Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna tahılının dünya piyasalarına ihracına yönelik anlaşmanın Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) kolaylaştırıcılığında 22 Temmuz'da İstanbul'da imzalandığını belirterek, "Diplomasiyi öne çıkaran bu adımımız Afrika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada olumlu yankı buldu." dedi.
Çavuşoğlu, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen Türkiye-Özbekistan-Azerbaycan Üçlü Dışişleri, Ticaret ve Ulaştırma Bakanları Toplantısında bir konuşma yaptı.
Haziran ayında yapılan Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları toplantısını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu toplantıları yapmakta geciktiğimizi de söylemek isterim. Türk dünyasının refahını artıracak pratik adımlara bu toplantılarla öncülük etmeliyiz. Bu şekilde buluşmamız dahi tek başına hem halklarımıza hem dünyaya çok güçlü bir mesaj vermektedir." dedi.
Çavuşoğlu, dünyada ve bölgede belirsizliklerin arttığına işaret ederek, Ukrayna'daki savaş ile Afganistan'daki krizin etkilerine değindi.
Bölgesel gelişmelerin yanında büyük güçler arasındaki siyasi ve askeri rekabetin, yeni bir soğuk savaş etkisi yarattığını vurgulayan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bölgemizin bir tarafı Rusya ve Batı’ya, diğer tarafı Çin’e komşu. Salgının sosyoekonomik etkileri halen devam ediyor. Çatışmaların, ekonomik krizlerin tetiklediği göç baskısını yönetmek küresel bir sınama. İklim, enerji ve gıda krizlerinin etkileri her bölgede hissediliyor. Bu kriz ortamı, getirdiği risklerin yanında fırsatlar da sunuyor. Derinleşen büyük güç rekabetine karşın Avrasya ve tarihi İpek Yolu yeniden merkezi bir ticaret güzergahı halini alıyor."
Çavuşoğlu, dünyanın en büyük ticaret hacminin Avrupa ile Asya arasında bulunduğuna da dikkati çekerek, bu ticari akışın merkezinde yer alan ülkelerin söz konusu zenginliği de yönetmesi gerektiğinin altını çizdi.
"İPEK YOLU'NUN YENİDEN CANLANMASI, TÜRK DÜNYASINI DAHA DA BÜTÜNLEŞTİRECEK"
Jeopolitik sıkıntıların Çin ile Avrupa'yı bağlayan Kuzey Koridoruna alternatif olan Orta Koridor için fırsatlar doğurduğunu belirten Çavuşoğlu, "Orta Koridor ve Hazar Denizi yoluyla transit geçişler hem maliyet hem arz güvenliği bakımından öne çıkıyor. Kadim dünyanın en önemli ticaret güzergahı olan İpek Yolu’nun yeniden canlanması, Türk dünyasını daha da bütünleştirecek." ifadelerini kullandı.
Ulaşım altyapısının güçlenmesiyle ticaret akışının da kolaylaşacağını kaydeden Çavuşoğlu, "Orta Doğu ülkelerinin Orta Asya’yla bağlanması herkesin yararına. Son dönemde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkilerimizde bir ivme yakaladık. Bu ülkelerle birlikte farklı projeleri ele alabiliriz. Özellikle Emirlikler ve Katar yönetimleri Orta Asya’ya önem veriyor. Bu ülkeleri, kara yoluyla Güney Kafkasya ve Orta Asya’ya bağlayabiliriz. Irak’ın Uluslararası TIR Anlaşması’na taraf olmasıyla transit taşımacılık daha da kolaylaşacak." dedi.
"ANLAŞMANIN İMZALANDĞI GÜN BUĞDAY FİYATLARINDA YÜZDE 5'LİK DÜŞÜŞ YAŞANDI"
Çavuşoğlu, Ukrayna savaşının önemli bir sınama olduğunu belirtirken, savaşın, sürdürülebilir ve güvenli ulaştırma hatlarının önemini hatırlattığına dikkati çekti.
Enerjide güzergah ve kaynak çeşitliliğinin önemine değinen Çavuşoğlu, "Savaş, enerji ve gıda güvenliği konusunda küresel sistemin kırılganlığını da ortaya çıkardı. Birçok az gelişmiş ülke savaş nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Türkiye olarak adil bir çözüm için diplomatik çabalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, bu çabalar neticesinde Ukrayna tahılının güvenli şekilde dünya piyasalarına ihracına yönelik belgenin 22 Temmuz'da İstanbul'da Türkiye ve BM kolaylaştırıcılığında imzalandığını hatırlatarak, "İstanbul’da Müşterek Koordinasyon Merkezi faaliyete geçti. Anlaşmanın imzalandığı gün buğday fiyatlarında yüzde 5’lik bir düşüş yaşandı. Dün yola çıkan gemi de bugün İstanbul'a ulaşacak ve boğazlardan geçerek istikametine doğru seyretmeye devam edecek. Diplomasiyi öne çıkaran bu adımımız Afrika’dan Asya’ya geniş bir coğrafyada olumlu yankı buldu." diye konuştu.
