekke ve Medine’deki kutsal emanetlerin İstanbul’a taşınması, dedelerimizi İslam coğrafyasının öncü devleti yapıyordu. Halkın da tıpkı hükümdarlar gibi Peygamber Efendimize (s.a.v) karşı sonsuz saygısı ve sevgisi vardı. “Haddi aştık” deyişi de böyle bir iklimde doğdu.
Osmanlı Halkının Efendimize Olan Sevgisinin Tezahürü: “Haddi Aştık…”
Rivayete göre, Osmanlı İmparatorluğu’nda birine yaş sorulacağı sırada; eğer kişinin yaşı 63’ü geçtiyse “Haddi aştık” deyişini kullandığı söylenir. Buradaki maksat, Peygamber Efendimizin (s.a.v) 63 yaşında (12, Rebiu’levvel Pazartesi) vefat etmesiyle ilgilidir.
Halkın Efendimize duyduğu sonsuz saygı ve sevgiden ötürü, yaşça büyük kimseler bu deyimi yıllar boyu kullanmıştır. Günümüzde de ara ara hatırlanan bu deyiş, İmparatorluğun unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri arasındadır.
“Hanende Saadeti Buldun Mu?”
Yine Osmanlı İmparatorluğu döneminde halk arasında evlilik ve bekârlık durumları doğrudan sorulmazdı. “Evli misin?”, “Bekar mısın” soruları karşıdaki kişiyi incitmemek için tercih edilmezdi. Bunun yerine daha zarif bir ifade tercih edilir ve “Hanende saadeti buldun mu?” diye sorulurdu. Bekâr olan kimseler de bu soruya “Hanem virane” cevabını verirdi.
Tıpkı “Haddi aştık” geleneği gibi “Hanende saadeti buldun mu?” sorusu da unutulmaya yüz tutmuş incelikler arasında yer alıyor.