Suriye lideri Beşar Esad günlerdir sırra kadem bastı. En son 24 Temmuz günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le başkent Moskova’da görüntülenen Esad, o tarihten bu yana ortalıkta yok.
Şam’da altı gün önceki milletvekili yemin törenine de katılmayan Esad’ın Rusya’da olduğu öğrenildi. Tahran’la yaşanan gerilim ve İran’ın suikast ya da darbe ile iktidarına son verme korkusu yaşayan Esad, St. Petersburg’ta özel bir malikanede kalıyor.
KAVGA KIZIŞIYOR
Tahran yönetimi; Kasım Süleymani, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Suriye genelinde öldürülen İranlı üst düzey diplomatlarla birlikte komutanlara yönelik İsrail saldırılarından Esad’ın çevresinden bazı isimleri sorumlu tuttu. Şam rejimi ise; Hizbullah ve diğer İran güdümlü Şii gruplara Suriye içinde sınırlandırmalar getirdi. Bunlara ek olarak, Rusya ve İran’ın Suriye’deki gizli nüfuz savaşı da Esad’ı zor duruma soktu. Son dönemdeki savaş hâline evrilen Lübnan-Hizbullah-İsrail ilişkilerinin Suriye’ye yansıyan boyutu da Tahran-Şam arasındaki gerilimi artıran bir diğer etken. Esad’a yakın isimlerden Prof. Dr. Kutaybe Kasım el-Arab, Suriye’deki ulusal güçler adına İran’ın ve milislerinin Suriye’den çıkması, halka maddi tazminat ödenmesi için çağrıda bulundu. Esad destekçisi uzmana göre Şam-Ankara yakınlaşması İran tarafından sabote ediliyor. Esad’ı Saint Petersburg’ta kalmaya mecbur kılan sebeplerden birisi de Erdoğan-Esad buluşmasını engellemek isteyen İran ile benzeri ülkelerin hışmından korunmak.
BASKI ARTIYOR
İran kanadı Esad’dan, İsrail’in artan Lübnan saldırıları sebebiyle Hizbullah’ın yönetici ve komutanlarının ailelerini Suriye’ye yerleştirmesini istedi. Hatta bazı aileler başkent Şam’a taşındı. İran Devrim Muhafızları Ordusu, Esad’a başta Şam olmak üzere Halep, Humus ve Hama’da Hizbullah yöneticilerinin aileleri için güvenli alanlar ayırması talebinde bulundu. Suriye rejimi “bu durum İsrail’e daha fazla saldırı bahanesi sunar” gerekçesiyle olumlu yaklaşmadı. Konuştuğumuz Suriyeli kaynaklar “Her şeye rağmen 100’den fazla Lübnan Hizbullah yöneticisinin ailesi Suriye’ye yerleşti” bilgisini paylaştı. Esad’a yakın isimlerden Kuteybe Kasım, İran’ın varlığını bir işgal olarak nitelendirdi ve “Bütün kaynaklarımızı çalıyorlar. Bu sömürü ve sabotaj dönemi bir an önce sona ermeli. Üstüne üstlük bizden 50 milyar dolar tazminat istiyorlar. Halkımızı sistematik olarak Şiileştiriyorsunuz. Fatımi devlet hayali ile hareket ediyorsunuz. Sosyal ve siyasi yapımızı alt üst ettiniz” diye konuştu.
MOSKOVA UYARMIŞTI
Aradan geçen 30 günlük süreye rağmen Moskova’da Putin ile buluştuğu günden bu yana hiçbir resmî ve gayrıresmî görüşmeye katılmayan Esad’ın akıbetiyle ilgili en ilginç yorum Suriyeli hariciyeci Sakr Mülhem’den geldi. 2012 yılında Moskova’daki Suriye büyükelçiliğinde görevli diplomat olduğunu belirten Mülhem “Bir gün, dönemin Suriye Büyükelçisinin talimatı ile Putin’in önemli danışmanlarından Bogdanov’la görüştüm. Bogdanov’un, Esad’a iletmemi istediği Putin’in mesajı tarihî önemde uyarılar içeriyordu. Putin mesajında açıkça Esad’tan İranlıların tavsiyelerine kulak asmamasını istiyor ve ‘Irak’ı işgal ettikleri gibi ülkenizi de işgal edip yok edecekler’ diyordu. Ancak Devrim Muhafızları Putin’den önce Esad’ın etrafını çoktan kuşatmıştı. Sonuçta İran’ın dediği oldu ve bu tablo ortaya çıktı. Şu anki durumda Esad’ın önümüzdeki günlerde herhangi bir medya kuruluşuyla yapacağı bir toplantı aldatıcı nitelikte olacak. Daha önce hazırlanmış bir görüşmeyi yeni diye servis edecekler” ifadelerini kullandı.
Esad’a Rusya’da, Suriyeli Dr. Ammar Süleyman’ın refakat ettiği belirtiliyor. Putin’e yakınlığı ile tanınan Süleyman, aynı zamanda Esad’ı ve kanser hastası eşi Esma Esad’ı Rusya’da tedavi ediyor.
Suriye rejim kaynakları ise Esad’ın Şam’da olduğunu; rahatsızlığı sebebiyle Cumhuriyet Sarayı’ndan çıkmadığını öne sürüyor.
#ESHAHABER.COM.TR