Merih Demiral’ın gol sevinci olarak, bozkurt selamı yapması sonrasında UEFA’nın Appeals Body (Temyiz Kurulu) tarafından temsili takım müsabakalardan 2 maç men cezası verilmesine dair karar, tartışma yaratmaya devam ediyor. Karar gereği Merih Demiral bugün oynanacak Hollanda maçında ve Hollanda’yı elememiz halinde yarı final maçında forma giyemeyecek. Ancak finale kalmamız halinde Merih Demiral’ı Avrupa Kupası’nda milli forma giyerken görebileceğiz.
Kararı değerlendiren Avukat Mehmet Enis Teke, bu kararın UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin ayrımcılık ve ırkçılığı kapsayan 14. maddesine göre değil, genel davranış ilkeleri ihlalinin düzenlendiği 11. maddesine göre verildiğine dikkat çekerek, “UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin 52. maddesi uyarınca, bir ihtilaf hakkında öncelikle gerekçesiz kısa karar verilmesi sebebiyle bozkurt selamının UEFA tarafından nasıl değerlendirildiğini henüz bilmiyoruz. Ancak Temyiz Kurulu kararına göre, UEFA bozkurt selamını ırkçı ya da ayrımcı bir işaret olarak değil, sportif olmayan ve futbol itibarını zedeleyen bir davranış olarak gördü. Avrupa Futbol Şampiyonası, ülkelerin milli takımlarının yer aldığı ve milli formalarda bayrakların bulunduğu bir organizasyonken, bir sporcunun ulusal mitolojik sembolü ile selamlama yapmasını ancak ve ancak ifade özgürlüğü içerisinde değerlendirilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi uyarınca, herkes görüşlerini açıklama ve ifade özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. UEFA, FIFA’yı oluşturan organizasyonlardan birisi olup, Brezilya’nın gol sevincinde, kölelerin başkaldırı ifadesi olan samba dansı yapması ile bağımsızlık ve güç sembolü olan bozkurt selamı arasında teorik bir fark bulunmadığı aşikardır” dedi.
CEZANIN ERTELENMEMESİ ORANTISZI MÜDAHALEDİR
Teke, “UEFA tarafından devam eden bir turnuva da maçtan men cezası verilmesi ve Temyiz Kurulu’nun yetkisi dahilinde olmasına rağmen cezayı ertelememesi, turnuvaya orantısız ve ölçüsüz bir müdahaledir. UEFA mevzuatı uyarınca, Merih Demiral’ın bu müeyyideye başka bir turnuva da katlanması yönünde de karar verebilirdi” dedi.
İTİRAZ EDİLEBİLİRDİ
CAS’ın sportif bir organizasyon devam ederken, organizasyon yerinde kurulan ve ihtilafları 24 saat içerisinde karara bağlayan Ad-Hoc Daireleri bulunduğuna dikkat çeken Teke, “Her ne kadar Türkiye Futbol Federasyonu tarafından, alınan 2 maçtan men cezası karşısında CAS’a başvurunun mümkün olmadığı şekline görüş açıklansa da, CAS UEFA 2024 Tahkim Kuralları çerçevesince, aşırı aciliyet içermesi gerekçesine dayanılarak, kararın tedbiren ertelenmesi talepli olarak CAS’a itirazda bulunmak mümkündür. CAS tarafından müsabakalardan men cezasının ertelenip/ertelenmemesine yönelik verilen tedbir kararı akabinde, UEFA Temyiz Kurulu’nun yeniden bir değerlendirme yapması da olasıdır. CAS’ın ihtilafları sporun ruhuna uygun bir şekilde çözmeye yetkili bağımsız bir tahkim mahkemesi oluşu karşısında, UEFA Temyiz Kurulu kararını ağır bularak ve ihtilafı geniş yorumlayarak uyuşmazlığa müdahil olabileceği gibi, TFF tarafından UEFA Temyiz Kurulu kararı karşısında, kurul hakemlerinin tarafsız ve adil olmadığı, ev sahibi ülke etkisinde kaldığı iddialarına dayanan bir başvuru ile CAS’ın ihtilafa müdahil olması ve hızlı bir çözüme gidilmesi sağlanabilecektir” dedi.