İsrail' de Panik : Türkiye buluşmak isteyeceğiniz bir ülke değil , her yeri vurabilirler .
Netanyahu'nun Suriye güneyindeki işgali sürdüreceklerine ilişkin açık mesajları, hem yeni Suriye yönetimiyle hem de bağlantısında Türkiye ile sıcak çatışma niyetinin yeni bir göstergesi oldu.
Soykırımcı İsrail hükümetini destekleyen yayın organları Türkiye ile savaş senaryosunu yeniden tartışmaya açtı.
Hayom gazetesinde yayınlanan "İsrail için bir sonraki büyük tehdit: Türkiye" başlıklı haberde, yeni Suriye yönetiminin Türkiye'nin 'vekili' olduğu ileri sürülüyor; Türk askerlerinin bölgede konuşlanmasına karşı İsrail'de kimsenin 'hazırlıksız yakalanmak istemediği' vurgulanıyor.
"ŞUAN BİR İSRAİL-TÜRKİYE SAVAŞININ EŞİĞİNDE OLMAMIZ DÜŞÜNÜLEMEZ DEĞİL"İsrail hükümetine güvenlik önerileri sunan Nagel Komitesi'nin "Suriye'de Türk vekillerinin veya Türk kuvvetlerinin varlığı, doğrudan bir Türk-İsrail çatışması tehlikesini derinleştirebilir" şeklindeki raporuna atıf yapan Hayom haberinde şu ifadeler kullanılıyor:
"Nagel Komitesi, başbakanı 'doğrudan bir Türk-İsrail çatışması' konusunda uyarıyor ve kendisinden Suriye'ye karşı tamamen farklı bir yaklaşım benimsemesini istiyor. Aksi takdirde Suriye, Erdoğan'a bağlı ordu güçlerinin eline olgunlaşmış bir meyve gibi düşebilir. Türk ordusunun Suriye'ye girmesinin Suriye'in nispeten yüksek bir hızla yeniden silahlanmasına yol açabileceğini hesaba katmalıyız.
Türk liderliği, İsrail'in endişelerini haklı çıkarırcasına Nagel Komitesi raporunun yayınlanmasından bir ay sonra, 4 Şubat'ta yeni Suriye liderini Ankara'da ağırladı. Türk medyası, Suriye'de iki ayrı Türk hava üssünün kurulacağını ve Suriye ordusunun eğitileceğini yazıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Karabağ ve Libya'da yaptığımız gibi İsrail'e de operasyon yapabiliriz' diye tehdit etmişti. Ondan önce Netanyahu'yu Hitler'e benzetti ve İsrail ordusunun Gazze'de insanlığa karşı suçlar işlediğini ileri sürerek cezalandırılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, 'tüm Müslüman dünyasını' İsrail'e karşı mücadelede seferber olmaya çağırıyor.
Nagel Komitesi'nin öne sürdüğü gibi gerçekten bir Türk-İsrail çatışmasıyla mı karşı karşıyayız? Hayom'a konuşan Türkiye uzmanları, İran liderliğindeki Şii eksenin gerilemesinin ardından İsrail ile Türkiye arasında askerî çatışmanın pratik bir olasılık haline geldiğini kaydediyor.
Elbette buna, büyük ölçüde Erdoğan'ın bir vekili olan ve Türkiye'nin İsrail'le karadan bağlantı kurmasına ve tam kapımızın önüne askerî güç yerleştirmesine olanak tanıyacak Şam'daki yeni rejimin yükselişini de eklemek gerekir. On yıllardır İsrail ile İran arasında çatışmalar yaşanmışsa, şu anda bir İsrail-Türkiye savaşının eşiğinde olmamız düşünülemez değildir."
"TÜRKİYE İRAN'DAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR ÜLKE, KENDİNİZİ SAVAŞTA BULMAK İSTEYECEĞİNİZ BİR ÜLKE DEĞİL"
Hayom gazetesine demeç veren Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Merkezi'nde Türkiye uzmanı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak şunları söylüyor:
"Türkler bize yürüyerek ulaşabilir hale geldiyse bu önemli. Suriye kuzeyine neredeyse sınırsız erişimleri var ve gelecekte otoyol, demiryolu ve altyapı döşemekten bahsediyorlar.
