MOSSAD'da başkan yardımcılığı dahil; İsrail ordusundaki "Sayeret Matkal" özel birimi ve İsrail Ordusu Kuzey Komutanlığı'nda uzun yıllar general olarak görev yapan emekli Amiram Levin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Netanyahu'nun ülkesi için geçmişte başarılı bir siyasi liderlik yaptığını ancak durumun artık öyle olmadığını söyleyen Levin, "Onun hakkında endişeleniyorum. Dövülmüş bir köpek gibi görevini bırakacak. Tarihin çöplüğüne atılacak." dedi.
Netanyahu koalisyonunun, kritik maddelerini Meclis'ten geçirdiği ve ülkede büyük protestolara neden olan yargı reformuna değinen emekli general Levin, ülkeyi bir grup delinin yönettiğini ve ülkeyi mahvettiğini söyledi.
ESKİ MOSSAD BAŞKANI DA NETANYAHU'YU ELEŞTİRDİ
Eski MOSSAD Başkanı Tamir Pardo da Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetini hedef aldı.
Yediot Ahronot gazetesi için kaleme aldığı makalesinde Pardo, İsrail'in kuruluşuna fikir ve eylemleriyle öncülük eden "Theodor Herzl" ve "Haim Weizmann" gibi Siyonist liderlerin öne çıkardığı, tarihi Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasını ifade eden "Siyonist rüya" için taşıdığı endişeleri aktardı.
Hükümet koalisyonundaki aşırı sağcı, ırkçı ve aşırı dindar yoğunluğa işaret eden Pardo, "Mesihçiler ve faşistler, antisiyonist bir Haredi blokunu (Ultra-Ortodoks Yahudiler), kabuk değiştiren ve partisini (Likud) sağcı demokrattan ırkçı bir Ortodoks diktatörlüğe dönüştüren bir başbakana (Netanyahu) bağladılar." ifadelerini kullandı.
"Geçen her gün Netanyahu hükümeti bizi Siyonist rüyanın sonuna yaklaştırıyor." değerlendirmesinde bulunan Pardo, ABD'yi işaret ederek, "Umalım ki dünyadaki dostlarımız bize yardım etsin." temennisinde bulundu.
NETANYAHU KOALİSYONUNUN TEPKİ ÇEKEN YARGI DÜZENLEMESİ
Görevdeki Netanyahu liderliğindeki koalisyon, İsrail siyasi tarihinin en aşırı sağcı hükümeti olarak değerlendiriliyor.
Netanyahu'nun hükümeti kurduğu süreçte koalisyon anlaşmalarının en önemli kısmını, başta tartışmalı yargı düzenlemesi olmak üzere yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve aşırı sağcı isimlere yönetimde kritik görevler verilmesi gibi maddeler oluşturuyordu.
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in 5 Ocak'ta duyurduğu ve Yüksek Mahkeme'nin hükümet üzerindeki denetimini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeren yargı düzenlemesi, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden oldu.
ABD'nin de ciddi tepki gösterdiği söz konusu yargı düzenlemesinin en kritik maddesi olan "uygunluk" kabul edilmişti.
Yargı reformunun 5 kritik maddesinden biri olarak görülen "uygunluk" maddesi, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin yapacağı uygunluk denetimlerinde usulü değiştirmeyi kapsıyor.
Söz konusu maddenin onaylanmasıyla birlikte mahkemeye, İsrail hükümetinin veya idari makamların aldığı kararlara karşı "anayasal yasalara uygunluk" itirazı yapılamayacak.
Bu durum İsrail hükümetine yargı makamları karşısında bir üstünlük vermesi, kararların hukuk tarafından denetlenememesi sonucunu doğuracak.