Kahramanmaraş merkezli depremin etkili olduğu 11 ilde enkaz kaldırma, konteyner kurulumu gibi çalışmalar sürüyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç da Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'ye özel açıklamalarda bulundu.
Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç şunları söyledi:
Öncelikle bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Hakikaten 6 Şubat'tan sonra anlayışlar değişti. Herkesin bakış açısı değişti. Bundan sonraki süreçte yerel yöneticiler olarak bizlerin, kamu yöneticisi olarak hizmet verenlerin, sivil vatandaş olarak vatandaşlarımızın, hepsinin kendine bakışı ve değerlendirmesi söz konusu. Elbette büyük bir felaketi yaşadık. Asrın felaketi olarak nitelendirilecek bir boyut. Bunu rakamlarla izah edilmesi söz konusu değil.
BÜYÜKKILIÇ 'DEVLETİMİZİ GÖRMEDİM' DİYENLERE SİTEM ETTİ
Sözlerimin başında bir gerçeği paylaşmak istiyorum. 'Devletimizi, yerel yöneticilerimizi, askerimizi, sivilimizi ve vatandaşımızı oralarda görmedim' diyenler orada olmayanlardır. Ben bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her kurum ve kuruluş adeta çırpındı. Orada olmaya koşuşturdu. Ve yaraları sarma yönünde ilk saatten beri yer aldı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile daha çok çalışmalarını sürdürdü. Ama bu diğer şehirlere katkı sağlamadığımız anlamına gelmez. Her şehrin belediye başkanı ile dostluğumuz, oradaki olan bakanlarımızla sıcak ilişkilerimiz valilerimizle olan irtibatlarımız asla göz ardı edilemez. Hangi alanda açık varsa, hangi konuda katkı sağlamamız gerekiyorsa hiçbirisine hayır demedik. Çünkü o gün hayır deme günü değil. O gün yaralarımızı sarma, kucaklarımızı açma, vatandaşımızı her zaman olduğu gibi kucaklama günüdür.
"KAHRAMANMARAŞ'TA İLKLERE İMZA ATILDI"
Kahramanmaraş'ta ilklere imza atıldı. Oradaki görevli olan dostlarımızın söylediklerini paylaşmak istiyorum. 'Nereye baksak itfaiyesiyle, kurtarma ekipleriyle, mezarlıktaki hizmetleriyle, KASKİ altyapı kuruluşuyla, elektrik şirketi altyapı kuruluşuyla Kayseri ilk gelen' diye nitelendiriliyor. Olması gereken de bu idi. Çünkü Kayseri komşu şehirdi, sınır şehriydi, ilk ulaşması gerekendi. Böyle olmasa da Kayseri her zaman hayırseverliğiyle, yardım severliğiyle ve fedakarlığıyla kendisinden söz ettiren bir şehir. İnsanımızın bu mayasında, fıtratında var. O yüzden ilk saatlerden beri başta valimizde o bölgeye görevlendirildi. Tüm imkanlarımızla lojistik yönünde destek vermeye gayret gösterdik. Kayseri bir geçiş bölgesi. Kayseri Malatya'mıza, Kahramanmaraş'ımıza ve doğuya açılan bir kapı. Buradan sadece malzeme desteği değil, havaalanı ve tren yolu ve kara yolu vasıtasıyla lojistik bir üs gibi hizmetler verdi. Yurt içinden ve yurt dışından ürünler geliyordu ve buradan oraya yönlendiriliyordu. Bütün bunların araç ve gereçleri fedakarca vatandaşlarımız tarafından sağlandı. Zaten destek oldu, yağdı. Yara sarmak için 'ben de varım' dedi. Borçlanarak alım yapma suretiyle deprem bölgesine gönderme iradesini gösterdi. Yakışan da bu idi. Çok şükür şimdiki süreçte yara sarma bağlamında çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
"ÖNCE ÇADIR KENTLER KURULDU,ARDINDAN KONTEYNERLER KURULUYOR"
Sel felaketi nedeniyle itfaiye birimimizden beni aradılar. Kahramanmaraş'taki sel nedeniyle destek istendi. Anında ihtiyaçtan daha fazlasını gönderin diye talimat verdim. Çünkü bizlere yakışan ve bizlerin yapması gerekn bu. O açıdan bunu üzerine siyaset yapılmaz. Bunun üzerinden laf edilmez. Sadece yaraları sarma yönünde ne gerekiyorsa o yapılmalı. Şimdi tabii depremin üstünden 35 gün geçti. Her günün bakış açısı, ihtiyaçları ve yapılması gerekenleri farklı oluyor. Önce çadır kentler kuruldu. Ardından konteyner kentler kuruldu. Ardından çarşılarla ilgili çalışmalar yapıldı. Konteyner kentlerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Kayseri sadece büyükşehir olarak değil, 16 ilçe belediyesi başkanı ile el ele vermek suretiyle her biri kendi ölçeğinden daha fazlasını veriyor.
