Geo Tv’nin haberine göre Han, Çin Fudan Üniversitesi Enstitüsü Danışma Kurulu Direktörü Dr. Eric Li’ye verdiği mülakatta, daha en başından ABD'nin Afganistan'da başarılı olamayacağı fikrinde olduğunu söyledi.
"Afganistan'da neyi elde etmeye çalıştıkları konusunda asla açık değillerdi. Ulus inşası mı, demokrasi mi, Afgan kadınları özgürleştirmek mi? Net bir hedefleri yoktu." diyen Han, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesinin ardından ABD misyonunun Afganistan'dan çıkması gerektiğini savundu.
Pakistan Başbakanı, misyonun hedefi açık olmadığı için başarısızlıkla sonuçlandığını kaydederek, ayrıca Amerikalıların, Afganistanlılar ile Taliban'ı ayırt edemediğini ve ülkeyi bir insani krize sürüklediğini söyledi.
Çin-ABD ilişkileri konusunda dünyanın ikinci bir Soğuk Savaş istemediğini aktaran Han, Pakistan'ın 1970'lerde iki ülkeyi bir araya getirmede oynadığı rolü bugün de oynayabileceğini ifade etti.
Ülkesinin herhangi çatışmada yer almak istemediğini belirten Başbakan Han, Afganistan'daki "terörle mücadeleye" katılmanın ülkesine 80 bin insana ve 100 milyar dolara mal olduğunu söyledi.
Pakistan Başbakanı İmran Han, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki duruma ilişkin, ülkesinin Pekin Büyükelçisi'nin bölgeyi ziyaret ettiğini ve rapor ettiklerinin Batı medyasında yer alanlardan farklı olduğunu savundu.
Uygurlara karşı, Batı medyası tarafından anlatılanların "yaşanmadığını" söyleyen Han, Büyükelçi'nin bildirdiklerine göre, Sincan'da "daha önce görülmemiş" bir kalkınma olduğunu kaydetti.
Başbakan İmran Han, ülkesinin en önemli önceliğinin ekonomisini kalkındırmak olduğunu vurgulayarak, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'na (CPEC) başka ülkeleri de katılmaya davet etti.
Batı'nın projeye şüpheyle yaklaşmasından "bunun anlamı yok" ifadeleriyle yakınan Han, projeleri fırsat olarak gördüklerinin, önceliklerinin Pakistan halkı olduğunun altını çizdi.
Han, Çin ve Pakistan'ın zor zamanlarda birbirlerini yanında durduğuna, bu ilişkinin zamanla halkların dostluğuna dönüştüğünü aktardı.
Pakistan Başbakanı, Hindistan'ın Keşmir halkının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarıyla tanınan kendi kaderini tayin etme hakkını reddetmesini kınayarak, Yeni Delhi yönetimini Müslümanlar dahil azınlıkları ötekileştirmekle suçladı.
Bunun Hindistan için bir trajedi olduğunun altını çizen Başbakan İmran Han, Hindistan'da sağduyunun hakim olması gerektiğini, aksi takdirde bunun ülkeye zarar vereceğini ifade etti.
KAYNAK : AA