Ankara
Soylu, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine, AA'nın global iletişim ortaklığında 27- 30 Kasım'da gerçekleştirilecek Dünya Helal Zirvesi ile HAK'ın faaliyetlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Dünya Helal Zirvesi'nin, dünyanın dört bir yanından profesyoneller, bürokratlar, akademisyenler ve fıkıh uzmanlarının bir araya geldiği önemli bir organizasyon olduğuna işaret eden Soylu, "Bizler için de helal standartlarını, helal akreditasyonu ve kurumumuz faaliyetlerini paydaşlarımıza anlatmak ve fikir alışverişinde bulunmak için çok elverişli bir platform. Bu yıl özellikle Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu (IFHAB) konusundaki gelişmeleri yurt içinden ve yurt dışından zirveye katılan bürokratlar ve belgelendirme kuruluşlarıyla paylaşmayı ve onların da desteğiyle IFHAB'ın uluslararası arenadaki bilinirliğini arttırmayı arzuluyoruz." dedi.
Soylu, helal belgelendirme kuruluşlarının farklı ülkelerde faaliyet gösterdiğini kaydederek, Kovid-19 salgını sonrası helal belgeli ürün ve hizmet sunan ya da belgelendirme yapan kuruluşlar ve düzenleyici otoriterlerin sektöre daha fazla yatırım gerçekleştirdiğini söyledi.
Söz konusu gelişmeler ışığında sektörün pazar büyüklüğünün arttığına dikkati çeken Soylu, "Uluslararası araştırma kuruluşlarının çalışmaları bu durumu doğrular nitelikte. Geçen yıl itibarıyla finans endüstrisi hariç tutulduğunda gıda, ilaç, kozmetik, moda, seyahat ve medya sektörlerinde Müslümanlar tarafından senelik 2,6 trilyon doları aşan harcama gerçekleştirildiği tahmin edilmektedir." diye konuştu.
"16 farklı laboratuvarı akredite ettik"
Soylu, Türkiye'de ve dünyada akredite helal belgelerinin en sık düzenlendiği sektörün gıda sanayisi olduğunu ifade ederek, HAK'ın yeni alanlara yönelik akreditasyon programları geliştirdiğini anlattı.
HAK'ın hizmet kapasitesinin genişlediğine işaret eden Soylu, sektörde "tetkikçi" ve "uzman" gibi unvanlarla çalışacak kişileri belgelendirecek kuruluşları da akreditasyon kapsamına dahil ettiklerini belirtti.
Soylu, laboratuvarlar tarafından yürütülen deney faaliyetlerinin de akreditasyona konu olduğunu bildirerek, "Helal belgelendirme kuruluşları ile üreticiler tarafından sıklıkla talep edilen laboratuvar analizleri için uluslararası standartlar uyarınca akreditasyon hizmeti sunuyoruz. Bugün itibarıyla 16 farklı laboratuvarı İslam Ülkeleri ve Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) yaklaşımı uyarınca akredite etmiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
"Mükerrer belgelendirmeyi önleme çalışmaları yürütülüyor"
Helal belgesine sahip olmanın ihracatçılar için avantaj sağladığına, ülkelerin farklı helal standartları benimsemesinin ülke pazarlarına girişte mükerrer belgelendirme sorunu oluşturduğuna dikkati çeken Soylu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve SMIIC standartları uyarınca akredite ettikleri belgelendirme kuruluşlarının düzenlediği helal belgelerinin uluslararası tanınırlığa sahip olmasına önem verdiklerini söyledi.
Soylu, IFHAB'ın faaliyete geçmesi için katkı sunduklarını vurgulayarak, "IFHAB'ın faaliyete başlamasıyla helal belgelerinin karşılıklı tanınmasına imkan sağlanarak hem İİT üyesi ülke pazarlarına girişte karşılaşılan mükerrer belgelendirmenin önüne geçilmesi hem de helal belgelerinin uluslararası seviyede güvenilirliğinin sağlanması adına çok önemli adım atılmış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"2 bini aşkın üretim tesisi akreditasyon güvencesi altına alındı"
Kuruma gelen akreditasyon başvurularına ilişkin de bilgi veren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HAK'a yarısından fazlası yurt dışında yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarından olmak üzere 2019'un sonundan bu yana 184 akreditasyon talebi geldi. Başvuru sahibi kuruluşların uluslararası kriterlere göre faaliyet yürütüp yürütmediklerine yönelik inceleme ve değerlendirmeler tamamlandı. HAK, ilgili şartları sağladığını sahada gerçekleştirdiği titiz denetimlerle doğruladığı 91 dosya için akreditasyon kararı aldı. 62 başvuru dosyası ise ilgili kuruluşların asgari kriterleri sağlayamamalarından dolayı olumsuz olarak neticelendirildi. Bugüne kadar alınan akreditasyon kararlarıyla 2 bini aşkın üretim tesisinin helal belgesi akreditasyon güvencesi altına alındı."
Soylu, söz konusu tesislerin kesimhane ve işlenmiş gıda gibi üretim alanlarında yoğunlaştığına işaret ederek, "Kozmetik ürünü imal eden ve turizm hizmeti sunan tesislerin de akredite belge sahibi işletmeler arasında kendilerine yer bulmaya başladıklarını gözlemliyoruz." dedi.
SMIIC ile 2020'de imzaladıkları mutabakat zaptıyla dünya genelinde helal kalite altyapısı alanında "eğitim üssü" haline gelmeyi hedeflediklerini bildiren Soylu, farklı içeriklerde 52 eğitimde bugüne kadar 32 ülkeden 1200'ün üzerinde katılımcının eğitimlerden yararlandığını kaydetti.
Kaynak: AA
#ESHAHABER.COM.TR