İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, ülkede ölümlere yol açan protestoların ABD, İsrail, İngiltere ile Suudi Arabistan'ın finanse ettiği medya tarafından kışkırtıldığını iddia ederek, "Suudi Arabistan'ın düşmanlığı devam ederse bu ülkeye karşı stratejik sabrının sona erebileceğini" söyledi.
"İSTİKRARSIZLIK BULAŞICI OLABİLİR"
Olayların ABD, İsrail, İngiltere ile Suudi Arabistan'ın finanse ettiği medya tarafından kışkırtıldığını savunan Hatib, "İran'ın bakış açısından, bölge ülkelerindeki herhangi bir istikrarsızlık bulaşıcıdır ve İran'daki herhangi bir istikrarsızlık da bölge ülkeleri için bulaşıcı olabilir." dedi.
Bölgedeki istikrarsızlığın kaynağının bölge dışı aktörler olduğunu ifade eden Hatib, "İran, bugüne kadar sağlam bir rasyonellikle stratejik sabrı benimsedi ancak düşmanlıkların devam etmesi durumunda bu stratejik sabrın devamı için herhangi bir garanti vermemektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Hatib, "İran karşılık vermeye karar verirse bu ülkeler istikrar görmeyecektir" dedi.
İRAN'DAKİ GÖSTERİLER
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi İran'da ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
Resmi kaynaklardan olaylarda sivillerin ve güvenlik güçlerinin öldüğüne dair açıklamalar yapılsa da ölü sayısı hakkında net bilgi verilmiyor. Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise geçen hafta yaptığı açıklamada gösterilerde 304 kişinin öldüğünü duyurmuştu. İran medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında 40'tan fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.
İran yönetimi, yaklaşık iki aydır devam eden olayları, "ülkeyi parçalamayı hedefleyen ABD, İsrail ve İngiltere gibi güçlerin komplosu" olarak değerlendiriyor. Tahran yönetimi ayrıca "Iran International" televizyonunun Suudi Arabistan tarafından desteklendiğini savunuyor.