Mübarek Berat Kandili gecesi Saadet Partisi Genel Merkezi önünde Yedili Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı ilan edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'nin konuğu oldu. Habertürk'ten Kürşad Oğuz ve Serap Belet'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, sadece 60 saniye içerisinde birbirinden bağımsız iki farklı vaatte bulundu.
Olası iktidarlarının üçüncü ayında Avrupa Birliği'ne vizesiz gidip gelinebileceğini ileri süren CHP lideri, bunun ifade özgürlüğünün tesisi ile gerçekleşeceğini ve bu noktada gerekli adımların atılacağını aktardı.
Birbirinden bağımsız iki ayrı vaadi 60 saniyeye sıkıştıran Kılıçdaroğlu, "Siyasetçinin her eleştiriden ders çıkarması gerektiğini bilen birisiyim" diye konuştu. Fakat bu ifadelerden sadece bir ay kadar önce muhalif Sözcü'nün ünlü gazetecisi Yılmaz Özdil, masaya yaptığı eleştirisinden ötürü el etek çektirilmiş, CHP yönetiminin baskısıyla görevini kaybetmişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye genel seçimlerini kazanmaları halinde Avrupa'ya yönelik vize uygulamasının kaldırılacağını vadetti.
Serap Belet'in "Az önce söylediniz dikkatimi çekti. İktidara gelirseniz, üç ay içerisinde herkes Avrupa'ya vizesiz mi gidecek?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan CHP lideri, "Vizesiz gidilecek. Vizeyi kaldıracağız. Gerekli düzenlemelerin tamamını yapacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğiz. Zaten bizi buluşturan, altı lideri bir araya getiren demokrasi özlemiydi" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklaması üzerine Kürşad Zorlu, "Ama bu Türkiye'nin yapabileceği bir şey değil. Dışarıdan planlanabilecek bir şey" diye çıkışınca bu kez, "Hayır efendim. Bizim yapabileceğimiz bir şey. Biz yapacağız" cevabını verdi.
CHP liderinin Avrupa Birliği ile uygulanan vize uygulamasının kaldırılacağını vaat etmesinin akabinde akıllara merhum Bülent Ecevit'in 4'üncü, Türkiye'nin 56'ncı hükümetinde yaşananlar geldi.
ANASOL-D'nin devrilmesinin akabinde Demokratik Sol Parti (DSP) çatısı altında iktidar olan Ecevit, o dönem Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne dahil edebilmek için Brüksel'le süregelen görüşmeleri hızlandırmış ve üyelik noktasında kritik önem arz eden adaylığın önünü açmıştı.
10-11 Aralık 1999 tarihinde Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yapılan "AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi" ile Türkiye'nin adaylığı onanmış ve diğer aday ülkeler gibi Türkiye'nin de eşit konumda olacağı açık ve kesin bir dille ifade edilmişti.
Lakin Ecevit Hükümeti, sadece Katılım Ortaklığı Belgesi'nin onayı için Brüksel'i 2 yıl boyunca beklemiş ve Türkiye'nin AB'ye dahil olması üzerine kurgulanan planlar suya düşmüştü.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BİLMECESİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'teki açıklamasının devamında vize uygulamasının 'ifade özgürlüğünün' tesisi ile olabileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Siz düşünce özgürlüğüne kısıtlama getirirseniz size üyelik verilmez. 'Bizim ülkemizde herkes özgürce tartışabilir, medya özgürce yayın yapabilir' diyeceğiz. Ben gençlere boşuna mı diyorum, 'Hiç meraklanmayın, cumhurbaşkanı olduğumda en rahat beni eleştireceksiniz' diye... Çünkü hiçbir zaman eleştiriden çekinmeyeceğim. Çünkü eleştirilerin siyaset için çok önemli olduğunu ve her eleştiriden siyasetçinin ders çıkarması gerektiğini bilen birisiyim. Benim bir hatam varsa doğal olarak eleştiri olacaktır ve ben de aynı hatayı yinelememeye özen göstereceğim" dedi.
Ancak bu açıklamadan sadece bir ay önce CHP'ye yakınlığıyla bilinen muhalif gazeteci Yılmaz Özdil, Yedili Masa'ya olan eleştirisi nedeniyle Sözcü'deki işini kaybetmişti. Özdil, arka planında 'Akşener masadan ittirildi' sözlerinin yattığını ve CHP'nin çalıştığı kuruma baskı yaptığını söylemişti.
Yılmaz Özdil'den itiraf gibi açıklama! Sözcü TV ayrılığının arkasından CHP çıktı!