İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Muhammed Nuh Kasadar'ın babası Mustafa Kasadar'ın ifadesine göre, maktul 10 Temmuz tarihinde saat 11.00 sıralarında haber vermeden evden ayrıldı.
Aynı gün maktulün ağabeyi müşteki Ömer Faruk Kasadar'ın telefonuna ''Merhabalar Ömer Bey, şu anda Muhammed elimizde. Ayrıntılı bilgi için android bir telefondan Connected2 uygulamasını indirin ve 'Kasadari' diye bir hesap oluşturun. Bunun için 15 dakikan var, hesabı aç ve sana yazmamı bekle." şeklinde mesaj gönderildiğine yer verilen iddianamede, müştekinin kendisine şaka yapıldığını sanarak bunu ciddiye almadığı belirtildi.
İddianamede, maktulün gece eve gelmemesi üzerine müştekilerin Muhammed Nuh Kasadar'ı aradığı ancak ulaşamadığı belirtilerek, ardından maktulün kaçırılmış olabileceği şüphesiyle polise başvurduğu anlatıldı.
Müşteki Mustafa Kasadar’ın telefonuna sanık Hakan Öztürk'ün söylediği söz konusu uygulama indirilerek, sanık veya sanıklarla buluşma sağlamak amacıyla görüşülmeye başlandığı kaydedilen iddianamede, müştekilerin sanıkla iletişime geçmesi sonrası, maktulü rehin tuttuklarını ve 40 bin dolar para karşılığında maktulü serbest bırakacağını söylediği bildirildi.
İddianamede, ağabey Ömer Faruk Kasadar'ın sanığa 70 bin lira getirebileceğini söylemesi üzerine, sanık Öztürk'ün teklifi kabul ettiği, parayı 12 Temmuz'da Gaziosmanpaşa'daki bir parka bırakmasını istediği, parayı teslim aldıktan sonra maktulü parkın yakınındaki benzin istasyonuna bırakacağını söylediği belirtilerek, polis ekiplerinin de güvenlik önlemi alarak parka gittiği, müşteki Kasadar'ın parayı parka bıraktıktan sonra sanığın sabaha karşı geldiği ve burada yakalandığı aktarıldı.
Sanık Hakan Öztürk'ün ifadesine yer verilen iddianamede, sanığın, müştekiler ve maktulle aynı mahallede oturduklarını, Mustafa Kasadar'ın sohbetlerine katılması ve Ömer Faruk Kasadar'a ait iş yerinde yaklaşık 2 buçuk yıl kitap toplayıcısı ve satın alma müdürü olarak çalışması nedeniyle tanıştıklarını söylediği belirtildi.
İfadesinde, iş yerinden mesai ücretlerini alamadığını, o dönem kendileriyle problem yaşamadığı için bu durumu sorun etmediğini öne süren sanığın çalıştığı dönemde "Enes" isimli arkadaşının yanına gelerek, ''Bunlar seni kullanıyor, sana mesai ücreti vermeleri gerekiyor.'' diyerek uyarması üzerine kendisinin müştekilerce kullanıldığını düşünüp işten ayrıldığını ve ardından psikolojik sıkıntılar yaşadığını iddia ettiği kaydedildi.
İddianamede, sanığın maktulle arasının iyi olduğunu söylediğine işaret edilerek, olay günü maktulle dışarıda yemek yedikleri ardından sanığın maktule nargile içme teklifinde bulunduğu ve sanığın evine gittikleri anlatıldı.
Sanığın, maktulün ağabeyine evde oturdukları sırada küfür etmesi üzerine kavga çıktığı ve boğuşma yaşandığı anlattığı belirtilen iddianamede, sanık Öztürk'ün evdeki ipi maktulün boynuna geçirip yaklaşık 5 dakika sıktığını, maktulün öldüğünü fark edince de cesedini nasıl ortadan kaldırabileceğini düşündüğü söylediğine işaret edildi.
KİRA BORCUNU ÖDEMEK İÇİN MÜŞTEKİLERDEN FİDYE İSTEDİİddianamede, sanığın, ayrıca kira borcu olduğu için müştekilerden fidye istemeye karar verdiğini, maktule ait cesedi parçalamadan önce fotoğrafını çektiği ve müşteki Kasadar'a "Kardeşin elimizde, kardeşini geri almak istiyorsan 2m uygulamasını indirerek 'Kasadari' adına bir hesap açarak eklemesi" şeklinde mesaj attığını, maktulün ağabeyine mesaj attıktan sonra cep telefonunu çöp kutusuna attığını ifade ettiğine yer verildi.
Sanığın, maktulün cesedini parçaladıktan sonra gönderdiği ikinci mesajda ise müşteki Ömer Faruk Kasadar'dan 40 bin dolar getirmesi halinde maktulü serbest bırakacağını söylediği aktarılan iddianamede, Öztürk'ün müştekiden parayı bırakmasını istediği parkta emniyet güçlerince yakalandığını ifade ettiği kaydedildi.
İddianamede, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna yer verilerek, maktulün zehirlenerek öldüğüne ilişkin delil bulunamadığı, ayrıca vücudun ölüm sonrasında parçalanmış olduğu ve ölümünün bağla boğma sonucu geliştiği bilgisi verildi.
İlk haksız hareketin sanık Hakan Öztürk'ten geldiği belirtilen iddianamede, Öztürk'ün ''tasarlayarak kasten adam öldürme'' suçunda ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın yargılanmasına iddianameyi kabul eden İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.