Sağduyuyu öne çıkaran politikaların önemine de değinen Çavuşoğlu, "Azerbaycan ve Özbekistan da dengeli ve itidalli politikalarınızla öne çıktınız. Herkes tarafından takdir ediliyor. Barış yolunda birlikte çalışmamız önem taşıyor." ifadelerini kullandı.
"TÜRK DÜNYASI İÇİN TARİHİ BİR ADIM ATTIK"
Çavuşoğlu, Türkiye, Özbekistan ve Azerbaycan'ın güçlü bölgesel entegrasyon için gereken birçok unsura sahip olduğunu belirterek, "Tarihi bağlarımız, halklarımızın yakınlığı ve güçlü siyasi irade bunların başında geliyor. Bu siyasi irade sayesinde, geçen yıl İstanbul Zirvesi’yle Türk Devletleri Teşkilatı'nı (TDT) bir uluslararası teşkilat haline getirdik. Türk dünyası için tarihi bir adım attık." dedi.
Kasım ayında Semerkant’ta düzenlenecek TDT Zirvesi'nin ülkeler arasındaki iş birliğinde yeni bir sayfa açması için çalışacaklarını kaydeden Çavuşoğlu, TDT'nin 2040 Vizyon belgesinin ulaştırma projeleri, ticaret yollarının çeşitlendirilmesi ve ticaretin artırılması gibi ortak hedefler için sağlam bir çerçeve sunduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Orta Asya’da dost ve kardeş ülkeler arasındaki iş birliği platformlarının çeşitlendiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin dönem başkanlığını Türkmenistan'a devrettiği Ekonomik İşbirliği Teşkilatını ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in öncülük ettiği Orta Asya Liderler Zirvesini buna örnek gösterdi.
"YENİ ULAŞTIRMA HATLARI ÇOK SAYIDA ALANDA ÇARPAN ETKİSİ YARATACAK"
Bağımsızlıklarının 30. yılında Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye'nin ilişkilerinin artık stratejik ortaklığın da ötesine geçtiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Şuşa Beyannamesi’yle Azerbaycan’la ilişkilerin müttefiklik düzeyine çıkarıldığını ve Özbekistan’la mart ayında "Kapsamlı Stratejik Ortaklık" belgesinin imzalandığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Azerbaycan’ın şanlı zaferiyle Güney Kafkasya’da istikrardan ve iş birliğinden yana olan ülkelerin kazançlı olacakları yeni bir jeopolitik denklem ortaya çıktı. Herkesi bu fırsatı değerlendirmeye teşvik ediyoruz. Azerbaycan’ın Ermenistan’la ulaştırma, sınır belirleme ve barış anlaşması görüşmelerini destekliyoruz. Biz de normalleşme için adım atıyor, özel temsilcilerin görüşmeleri aracılığıyla ve Azerbaycan’la istişare içinde ilerliyoruz."
Türkiye'nin, Doğu Zengezur ve Karabağ ekonomik bölgelerindeki yeniden imar ve ihya sürecine gereken desteği verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Hayata geçirilmesi gündemde olan yeni ulaştırma hatları, Orta Asya, Güney Kafkasya, Anadolu ve Avrupa havzalarını birbirine bağlayacak, tüm bölgenin refahına katkıda bulunacaktır. Bu projeler hayata geçtiğinde ulaştırma, ticaret ve enerji gibi çok sayıda alanda çarpan etkisi yaratacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"TDT KAPSAMINDA BÖLGESEL VE KÜRESEL GIDA TEDARİKÇİSİ KONUMUMUZU GÜÇLENDİRMELİYİZ"
Türkiye'nin, Orta Asya’da merkezi konumuyla öne çıkan Özbekistan’ın dünya ekonomisine entegrasyonuna yönelik reform programını desteklediğini anlatan Çavuşoğlu, "Gıda krizinden bahsettiğimiz bu günlerde Özbekistan’ın tarımsal zenginliğini değerlendirmek önemli." dedi.
Çavuşoğlu, Azerbaycan’ın işgalden kurtardığı bereketli topraklarında tarımsal altyapının güçlendirilmesini de desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"TDT kapsamında bölgesel ve küresel gıda tedarikçisi konumumuzu güçlendirmeliyiz. Küresel enerji bağlamında, petrol ve doğalgaza artan talep, güçlü bir enerji ve ulaştırma altyapısı kurabildiğimiz takdirde bölgemizin önemini daha da artıracaktır. Bölgesel barış, istikrar ve ekonomik işbirliği konusundaki ortak yaklaşımımızı bugün Taşkent Bildirisi’yle pekiştirmekten memnuniyet duyuyoruz. İnşallah bu mekanizmayı sürekli hale getireceğiz ve somut projelerin takipçisi olacağız."
KAYNAK : AA