"BİZ SORUMLULUKTAN KAÇAN İNSAN OLMADIK"
Dün Karayolları Genel Müdürümüzü aradım. 'Sayın genel müdürüm Ulaştırma Bakanımız ile Adıyamandasınız biliyorum. Bize düşen ne var' dedim. Örneğin Göksun'dan geçerken Kahramanmaraş'a giderken oradaki valimizi arıyorum 'sayın valim zamandan kazanmak için uğramadım ama yapacağımız bir hizmet var mı? Bunu öğrenmeden geçemem' diye ifade ediyorum. O da , 'ben daha böyle bir anlayış görmedim, insanlar kendi sorması kadar güzel bir duygu var mı? Kimileri duymamazlıktan, görmemezlikten gelir ve ya yok saymaya çalışır. Siz vücudunuzu tam manasıyla buraya sokuyorsunuz' diyor.
Biz sorumluluktan kaçan insan olmadık. Biz ülkemize ve şehrimize sevdalıyız. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışının insanıyız. İnsanları ayrıştırmaz ve ötekileştirmeyiz. İnsanların şehrine, diline, dinine, ırkına bakmayız. Kayserimizde on binlerce misafirimiz var. Şuanda 11 ilden gelen 50 bin kişi var. Bunları adeta baş tacı yaptık. Dün Tomarza ilçemizdeydik. O mütevazi ilçemizde yüzün üzerinde insanımız misafir ediliyor. Adeta herkes üzerine titriyor.
"YAPILAN YARDIMLARI SAYMAYA HAYA EDİYORUZ"
Hastanelerimize gidiyorum, çevre illerden gelen on binlerce vatandaşımız tedavi edilmiş ve tedavileri devam ediyor. Milli eğitimle görüşüyorum yine on binlerce öğrencimiz okullarda misafir ediliyor ve eğitimlerini alıyor. Bugün yara sarma günü. Bugün az konuşup, çok iş yapma günü. Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim, hangi ilimize gitsek belki 50 belediyeyi gördük. Bu açıdan da ben AK felsefenin temsilcilerine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Kayserimizin Elbistan'da yaptığı çarşı adeta yaraları saran bir statü arz etmeye başladı. Herkesin buluştuğu, konuştuğu ve sosyal hayata canlılık katan bir boyut kattı. Konteyner kentimizi herkes örnek alıyor. Bütün çalışmalarımızla üzerimize düşenleri yapmaya devam ediyoruz. Bunlar saymakla bitmez. Aslında saymaya da haya ediyoruz , çünkü bunlar bizim görevimiz. Devletimizin ve milletimizin bu yaraları sarmaya gücü her zaman yetmiş ve yetecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız gibi mazlum insanların sesi olan, bir lider ve onun dava arkadaşları bu yaraları sardı, saracak. Dün Van'da, Elazığ'da, İzmir'de ve Malatya'da olduğu gibi yine yaraları sarmaya devam edecek.
Elbette biz de bu depremden çok etkilenen illerden birisiyiz. Ama söylemeye haya ediyoruz. Depremin şiddeti ile tedirginlikler oldu. Onlarla ilgili iyileştirme ve hizmet etme sürecini yaşadık. Şuanda 1000 civarından ağır hasarlı irili ufaklı yapılarımız var. Bu konuda da gerekli duyarlılığı gösteren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yetkililerine, İçişleri Bakanımızın kıymetli ekibine teşekkür ederim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve ekibine minnet duyuyor ve teşekkür ederim. Vefat edenlere Allah rahmet diliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.