'Narin davası inşallah benzer tüm davalara emsal olur'

Türkiye'nin aylardır konuştuğu Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 

BU SONUÇ ADALETİN TECELLİ ETTİĞİ ANLAMINA GELİYOR MU?

Türkiye gazetesi yazarı Atilla Yayla vicdanlara bir nebze soğuk su serpse de beraberinde soru işaretlerini de otaya çıkartan Narin davası sonuçlarını analiz etti. İşte Yayla'nın "Narin davası ve adalet" başlıklı yazısı;

Diyarbakır’daki Narin davası sonuçlandı. Sanıklardan Güran ailesi üyesi üç kişi ağırlaştırılmış müebbet, aile üyesi olmayan Nevzat Bahtiyar ise dört yıl altı ay hapis cezası aldı. Bu sonuç adaletin tecelli ettiği anlamına geliyor mu?

Bakan Göktaş: Nevzat Bahtiyar'ın cezasına itiraz edeceğiz!

Narin cinayeti toplumun ilgisini çok çekti. Sanık aile üyelerinin iddiasına göre kendilerine ceza verilmesi de bir bakıma ve bir dereceye kadar bu ilgi yüzünden. Ancak, bu bakış bir abartı ve konu saptırma çabası. Toplumun yoğun alakası ve gelişmelerin gerek geleneksel gerekse sosyal medya platformları tarafından yakından takibi büyük ölçüde Güran ailesinin yaptıklarının ve yapmadıklarının sonucu olarak görülebilir.

NEDEN ZOR SONUCA BAĞLANDI?

Narin cinayeti iki sebeple çok zor sonuca bağlandı ve cinayetin kim veya kimler tarafından ve hangi sebeple işlendiği tam olarak aydınlatılamadı. İlki muhtemelen cinayete sebep olan ve Narin’in şahit olduğu olayın utandırıcı, yüz kızartıcı bir fiil olması. Bu fiilin duyulması istenmedi ve aile bu yüzden cinayet hakkında kolluk kuvvetlerine ve yargı makamlarına hemen hemen hiçbir şey söylemedi. İkincisi ise bölgede ve ailede egemen feodal bağlar. Bu sayede bütün aile ve tüm köy ortak hareket etti ve hiçbir şeyin açığa çıkmamasını sağlamaya çalıştı. Diyarbakır Barosu’nun olaya müdahil olması da feodal bağların bir yansıması olarak okunabilir.

AİLENİN SENARYOSU

İlk duruşmadan sonra sanırım yine Diyarbakır Barosu avukatlarının da katkısıyla aile bir senaryo geliştirmeye çalıştı. Cinayetin Nevzat Bahtiyar’ın üstüne yıkılması ve o ceza alırken aile üyelerinin serbest kalması hedeflendi. Bu yüzden, ikinci duruşmada hem sanıklar hem diğer aile üyeleri Nevzat Bahtiyar’ı cinayetten sorumlu tuttu.

Ne var ki bu hem hayatın akışına hem de alandaki gerçeklere aykırıydı. Bir defa, eğer Bahtiyar Güran ailesinden birini, üstelik küçük bir masumu, bu şekilde öldürmüş olsaydı bugün muhtemelen infaz edilmiş olurdu. Aile böyle bir cinayete kesinlikle faili öldürerek mukabele ederdi. Ancak, böyle bir şey olmadı. Tam de tersine, Jandarma biraz da tesadüfen Bahtiyar’a ulaşmasaydı Bahtiyar’ın adı hiç geçmiyor olacaktı. İkincisi, Narin’i arama çalışmaları sırasında ailenin giriştiği bilgi vermeme, yanlış yönlendirme, delil karartma çabaları ortaya çıkmazdı. Bilindiği gibi aile yeni alınan hatlardan yaklaşık yüz sahte ihbarda bulundu. Köyde iki defa yangın çıkarıldı. Bir yere terlik bırakarak dikkatler başka yerlere çekmeye çalışıldı. Bütün bu çabaların Nevzat Bahtiyar için gerçekleştirilmeyeceği gayet açık.

TÜM YARGI SİSTEMİ VE KOLLUK KUVVETLERİ ELLERİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞTI

Narin davasında tüm yargı sistemi ve kolluk kuvvetleri ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Ortak kötülük bilincine kaşı mücadele verdi. Bu yüzden, her türlü takdiri hak ediyorlar. Mahkeme de gayet âdil bir şekilde cereyan etti. Savunma hakkı kesinlikle hiçbir şekilde kısıtlanmadı. Tüm deliller sabırla elde edildi ve ciddi şekilde değerlendirildi. Dolayısıyla, yargılamayı ve sonuçlanmasını adalet sistemimizin bir başarısı olarak görmek doğru olur.

"MÜEBBET HAPİS CEZASI HİÇ ŞAŞIRTICI OLMADI"

Katledilen Narin’in annesi, amcası ve abisinin ortak cinayet işleme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yemesi hiç şaşırtıcı olmadı. Bu ceza umulur ki Narin’in ruhunu rahatlatır. Ancak, Nevzat Bahtiyar’ın cezasının çok hafif kaldığı söylenebilir. Bahtiyar, cinayete bilfiil katılmamış olsa da cesedin yok edilmesinde aktif görev almak ve bildiği bir suçu ilgili makamlara ihbar etmemek suretiyle suça ortak oldu. Bu ortaklığın daha ağır bir şekilde cezalandırılması beklenirdi.  

İNŞALLAH BENZER TÜM DAVALARA EMSAL OLUR

Narin davası inşallah benzer tüm davalara emsal olur ve ülkedeki her cinayetin -özellikle çocuk cinayetlerinin- hesabı faillerine sorulur.