İsrail'in Türkiye'yi aktif bir düşmana dönüştürmemek için her şeyi yapması gerekiyor, çünkü Türkiye, İran değil. İran'dan çok daha güçlü bir ülke, daha gelişmiş bir orduya ve çok daha önemli bir stratejik konuma sahip. Türkiye kendinizi savaşta bulmak isteyeceğiniz bir ülke değildir."
"TÜRKİYE, İSRAİL'DEKİ HERHANGİ BİR NOKTAYA ULAŞABİLECEK BALİSTİK FÜZELER GELİŞTİRDİ"Misgav Ulusal Güvenlik Enstitüsü analistlerinden Noa Lazimi ise şu yorumda bulunuyor:
"Türkiye bir NATO üyesi ve ABD'ye karşı ekonomik ve güvenlik çıkarları var. Bu yüzden kısa vadede İsrail'e karşı her şeyi göze almasının akıllıca olacağını sanmıyorum. Ama uzun vadede durum şöyle: Suriye'de yaşananlar Erdoğan'ın iştahını kabarttı. Onun bakış açısından, burada Neo-Osmanlı vizyonunu gerçekleştirme fırsatı var. Erdoğan'ın ne kadar ileri gideceğini bekleyip göreceğiz.
Son yıllarda Türkiye, SİHA'lar da düşünüldüğünde hesaba katılması gereken bir güç haline geldi. İsrail'deki herhangi bir noktaya ulaşabilen 2 bin kilometre menzilli balistik füzeler geliştirdi. Hatta bir nükleer program kurma fikriyle de ciddi şekilde ilgilenmeye başladı.
TÜRKİYE'NİN AZERBAYCAN, LİBYA, KIBRIS VE SURİYE'DEKİ HAMLELERİ ÜRKÜTTÜ
Bu arada Türkiye Karabağ bölgesinde Ermenistan'a karşı savaşında Azerbaycan'ı askerî olarak destekledi, iç savaşın bir parçası olarak Libya'yı işgal etti, Kıbrıs'taki kontrolünü derinleştirdi ve devrilene dek Esed rejimine karşı savaşanların bulunduğu Suriye kuzeyinde etkili bir şekilde Türk ordusu kurdu. Suriye'deki hamleler Erdoğan'ın genişleme politikasının temel taşıdır."
"TÜRKLER AHMED ŞARA'YI BİR DEVLET ADAMINA DÖNÜŞTÜRDÜ"
Hayom gazetesindeki haber şu satırlarla devam etti:
"Esed rejiminin devrilmesinden sonra Erdoğan ile Ahmed Şara arasındaki bağlar açıkça ortaya çıktı. Türk casusluk teşkilâtının başı, devrimin tamamlanmasının hemen ardından Suriye'yi ziyaret eden ilk uluslararası figürlerden biriydi ve hemen ardından Türk Dışişleri Bakanı, Ahmed Şara ile görüştüğü Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayına geldi. Bu görüşme, Şara'nın askerî üniformasını çıkarıp takım elbise ve kravat giydiği ilk seferdi.
Hay Eytan Cohen Yanarocak, 'Elbise ve kravatın Ahmed Şara'ya Türkiye tarafından getirildiğinden şüphem yok' diyor; 'fiziksel olarak değilse bile mecazî olarak...' Yanarocak'a göre Türkler Şara'yı bir devlet adamına dönüştürdü.
Erdoğan Suriye'yi Türkiye'nin bir parçası olarak görüyor; uydu devleti değil. Erdoğan yakın bir zamanda şunu söylemişti: Birinci Dünya Savaşı farklı bir şekilde sona erseydi İdlib, Halep ve Şam'ı bugünün Türk vilayetleri olarak adlandırabilirdik."
"TÜRKİYE İRAN DEĞİL, ERDOĞAN DA HAMANEY DEĞİL"
Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı ve Suriye programı başkanı Dr. Carmit Valensi ise Hayom'a şu değerlendirmeyi yaptı:
"Esed'in İran kuklası olması gibi Ahmed Şara'yı da Türk kuklası ilan etmek için acele etmemek lazım. Çünkü Türkiye İran değil, Erdoğan da Ali Hamaney değil. Doğru, Erdoğan'ın Osmanlı özlemleri var ancak İslâm devrimini yaymak isteyen bir köktendinciden çok, pragmatik bir oyuncu... Türkiye'yi İsrail'n yeni düşmanı olarak konumlandırmak için acele etmem, çünkü onunla diyalog ve işbirliği için hâlâ zemin var."
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews