İlmî, irfânî, akademik, sosyal ve kültürel çalışmaları ile geçtiğimiz yüzyılda derin izler bırakan; başta “Hacı Bektâş-ı Velî ve Makâlât” olmak üzere birçok eseri bulunan Mahmud Es’ad Coşan’ı yâd etmek üzere, kendisinin dünyaya geldiği Çanakkale’de bir sempozyum düzenlendi.
Doğumlarının hicri 88. yıl dönümü vesilesiyle açılışı 27 Ağustos Pazar sabahı Gelibolu Azepler Namazgâhı’nda yapılan sempozyumun oturumları Çanakkale’de icra edilirken, hatim duasının da yapılacağı Yâd özel programı ise 29 Ağustos Salı Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Ahmetçe köyünde gerçekleştirilecek.
GENİŞ KATILIMLI SEMPOZYUM
28 Ağustos 2023 Pazartesi Çanakkale’deki Kongre Merkezinde gün boyunca devam eden sempozyumun açılış panelinde Prof. Dr. Mustafa Uzun, Yusuf Kaplan, Prof. Dr. Mehmet Akkuş, Prof. Dr. Osman Türer ve Prof. Dr. Ali Yılmaz, farklı yönleriyle Mahmud Es’ad Coşan hocamızı anlattılaçılış panelinin oturum başkanlığını yapan Prof. Dr. Mustafa Uzun, Mahmud Es’ad Coşan’ın insan yetiştiren yönüne vurgu yaparak kendisinin bir dava adamı olduğunu belirtti. Uzun, “Türkçeyi bu kadar iyi kullanan ve Arapçayı çok iyi bilen biri olarak hocamız bir Kur’an meali hazırlasaydı nasıl olurdu diye düşündüm ancak nasip diğer eserleri oldu” dedi.
İlk bölümde konuşan Yusuf Kaplan ise Mahmud Es'ad Coşan'ın, yayınladığı İlim ve Sanat Dergisinin özel bir önemi olduğunu bu adımın İslam'ın entelektüel damarı canlandırmasına katkı sağladığını belirtti. Kaplan ayrıca Es'ad Coşan'ın; Ehl-i Sünnet ve Sünnet-i seniyye vurgusu ile birlikte 'Kur'an asıldır, Sünnet usuldür’ sözünün oldukça manidar olduğunu dile getirdi. Es'ad Coşan'ın öncü bir kuşak yetişmesi için çalıştığını hatırlattı.
57 akademisyenin tebliğleri ile icra edilen, eş zamanlı 4 oturumla farklı salonlarda gerçekleştirilen sunumlarda, Mahmud Es’ad Coşan’ın ilmî, stratejik, dînî, sosyal, siyasî ve akademik çalışmaları değerlendirildi.
1. OTURUM
Birinci oturumda konuşan Prof. Dr. Celal Türer, “Teori-Pratik İlişkisi Bağlamında Rûhânî Dönüşüm; Mahmud Es’ad Coşan'ın Ahlâk Anlayışı” başlıklı sunumunda Mahmud Es’ad Coşan’ın insanın yetkinleşmesini ahlâk deneyimleri üzerinden değerlendiren yaklaşım üzerinde durdu. Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, “Es’ad Coşan’ın Sosyal ve Siyasal Projesi” başlıklı tebliğinde, hocamızın cemiyetin sosyal ve kültürel bilinçlenmesine yönelik çabası sebebiyle üniversiteden erken emekliye ayrıldığını, akademisyen kimliğinin yanı sıra sohbetleri, eserleri, yayıncılık çalışmaları ile toplumun tüm katmanlarına hitap ettiğini vurguladı.
İlk oturumun bir diğer konuşmacısı olan Dr. Avukat Kemal Ataman, “Bir Stratejisyen Olarak Mahmud Es’ad Coşan” başlıklı sunumunda, kendisinin eğitimden ticarete, ilimden sanata, aileden devlete, insandan çevreye, sanayiden teknolojiye, turizmden spora, sağlıklı yaşamdan kişisel gelişime, kültürden iletişime, güzel ahlâktan salih amellere geniş bir yelpazede özgün düşünceler, planlar, yöntemler ve stratejiler ortaya koyduğunu belirtti.
“İskenderpaşa ve Mahmud Esad Coşan’ın Kültürel Mirası” üzerine tebliğde bulunan Prof. Dr. Emin Yaşar Demirci; Coşan’ı farklı ve önemli kılan hususun, kendisinin devraldığı geleneği istikamet üzerinde yenilenerek günümüze ulaşmasını sağlamış olmak olduğunu belitti. Es’ad Coşan’ın eserleri ve tecrübelerinin günümüz dünyasında değişime uğramış tüm yapılar için yol gösterici olacağını vurguladı.
İlk oturumun eş zamanlı olarak devam eden diğer oturumlarında; Prof. Dr. Gürkan Öztürk, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Zihinsel Berraklığı ve Söylemlerinin Netliği”; Dr. Murat Ayar, “Mahmud Es’ad Coşan’ı Ahlaki Değerlerle Okumak”; Dr. Mahmut Tokaç, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Sağlığa Bakışı”; Prof. Dr. Bekir Kayacan, “Modern Çevrecilik Anlayışı”; Dr. Mimar Mustafa Tutar, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Kültür Sanat, Mimarlık Yaklaşımı ve Tavsiyeleri”; Dr. Mustafa Yılmaz, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Eser ve Sohbetlerinde Üslup, Dil ve Anlatım”; Cihat Demirci, “İslam Mecmuası Başmakalelerinin Analizi”; konularında tebliğlerini sundular.
