KKTC'de başörtüsü tartışması! "Çocuklarımız sendikaların vandallığına bırakıldı"

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda başörtüsünü yasaklayan ve kız çocuklarının başını nasıl örtmesi gerektiğini tanımlayan bir adım atmasının ardından başlayan tartışmalarda başörtülü kız çocukları mağduriyet yaşarken, Bakanlığın geri adım atması sonrası sendikaların baskılarıyla bugün de İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenleri bildiri yayınladı. Söz konusu bildiriye Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası'ndan tepki geldi.

BAKANLIK TÜZÜĞÜ GERİ ÇEKTİ ÖĞRENCİLER OKULA ALINMADI

Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nde Türkiye'deki başörtülü öğrencilere 28 Şubat sürecinde yapılan uygulamaların andıran olaylar yaşanıyor. Bekir Paşa Lisesi ve İrsen Küçük Ortaokulu'nda başörtülü öğrencilerin başını açarak okula girmelerinin talep edilmesiyle başlanan süreçte KKTC Milli Eğitim Bakanlığı bir tüzük yayınlamıştı. Bakanlık sendikalardan gelen tepkilerin ardından "Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü"nü geri çekerken İrsen Küçük Ortaokulu'nda başörtülü öğrenci yine okula alınmadı. Bekir Paşa Lisesi'nde ise başörtülü öğrencilerden biri başını açıp gelirken, diğer öğrenci ise başörtülü geldiği için okula alınmadı. 

ÖĞRETMENLER BİLDİRİ YAYINLADI

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'nın söz konusu tüzüğü geri çekmesi ve öğrencilerin okullara alınmamasının ardından bugün de olayların patlak verdiği İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenleri bir bildiri yayınladı. Okuldan başörtülü öğrenci istemediğini ifade eden İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenleri, çocukların "Atatürkçü bir eğitim anlayışı" ile yetiştirilmesi ve "laiklik" prensipli eğitim almalarını talep ederek, tüm öğrenci ve öğretmenleri kendilerine destek olmaya davet etti. Küçük Ortaokulu öğretmenleri yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;İrsen Küçük Ortaokulu (İKO) öğretmenleri olarak, tüm velilerimizi, öğrencilerimizi ve halkımızı, eğitim sistemimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bizler eğitimde laiklik ve bilimsel düşünceyi esas alan bir anlayışı benimsiyoruz. Atatürkçü bir eğitim anlayışı, bireylerin özgürce düşünebilmesini, çağdaş ve akılcı bir bakış açısıyla yetişmesini amaçlar. Bu çerçevede, zorunlu eğitim çağındaki öğrencilerin dini sembollerle yönlendirilmesini doğru bulmuyoruz. İnanca dayalı kıyafet tercihlerinin, bireyin bilinçli kararı olması gerektiğine inanıyoruz; ancak 18 yaş altındaki çocuk ve gençlerimiz gerekli zihinsel ve duygusal olgunluğa erişmediklerinden, duygusal anlamda en dengesiz ve zihinsel anlamda en kararsız oldukları gelişim sürecindedirler. Eğitimin amacı, çocuklara sorgulama yeteneği kazandırmak, onları çağdaş dünya normlarına uygun bireyler olarak yetiştirmektir. Başta Anayasa olmak üzere, eğitim sistemimizde laiklik temel bir prensiptir. Eğitim kurumlarının dini sembollerle şekillendirilmesi, okulların ideolojik ayrışmalara sürüklenmesine ve öğrenciler arasında baskı ortamı oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, pedagojik ilkeler ve bilimsel eğitim anlayışı gereği, okullarda tarafsız bir öğrenim ortamının korunması gerektiğine inanıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) eğitimde laiklik ve bilimsel esaslara dayalı öğretimin korunması gerektiğine inanıyoruz. Ancak, son günlerde ülkemizde eğitim sistemi üzerinde yapılan değişiklikler, özellikle Disiplin Tüzüğü'nde yapılan düzenlemeler, toplumumuzda büyük bir tartışma yaratmıştır. Bu düzenlemelerin yansımaları, İrsen Küçük Ortaokulunda yaşanan olaylarla birlikte somut bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Biz İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenleri olarak: Bilimsel, laik ve demokratik eğitim anlayışına zarar verecek her türlü düzenlemenin karşısında duracağız. Öğrencilerimizin pedagojik gelişimini olumsuz etkileyecek ve eğitim sistemini politize edecek uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Siyasi otoritelerin, eğitim sistemini araçsallaştırma girişimlerine karşı velilerimizi ve halkımızı bilinçli olmaya davet ederken hepinizi yarın sabah okul kapımıza bekliyoruz. Eğitimde tarafsız ve eşit bir ortamın korunması gerektiğine inanıyor, diğer çocukların da bu tür bir tartışmanın içine çekilmesine karşı çıkıyoruz. Bu nedenle, tüm velilerimizi yarın desteğe bekliyoruz. 

