ASKON Genel Başkanı Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti;
28 Şubat post-modern darbesinin üzerinden 25 yıl geçti. Bu süreçte birçok yönü ile darbeye giden süreçler ve sonuçları ele alındı. 28 Şubat’ı tam anlamıyla anlayabilmemiz için olayın ekonomik boyutu ve sermaye ile olan ilişkisi de masaya yatırılmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerinin hiçe sayıldığı, millet iradesinin tank paletleri ile ezildiği o günlerde hâkim sermayenin mevcut seçilmiş hükümete olan tavrı da gözlerden kaçmamalıdır. Kamuya vermiş oldukları yüksek faizle ceplerini dolduran hâkim sermaye kurulan havuz sistemi ile nemalanmaları sona erince dönemin Refah-Yol Hükümetini hedef alarak cuntacılarla hareket ettiler. O dönemde içi boşaltan 20 banka TMSF’ye devredildi. Hazineye maliyeti 50 milyar doları aştı. Kamu bankaları faiz lobisine yüzde 130’a varan oranlarda borçlandırıldı. Faiz lobisine 30 milyar doların üzerinde fazladan ödeme yapıldı. Bol miktarda banka lisansı tahsis edildi. Finansal denetim düzenlemesi mimarisi çökertildi. 21 vakıf kapatılarak, yedisinin mal varlığına el konuldu. Enflasyon yüzde 99 lara ulaştı. Her iki kişiden biri işsiz kaldı. Yabancı sermaye belirsizlik ortamı nedeni ile ülkeyi terk etti. 17 milyar dolarlık kayıp yaşandı. Ekonomide yaşanan bu kötü performans beraberinde 2001 krizini tetikledi. Nereden bakarsanız bakın bu darbenin ülkemiz ekonomisine vermiş olduğu kayıp 300 milyar doları buldu. Militer kapitalizm kazanırken halkımız soyuldu. Türkiye ekonomik refah yolunda büyük darbe almış oldu.