Fiyat artışlarının bir süre daha devam edeceğini öngördüklerini belirten BMD Başkanı Sinan Öncel, "Tablo özellikle sabit ve dar gelirli yerli tüketicinin alım gücünün önümüzdeki aylarda zayıflayacağı anlamına geliyor. Dolayısı ile bu yıl markalarımız açısından turist alışverişi hayati önem taşıyor" dedi.
Perakende sektöründe ocak ayında tahminlerin üzerinde daralan cirolar, yılın ilk çeyreği bitmeden büyük ölçüde toparlandı. Bünyesinde Türkiye'nin önde gelen 454 markasını bulunduran Birleşmiş Markalar Derneği'nin (BMD) üyeleri arasında yaptığı ankete göre, mart ayında cirolar şubata göre ortalama yüzde 30 artış gösterdi.
BMD Başkanı Sinan Öncel, mart ayı ile birlikte pandemidede de iki yılı geride bıraktıklarını hatırlattı. Cirolardaki artışa rağmen markaların adet satışlarında henüz pandemi öncesindeki rakamlara ulaşamadığının altını çizen Öncel, şöyle devam etti:
"Cirolardaki artışın iki temel nedeni var. Birincisi maliyetlere bağlı olarak fiyatlar artıyor. İkincisi ise turist alışverişi. TL değer kaybettiği için Türkiye'de fiyatlar yabancılar açısından çok cazip. Mart ayının sonuçlarını henüz bilmiyoruz ama ilk iki ayda ülkemizi ziyaret eden turist sayı geçen yıla göre yüzde 169 artarak 2 milyon 823 bine ulaştı. Gözlemlerimiz ve turistlerin ziyaret ettiği mağazalarda elde edilen cirolar, martta da yabancıların yoğun alışveriş yaptığını gösteriyor. Diğer taraftan son üç ayda tüketici fiyatları kümülatif olarak yüzde 23 arttı. Ancak hazır giyim ve ayakkabı kategorileri başta olmak üzere markalar piyasa koşulları nedeniyle maliyetleri fiyatlara yansıtamıyor. Mart ayı itibarı ile ÜFE ve TÜFE arasındaki fark yüzde 53,8'e ulaşmış bulunuyor. Bu durum bir yandan karsızlığı getirirken diğer taraftan önümüzdeki aylar için fiyat artışı riskini barındırıyor. Tablo özellikle sabit ve dar gelirli yerli tüketicinin alım gücünün önümüzdeki aylarda zayıflayacağı anlamına geliyor. Dolayısı ile bu yıl markalarımız açısından turist alışverişi hayati önem taşıyor. Son yıllarda Türkiye'de kartlı harcamalarda yabancıların payı yüzde 8 düzeyindeydi. Bu yıl oranın yüzde 10'un üzerine çıkabileceğini öngörüyoruz."
"ÇALIŞANLARA YAPILAN GIDA YARDIMLARI VERGİDEN MUAF TUTULMALI"
Sinan Öncel, markaların bir yandan maliyetleri fiyatlara yansıtmamak için karlarından fedakarlık ederken diğer taraftan da çalışanların özellikle gıdaya erişimlerini kolaylaştırmak için çözüm yolları aradıklarını belirtti. Personelin haklı olarak yemek ücretlerinin azlığından şikayet ettiğini belirten Öncel, "Günlük yemek ücretinin halen 36,72 TL'lik bölümü vergiden muaf tutuluyor. Bu tutarın en az 60 TL'ye çıkarılması hem çalışanlarımızı hem de firmalarımızı rahatlatacak. Ayrıca yıl içinde firmaların personele yaptığı gıda desteklerinin de vergiden muaf tutulması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
KAYNAK : İHA