"ÖĞRENCİLER SENDİKALARIN VANDALLIĞINA BIRAKILDI"

Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası (KIBTES) Başkanı Himmet Turgut, KKTC'de kız çocuklarının baskı altına alınmasıyla devam eden süreci yakın takip ettiklerini belirterek son günlerde yaşanan olaylara sert tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığının ve hükümetin çözme girişimleriyle olumlu bir beklenti içine girdiklerini fakat gelinen noktada çocuklar tamamen karşı sendikanın vandallığına bırakıldığını ifade eden Turgut, "Çocuklar diğer öğrencilerin onlar üzerine kışkırtma uygulaması için yönlendiriliyor diğer öğrenciler. İşte bunlar sizin bu arkadaşınız yüzünden sınava giremiyorsun. Bunun için sınavlar yapılmıyor diye öğretmen kalkıp öğrencilere bu şekilde açıklamalar yapıp öğrenciyi hedef gösteriyor. Sanki okulun yöneticisi sendikalarmış gibi üzülerek bunu söylüyorum. Yani okulun içinde bütün şeyleri hem provoke ediyorlar hem de yani aileyi de içeri aldırmıyorlar. Dolayısıyla çocuk orada tek başına maalesef odalara çekiliyor ve senin yüzünden sınavlar yapılmıyor diye baskı altına alınmaya çalışılıyor." şeklinde konuştu.

"ŞÜKÜRLER OLSUN TÜRKİYE BU BADİREYİ  ATLATTI"

Turgut, çocukların yaşanan baskılarla ömürleri boyunca unutamayacakları depresyonlara sürüklendiklerini belirterek "Bunu biz daha önce Türkiye'de de görmüştük. Şükürler olsun Türkiye bu badireyi atlattı." ifadelerini kullandı. KKTC'ye en yakın Rum tarafında bile başörtülü öğrencilerin eğitim hakkının engellenmediğini söyleyen Turgut, "Yani onlar kendileri Hristiyan olarak bu özgürlüğü kendi vatandaşına, oradaki okuyan öğrenciye gösterebiliyorken, biz Müslüman olduğumuzu iddia ettiğimiz halde, biz kendi çocuklarımıza bunu yakıştıramıyoruz ve baskıları reva görüyoruz bu çocuklara. Dolayısıyla biz Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası olarak çocuğumuzun yanındayız. Kim olursa olsun eğer kişinin kişisel hakları gasp ediliyorsa biz onun yanında olmaya devam edeceğiz." dedi. Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası Başkanı Turgut, yaşananları bir cahillik olarak nitelendirerek " Bu cahilliğinin inşallah bir gün son bulacağını ve bu çocuklarımıza yapmış oldukları eziyetlerden dolayı utanacaklarını düşünüyorum ben. Ama bugün bizim mücadele günümüz. Mücadelemize devam edeceğiz sonuna kadar." ifadelerini kullandı. 

BAŞBAKAN'DAN AÇIKLAMA

'Baş örtüsü tüzüğünün' görüşüldüğü toplantı çıkışı gazetecilere açıklamalarda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, bir çalışma programı yaptıklarını belirterek, konuyu hükümet üyeleri ile de konuşacaklarını, çaşaramba günü tekrardan sendikalarla bir araya geleceklerini kaydetti.Üstel açıklamasında şunları söyledi:“Çocuk olunca her şey bir tarafa bırakılır, çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Çocuklarımız ülkemizin geleceğidir. Çocuklarımızı ayrıştırmama, toplumu germeme adına bu konuları istişare ederek çözme yolları arıyoruz. Bugün mecliste temsil edilen siyasi partiler, Barolar Birliği heyeti ve sendikacılarla genişletilmiş bir istişare toplantısı yaptık. Bu sorunu nasıl ortadan kaldırırız sorusuna cevap aradık. Bir çalışma programı yaptık. Bu konuyu hükümet üyeleri ile de bir araya gelip konuşacağız. Ardından da Çarşamba günü arkadaşlarla yeniden görüşeceğiz. Dini özgürlüklerle de söz konusudur.  Bu kelimeler çok esnektir ama bu ülke bir hukuk devletidir. Hukuk ne derse onu yapma durumundayız. Hukuksuz bir şey varsa üzerine gitmeliyiz. Özgürlükleri dini inançlarla karıştırmamak lazım. Bu konuda dünyada da örnekler vardır."

"İKNA ODALARINA MI ÖZENDİNİZ"

Milli İradeye Saygı Platformu Talip Sancar da KKTC'deki kız çocuklarının eğitim hakkını engelleme girişimlerine sert tepki gösterdi. KKTC'de yaşananları 1990'ların Türkiye'sinde yaşananlara benzeten Sancar, "Eski Türkiye'deki ikna odalarına mı özendiniz?" diye sordu.