Halk TV, AK Parti'nin 28 Ekim Cuma günü düzenleyeceği 'Türkiye Yüzyılı' programına gazetecilerin davet edilmesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Halk TV’ye yapılan kurumsal davete teşekkür ederek bu toplantıya katılmayacağımızı bildiriyoruz." denildi.
Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu'nun yaptığı açıklama şöyle: "Adalet ve Kalkınma Partisi -yıllar sonra- parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın konuşma yapacağı bir programa, kendi tabirleriyle “muhalif” bazı basın yayın kuruşlarını ve bir grup gazeteciyi “davet” etti.
Bu daveti samimi bulmuyoruz!
Kurumumuza “akreditasyon” adı altında uygulanan ambargoyu yıllardır sürdürenler aynı zamanda “muhalif medya” tanımı ile bizi ötekileştirmeye devam edenlerdir. Halk TV olarak gururla söyleriz ki, “davet edilmeden” de gazetecilik yapılabildiğinin ispatı, izlenme oranlarımızdır. Sansür Yasası, gazetecilerle müzakere edilmeden tüm itirazlara rağmen oldu bittiye getirilmişken; gazeteciler soruşturmalarla, yüksek tazminat davalarıyla, gözaltılarla-tutuklamalarla susturulmaya çalışılırken, akreditasyon adı altında gazeteciler haber sahalarına sokulmazken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu davetini samimi bulmadığımızı belirtmek zorundayız. Halk TV’ye yapılan kurumsal davete teşekkür ederek bu toplantıya katılmayacağımızı bildiriyoruz."
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek de benzer bir tepki göstermişti
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, konuya ilişkin kaleme aldığı yazıda; Kendisinin davet edilmesine rağmen Sözcü’nün muhabir ve foto muhabirinin toplantıya katılamayacağına dikkat çekerek şu ifadelere yer vermişti:
"Ben o toplantıyı bir siyasi partinin ve Cumhurbaşkanı'nın her gün birkaç benzerini yaptığı, gazeteciler için “rutin” kategorisinde bir program olarak görüyor, büyük anlam yüklemiyordum. Bu yüzden de bir Ankara gazetecisinin günlük bir gazetecilik faaliyeti olarak Arena'ya gidip toplantıyı izlemeyi planlıyordum. Arayan arkadaşlara da bu yüzden “Katılacağım” diyordum.
Ancak dün akşam saatlerinde çalıştığım gazeteye kurumsal yasağın sürdüğünü, muhabir arkadaşlarımın toplantıyı izleyemeyeceğini öğrendim ve kafam karıştı. Böyle bir durum olursa, uygulamanın “Takiye”den, bizim de “konu mankeni”nden ne farkımız olacak? O nedenle son kararımı toplantı gününe kadar kurumsal yasağın seyrine göre belirleyeceğim."