British Columbia eyaletinde yaşayan Cheyenne Stonechild isimli yerli kadının federal hükümete karşı açtığı toplu dava dosyası, mahkeme tarafından kabul edildi.
Dava dosyası, Kanada hükümetinin 1 Ocak 1992 ile 31 Aralık 2019 tarihleri arasında, devlet bakımındaki yerli çocukların yerli olmayan aile veya grup evlerine yerleştirilmesini ve buralarda yaşadıkları asimilasyon iddialarını içeriyor.
Federal Mahkeme Yargıcı Michael Phelan, çevrim içi olarak yayımladığı kararla davanın, tüm eyalet ve bölgelerde etkilenenler için toplu dava olarak devam etmesine hükmetti. Bu karara göre, ülke genelinde yerli toplulukları ile topluluk dışında yaşayan tüm yerli mağdurlar davaya dahil olabilecek.
Davada, uygulamadan etkilenen First Nations, Inuit ve Metis çocukları ve topluluklarda yaşamayan yerli ailelerin uğradıkları, çeşitli maddi ve manevi zararların tazmini talep ediliyor.
"BİR YERLİ KADINI OLARAK TOPLULULUĞUMDAN VE KİMLİĞİNDEN TAMAMEN TECRİT EDİLDİM"
- "Bir yerli kadını olarak topluluğumdan ve kimliğimden tamamen tecrit edildim"
Avukatlarıyla bir basın toplantısı düzenleyen Cheyenne Stonechild, yerli çocukları üzerinde yatılı kilise okullarında başlayan asimilasyon döngüsünün, modern hayatta da çocuk esirgeme sistemi ile devam ettiğine değindi.
Sekiz yaşındayken ailesinden alındığını ve bir daha asla ailesine ve topluluğuna dönemediğini anlatan Stonechild, topluluklardan uzakta yaşayan yerli çocuklarının bugün de muhtelif sebeplerle ailelerinden alındığını ve yerli olmayan ailelerin yanına yerleştirildiğini belirtti.
Annesinin de 60'lı yıllarda ailesinden alındığını dile getiren Stonechild, "Yetkililer beni sekiz yaşındayken annemden aldı ve çocukluğumun geri kalanını en az 15 farklı koruyucu aile ve grup evi arasında savrularak geçirdim. Bir yerli kadını olarak topluluğumdan ve kimliğimden tamamen tecrit edildim. Kültürüme, dilime ve yerli haklarıma erişimden mahrum bırakıldım." dedi.
Günümüzde ailelerinden alınıp koruyucu aile yanında bakımda olan yerli çocukların sayısının, yatılı kilise okullarında mağdur olan yerli çocuklarının sayısından en az üç kat daha fazla olduğunu iddia eden Stonechild, Kanada hükümetinin eylemlerinin Haklar ve Özgürlükler Şartı'nı ihlal ettiğine dikkat çekti.
Davacıların avukatı Max Faille de "Kanada'nın toplulukları dışında yaşayan yerli çocuklarına yaklaşımı, yatılı kilise okullarının amacında yer alan asimilasyon politikalarının inatçı bir devamıdır. Kanada'nın söylediği, kentlerde yaşayan yerli çocuklarının sorunları olmadığı ve 'tıpkı diğer Kanadalılar gibi' eyaletlerin sorumluluğuna bırakılması gerektiğidir. Bu onların artık gerçekten yerli olmadıklarını söylemenin kibar bir yoludur." dedi.
First Nations Çocuk ve Aile Bakımı Derneği Direktörü Cindy Blackstock, Kanada'nın yerli çocuklarının yatılı kilise okullarında yaşadıkları için özür dilediğini, ancak aynı politikaları koruyucu çocuk refahı sistemi aracılığıyla sürdürdüğünü söyledi.
Blackstock, "Kanada, tüm yerli halklar için anayasal sorumluluğu olmasına rağmen, çocukların ve bakım altındaki gençlerin yerli kimliğini korumak ve muhafaza etmek için adımlar atmakta başarısız oldu. Hükümeti mahkemede yerli çocuklarıyla savaşmayı bırakmaya ve bu derinden bozuk sistemi düzeltmek için gereken değişiklikleri hayata geçirmeye çağırıyoruz." diye konuştu.
KAYNAK : AA