İnsansız hava araçları konusunda dünyanın en yetkin ülkelerinden biri haline gelen Türkiye, TB-2 ile gelen başarısının tesadüfi olmadığını ve bu alanda uzun yıllar etkin faaliyet yürüteceğini gösteriyor. Önce AKINCI ve AKSUNGUR ile elini güçlendiren Ankara, son olarak KIZILELMA MIUS ile bu alandaki en ileri ülke olmaya hızla yaklaşıyor.
TRT Haber'den Sertaç Aksan'ın haberine göre, sadece Türkiye’nin değil dünyanın kendi alanında en iyi savunma sanayii şirketlerinden biri olan BAYKAR’ın Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, KIZILELMA’nın pist üzerindeki görüntülerini ‘Emekledi, yürüdü, koştu’ notuyla paylaştı.
#KIZILELMA'nın ilk koşu testi...️First takeoff roll test. Smells like #KIZILELMA spirit...️pic.twitter.com/eGsSqBS7Or
— Selçuk Bayraktar (@Selcuk) November 20, 2022Peki, insansız bir hava aracı için taksi ve koşu testi ne anlama geliyor? Bu aşama neden önemli ve sonrasında nasıl bir yol haritası izlenecek? KIZILELMA’nın ilk uçuşunu ne zaman yapması bekleniyor? Hem bu soruların yanıtını hem de KIZILELMA’nın sahadaki dengeleri nasıl değiştireceği konusunu Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan TRT Haber'e değerlendirdi.
UÇUŞ ÖNCESİ SON AŞAMA
Kadir Doğan, öncelikle ‘taksi’ kavramını açıklayarak başlıyor anlatmaya… En genel haliyle “Pist üzerinde, yerde ana fonksiyonları çalışır bir halde hareket etmesi” olarak aktardığı taksinin, aslında uçuş öncesi son aşama olduğunun altını çiziyor.
Bu aşamada sistemin genel bütünü üzerinde önemli etkisi olan motor, sensörler, yazılımlar ve mekanik sistemlerin son yer testlerinin yapıldığı bilgisini paylaşıyor Doğan ve hava aracının ilk uçuşunda herhangi bir sorunla karşılaşmaması için yapılan bu testlerin son derece önemli olduğuna değiniyor.
“KIZILELMA DAHA ÖNCE AÇIKLANAN TARİHTEN ÖNCE UÇABİLİR”
"Gökyüzüne ‘1’ kala" olarak nitelenen bu etabın aslında farklı dinamikleri olduğundan da bahsediyor Kadir Doğan. Hava aracının geliştirme süreci boyunca birçok simülasyon, analiz, döngüde donanım/döngüde yazılım gibi test/analiz süreçlerinin gerçekleştiğini öğreniyoruz. Tüm bunlar yer testi ve uçuşlu testleriyle doğrulanarak hava aracının optimizasyonu sağlanıyor.
Selçuk Bayraktar’ın daha önceki açıklamalarında KIZILELMA için 2023’ün ilk çeyreğine işaret ettiğini anımsatıyoruz… Bu test görüntülerinin ardından söz konusu takvimin öne çekilmesinin kendisini şaşırtmayacağını söylüyor Kadir Doğan:
“Test görüntülerinin bize gösterdiği en net mesele Baykar’ın çok ama çok hızlı bir şekilde ilerlediği… Akıncı’dan elde edilen tecrübelerin büyük katkısı ekibin yoğun çalışmasıyla birleşince ortaya böyle bir fotoğraf çıkıyor. Bugünkü görüntülerden sonra eğer bir aksilik çıkmazsa bu yıl bitmeden KIZILELMA’nın ilk uçuşunu gerçekleştirebileceğine inanıyorum. Ancak unutulmamalı ki ilk uçuş yapıldıktan sonra uzun bir süre testler devam edecek ve nihayetinde Türk Silahlı Kuvvetleri dünyada sadece birkaç ülkenin sahip olduğu bir teknolojiye daha sahip olacak.”
“DÜNYADA HENÜZ BİR ÖRNEĞİ YOK”
Sürecin sorunsuz bir şekilde tamamlanması halinde KIZILELMA Türkiye’nin envanterde bulunan ilk Muharip İnsansız Uçak Sistemi olacak.
Bu gerçeği ‘çok önemli’ olarak niteliyor Kadir Doğan ve “Dünya'da KIZILELMA sınıfında olup, olgunlaşmış ve operasyonel bir konsept içerisinde tam bir verimle kullanılan herhangi bir hava aracı bulunmuyor.” bilgisini paylaşıyor.
ABD, İngiltere, Rusya ve Çin'in bu tipteki hava araçlarına çok ciddi yatırım yaptıklarını hatırlatıyoruz… Kadir Doğan bu durumun önemli bir gerçeği değiştirmeyeceği uyarısıyla sözlerini tamamlıyor:
“Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, KIZILELMA’yı geçmişte olduğu gibi doğru bir operasyonel konsept içerisinde yoğun bir şekilde kullanmayı başarırsa dengeler bir kez daha değişecek. TSK bu yolla hem çok önemli bir ihtiyacını gidermiş, hem de harp alanının en uç noktasındaki teknolojilerde bile dünyaya öncülük etmiş olacak. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda KIZILELMA sadece Türk savunma sanayi için değil dünyada bu konseptin kullanılması için çok kritik bir ürün... Haliyle herkesin gözü kulağı onda olacak. KIZILELMA’nın dünya harp tarihine geçeceğini söylememiz yanlış ya da abartı olmaz. Umarım gökyüzünde süzüldüğü günleri de bir an önce görebiliriz...”