Antioksidanlar ve antiinflamatuar özelliklerle dolu kuşkonmaz, 2.500 yıldır şifalı bir sebze olarak kullanılıyor.
Kuşkonmazın besinsel faydalarının listesi uzundur çünkü kuşkonmaz kalbinizi, sindiriminizi, kemiklerinizi ve hatta hücrelerinizi korumaya yardımcı olduğu araştırmalarla gösterilmiştir.
Kuşkonmazın beslenmesi etkileyicidir çünkü neredeyse hiç yağ içermez ve kalorisi çok düşüktür.
Beş mızrak kuşkonmazda yalnızca 20 kalori vardır, buna rağmen vitamin ve minerallerle doludur. Bunun yanı sıra 2 gram protein, yalnızca 4 gram karbonhidrat ve 0 sodyum içerir.
Bu mucizevi besinin faydalarını öğrendikten sonra mutlaka tüketmek isteyeceksiniz. O halde kuşkonmazın faydalarını öğrenmek için okumaya devam edin!
İşte kuşkonmazın faydaları...
KUŞKONMAZIN MUCİZEVİ FAYDALARI
Kuşkonmaz, sağlığımız için güçlü faydalara sahiptir. Ancak kuşkonmazın en bilinen faydası, kalp hastalığına bağlı ödem oluşumunu azalttığıdır.
Kuşkonmaz, kalp sağlığını koruyup güçlendirerek önemli kalp rahatsızlıklarının da önüne geçer.
Kuşkonmaz , kanın pıhtılaşmasını sağlayan birincil vitamin olan K vitamini açısından zengindir.
Birçok çalışma, K vitamininin, hücre büyümesini ve doku yenilenmesini kolaylaştırmak için D vitamini ile birlikte çalıştığı için kemik sağlığımızı da iyileştirebileceğini bulmuştur.
Kuşkonmaz, prebiyotik bileşikler ve sindirim sistemimizde parçalanmayan ancak sindirilmeden kalın bağırsaklarımıza geçerek iyi ve sağlıklı bakteriler için bir besin kaynağıdır.
Bağırsaklarınızda yeterli sayıda "iyi bakteri" bulunması, diğer sağlık yararlarının yanı sıra, artan besin emilimi, daha düşük alerji riski ve daha düşük kolon ve pankreas kanseri riski ile bağlantılıdır.
Kuşkonmaz gibi düşük karbonhidratlı sebzeler yemek , yavaş sindirilen ve aşırı kalori tüketmeden kendinizi tok hissetmenizi sağlayan yeterli miktarda lif elde etmenin harika bir yoludur.
Bir porsiyon kuşkonmaz, kalp hastalığı riskimizi azalttığı gösterilen bir gramdan fazla çözünür lif içerir.
Çözünebilir lif, vücudumuzda yağları, şekerleri, bakterileri ve toksinleri yakalayıp vücuttan dışarı atmaya yarayan yapışkan bir kütleye dönüşür.
Lif aynı zamanda vücutta karaciğerin çalışmasına yardımcı olan ve vücudumuzu patojenlerden ve ilave kolesterolden kurtaran organik asitleri de serbest bırakır.
Artan lif alımı aynı zamanda reflü hastalığı, ülser, kabızlık ve hemoroid gibi sindirim sistemi bozukluklara karşı da koruma sağlar.