2. OTURUM
Sempozyumun ikinci oturumunda ağırlıklı olarak Mahmud Es’ad Coşan’ın eserleri üzerinde duruldu.
Prof. Dr. Ahmet Ögke, Hacı Bektâş-ı Velî, Bektâşîlik ve Makâlât; Prof. Dr., Ali Öztürk, “Hatiboğlu Muhammed”; Prof. Dr. Doğan Kaplan, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Alevîlik-Bektâşîlik Çalışmalarına Akademik Katkıları”; Dr. İsmail Taş, “Makâlât ve Bahrü’l-hakâik” eserleri üzerlerine sunumlar yaptı.
İkinci oturumun diğer salonlarında da “Edebiyat ve Kültür Tarihçisi Kimliğiyle Mahmud Es’ad Coşan”, “Mahmud Es’ad Coşan’da Türkçe Hassasiyeti”;, “Görüntülü ve Sözlü Hadis Şerh Edebiyatı”, gibi bazı konularda tebliğler sunuldu.
3. OTURUM
Sempozyumun üçüncü oturumunda, Dr. Ömer Dilmen, “Mahmud Es'ad Coşan'ın Üstlendiği Tasavvufî Misyon” konusuna değinirken, Doç. Dr. Hamdi Kızıler, “Gelenekten Geleceğe Tasavvuf” Anlayışı”; Prof. Dr. Mustafa Şentürk, “Kur’an ve Tefsir Anlayışı”; Prof. Dr. Hüseyin Çelik, “Kur’an-Sünnet İlişkisi”; Prof. Dr. Ahmet Erhan Şekerci, “Mahmud Es’ad Coşan Düşüncesinde İnsan ve Eğitimi”; Prof. Dr. Tahir Yaren, “Tefekkür” üzerine tebliğlerde bulunurken Özbekistan İlimler Akademisi’nden Doç. Dr. Şerzadhan Mahmud, “Mahmud Es’ad Coşan’ın Tarih Görüşü”; Mirza Kencebek, “Es'ad Coşan’ın Âlemşümûl Düşünceleri ve Özbek Tasavvufî Öğretisindeki Rolü”; Prof. Dr. Nadirhan Hasan, “Es’ad Coşan’ın Özbek Türkçesi’ne Yapılan Kitap Tercümeleri ve Etkileri” başlıklarında sunumlar yaptı.
DEĞERLENDİRME
Sempozyumun değerlendirme ve kapanış konuşmasını yapan Doç. Dr. Necdet Yılmaz, Mahmud Es’ad Coşan’ın Gümüşhanevi Hz., Ahmet Yesevi gibi önemli zatlar hakkında sempozyumlar organize ettirdiğini hatırlattı. Yılmaz, “Hocamız, halkın tasavvuf seviyesini yükselttiği gibi akademik kesimi de tasavvufla buluşturmuştur” diyerek şöyle devam etti:
“Kadir kıymet bilen toplumlar içinde kadir kıymet bilen insanlar yetişir, kıymet bilecek insanlar ortaya çıkar. Geçmiş değerlerimizi tanımak ve tanıtmak yeni neslimiz için örnek teşkil eder. İnsan model arayışındadır. Bu model müspet yoldan karşılanmazsa menfi yönden karşılanır. Hocamız bu durumdan hareketle her bir ilin, bölgenin orada yetişmiş kıymetlerini tespit ederek onlarla ilgili
programlar yapmasını tavsiye etmiştir. Kahramanları, değerleri, yiğit, yılmaz değerleri olmayan toplumlar mitolojik kahramanlar üretmiştir. Biz de değerlerimizi koruyup tanıtabilmeliyiz.”
“Mahmud Es’ad Coşan gibi bir değeri önce Çanakkale’ye ardından tüm Türkiye’de ve Dünyaya tanıtmamız gerek. Nitekim kendilerinin Avustralya’ya uzanan çalışmaları da hizmet anlayışının tezahürüdür.” diyen Yılmaz, Mahmud Es’ad Coşan Hocamızın 3 sembolü olduğunu ilk örneğin sahabe Müslümanlığı; diğerlerinin de cengaver ve Peygamber ( SAS.) aşığı olarak O’nun idealini yerine getirmeye çalışan ve bunu başaran Fatih Sultan Mehmet ve irşad çalışmalarıyla da Abdülehad-ı Nuri Efendi olduğunu belirtti.
Sempozyumda sunulan tüm bildirilerin kitap haline getirilerek yayınlanacağı belirtildi.
Sempozyum oturumları Akra Media Youtube sayfasından izlenebiliyor.
YÂD ÖZEL PROGRAMI AYVACIK AHMETÇE KÖYÜNDE
Son etkinlikte Mahmud Es’ad Coşan’ın Hicrî takvime göre doğumlarının 88. Yıl dönümü olan, 29 Ağustos Salı günü (13 Safer 1445) Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Ahmetçe köyünde, Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin ardından Yâd günü vesilesiyle Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde okunan hatimlerin duası yapılacak.
Ayrıntılar sempozyum.mec.org.tr adresinde yer alıyor.
Kaynak: HABER7.COM