Bristol Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Dr. Şebnem Eroğlu Türkiye'den Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, İsveç ve Hollanda dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesine göç eden üç kuşak göçmenin yoksulluk durumlarını, "geri dönenleri" ve ülkeyi hiç terk etmeyen "kalanları" karşılaştırdı.
Eroğlu The Conversation platformunda "Avrupa ülkelerine göç eden birçok Türk, ülkelerinde kalanlara göre daha kötü durumda" başlığıyla kaleme aldığı yazısında ezber bozan çarpıcı gerçekleri ortaya koydu.
ÇALIŞMANIN KAPSAMI
Çalışma, 1960'ların başından 2012'ye kadar olan dönemde, 1.992 ailedeki 5.980 yetişkinden oluşan bir örneklem üzerinde gerçekleşti.
"AVRUPA'DAKİ GURBETÇİLERİN ÇOĞU MALİ AÇIDAN ÜLKELERİNDE KALANLARA GÖRE DAHA KÖTÜ"
İşte Dr. Şebnem Eroğlu'nun yazısından bazı kısımlar;
Pek çok insan iyi bir gelir elde etmek ve daha iyi bir yaşam standardına kavuşmak için başka bir ülkeye göç eder ancak yakın zamanda yaptığım araştırma, incelenen tüm kuşaklarda, Türkiye'den Avrupa ülkelerine göç edenlerin çoğunun mali açıdan ülkelerinde kalanlara göre daha kötü durumda olduğunu gözler önüne seriyor..
BİRİNCİ KUŞAK ERKEKLERİN YÜZDE 79'U YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Avrupa'ya misafir işçi olarak gelen ve oraya yerleşen birinci kuşak erkeklerin beşte dördü (%79), kendi ülkelerinde kalanların üçte biri (%33) ile karşılaştırıldığında, yoksulluk sınırının altında yaşadığı ortaya çıkıyor.
Üçüncü kuşakta, Avrupa'da yaşayanların yaklaşık yarısı (%49) hala yoksulken, geride kalanların dörtte birinden biraz fazlası (%27) yoksul.
Cömert refah devletleri olarak bilinen Belçika, İsveç ve Danimarka gibi ülkelere gelen 3 nesil göçmenlerde ise en yüksek yoksulluk oranları gözlemlendi.
GERİ DÖNENLER İYİ İŞ ÇIKARDI
Türkiye'ye "geri dönenlerin" Avrupa'da yaşayanlardan çok daha iyi durumda oldukları ve "kalanlarla" eşit düzeyde, hatta onlardan daha iyi durumda oldukları görülmüştür.
Araştırmanın sonuçları uluslararası göçün ekonomik açıdan kötü bir karar olduğu anlamına gelmemelidir çünkü bu insanların göç etmeden önce ne kadar yoksul olduklarını hala bilmiyoruz. Birinci kuşağın Avrupa'ya geldiğinde, misafir işçi olarak çalıştıkları yıllarda göç etmemeye karar verenlere kıyasla daha yoksul olduğu bilinmektedir ve bu kişilerin göç ederek bazı ekonomik kazanımlar elde etmiş olmaları muhtemeldir. Geri dönenlerin durumundaki iyileşme de bunu desteklemektedir.
Bulgular, göçmenlerin yeni vatanlarında yeterince kazanamıyorlarsa geri dönmeleri gerektiği önerisine de yol açmamalıdır.
GÖÇMENLERİN ÖZELLİKLE YOKSUL BIRAKILMASININ ALTINDA SİSTEMATIK IRKÇILIK MI VAR?
Veriler incelendiğinde göçmenlerin neden bu kadar yoksulluk içinde bırakıldıkları sorusuyla karşılaşıyoruz. Bu araştırma, Avrupalıların yarısından fazlasının AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yoksul göçmenleri hoş karşılamadığını gösteren yakın zamanda yapılan bir başka araştırmanın bulgularıyla birlikte ele alındığında, ortaya çıkan tabloda sistemik ırkçılığın alttan alta işleyen bir neden olabileceğini gösteriyor.
AVRUPA KABULLENSEYDİ DURUM FARKLI OLURDU
Göçmenler hoş karşılansaydı, Avrupa'nın yüksek refah seviyesine sahip devletleri, misafir işçileri yaşlılıkta yoksulluk riskine karşı koruyacak, çocukları ve torunlarının yüksek öğrenime erişimde Türkiye'deki meslektaşlarının gerisinde kalmasını önleyecek tedbirler alması beklenirdi.
"İSTENMEYEN" GÖÇMENLER İÇİN KASVETLİ TABLO
Sonuç olarak, "istenmeyen" göçmenler için tablo oldukça kasvetli görünmektedir. Büyük sistemik değişiklikler yapılmadığı sürece, bu kişilerin beklentilerinde önemli bir iyileşme olması pek olası değildir.