Türkiye’de işletilmekte olan kapalı ve açık maden ocaklarının yaklaşık sayısının 10.000 adet olduğu, 1941 yılından itibaren maden ocaklarında değişik nedenlerle çok sayıda maden işçilerinin maden kazaları nedeniyle hayatını kaybettiği yada sakatlandığı bilinmektedir.
Meydana gelen maden kazalarının büyük çoğunluğunu tehlikeli ve patlayıcı gaz sınıfında olan METAN ( Grizu) kaynaklı olduğu yapılan tetkiklerde anlaşılıyor.
Bu gazla birlikte oksijen , karbonmonoksit ,azot, karbondioksit başta olmak üzere 10 kadar tehlikeli gaz emisyon konsantrasyonlarının eşik değerlerinin aşılmasıyla maden kazaları ve ölümler meydana gelmektedir.
Bahsedilen bu parametreler elbette münferit olarak maden sahalarındaki görevliler tarafından ölçülmeye ve gerekli önleyici tedbirleri alınmaya çalışılıyor.
Ancak yine de sorun tam olarak çözülemiyor. Elbette sorunun sadece gaz emisyonlarının birikmesi yada konsantrasyonlarının yükselmesi kazalara sebep olmuyor, gerekli olan basınçlı havanın yeterince galerilere iletilememesi de sorunu ağırlaştırıyor.
Yılda birkaç kez ancak yapılabilen regülasyon kurumunun merkezi denetimleri ise maalesef yeterli gelmiyor. En son meydana gelen maden kazasında yaklaşık 300 kez sensör gaz alamı alınmasına rağmen yine de kazanın meydana gelmesi düşündürücüdür.
Ana hatlarıyla özlediğimiz bu ve benzeri olumsuzluklar sonuçta çalışanların hayatlarını kaybetmesine neden oluyor.
Maden işletmelerinde görev yapan gaz çıkışlarını denetlemeye çalışan personelin ve teknik ekipmanların az yada yetersiz oluşu da bir başka sorun olarak ortada.
Kısaca yüzlerce maden işçisinin yerin altında çalışırken birkaç görevlinin gaz seviyeleri ile ilgili değerlendirme yapması yada inisiyatif kullanması pekte rasyonel olmasa gerek.
Bu sistem ve yöntemlerin yıllardır bu şekilde devam etmesi elbette gerekmiyor.
Teknolojiyi kullanarak meydana gelen yada gelebilecek her türlü olumsuzluk maden galeri yüklerinin tespiti yıkılma ve göçüklerin önceden tespit edilmesi, tüm tehlikeli gaz emisyonlarının ve konsantrasyonlarının 7/24 ölçülmesi , çıkarılan cevher miktarlarının tespiti, madende çalışan işçi sayıları, maden galeri içi ve maden dışı alanların sürekli görüntüleri , Maden ocaklarında disiplinli şekilde takip edilirken elde edilen tüm veriler
Türksat uyduları GPRS veya Fiber optik hatlarla Ankara’da bir merkezde toplanması burada görevliler tarafından sürekli izlenmesi,verilerin takip edilmesi referans değerlerin aşılmasının takibi günümüz iletişim teknolojileri ile hem kolay hem de yüksek yatırımlara gerek olmadan kolayca yapılması mümkündür.
Sistemin diğer bir faydası ise elde edilen tüm digital gaz sensör verileri, görüntüler ve diğer ölçüm değerleri silinemez ve değiştirilemez şekilde loglarının kaydedilmesi, ileride çıkabilecek ihtilaflar, düzenleme iyileştirme ve analizlerin yapılabilmesinde teknik, idari ve hukuki kaynak olacaktır.