Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde açık açık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ve Millet İittfakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun destekleyen The Economist dergisi, Cumhurbaşkanı'nı itham etmeye devam ediyor.
Dün mazbatasını alıp yemin ederek görevine başlayan Erdoğan, akşam ise kabinesini açıkladı.
Seçimlerin adil ve özgür olmadığını iddia eden İngiliz dergisi The Economist ise, 5 yıl daha Türkiye'yi yönetecek olan Erdoğan'ı yine "otoriterlikten" vurdu. Avrupa'nın ve Dünya'nın geri kalanının 5 sene daha Erdoğan'la uğraşmak zorunda kalacağını yazan Economist, bu durumun pek çok açıdan (ekonomik, demokratik ve bölgesel) kötü haber olduğunu yazdı.
For the next five years Turkey, Europe and the wider world will have to deal with a prickly and authoritarian populist. That is bad news on many fronts https://t.co/kCyCm5hMWD
— The Economist (@TheEconomist) June 4, 2023"BÖLÜCÜ SİYASETİ SUSTURABİLİR ARTIK"
"Yine de pragmatistlerin kasvet içinde ışık kırıntıları arama görevi var" diye haberine devam eden Economist, "Sayın Erdoğan'ın yüzde 52'ye karşı yüzde 48'lik zaferi muhalefet tarafından kabul edildi. Ekonomisi sallantıda olan ve arka bahçesinde savaşlar süren Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu son şey siyasi çalkantıydı. Artık güvende olduğuna göre, Sayın Erdoğan, rakiplerini uluslararası bir LGBTQ çetesi ve silahlı ayrılıkçı Kürt grubu PKK ile işbirliği yapmakla suçladığı bir kampanyaya damgasını vuran tiz ve bölücü siyaseti susturmayı en azından düşünebilir" ifadelerini kullandı.
"ERDOĞAN KESİNLİKLE UZMANLARI DİNLEMEYE BAŞLAMALI"
Kendince Erdoğan'a akıl vermeye kalkan Economist, "Seçimlerde aradaki fark o kadar azdı ki, Sayın Erdoğan şimdi bir tür uzlaşmanın gerekli olduğunu kabul ederse konumunun daha güçlü olacağını düşünebilir. Siyasi tutukluların serbest bırakılması ya da PKK ile yeni bir diyalog muhtemelen fazla umut verici olacaktır. Yine de Sayın Erdoğan'ın sadece muhaliflerini değil, bir zamanlar kendisine yakın olan tarafsız uzmanları ve teknokratları da dinlemeye başlaması mümkündür, özellikle de yıkıcı ekonomi politikaları konusunda. Kesinlikle dinlemeli" diye yazdı.
"ARTIK BAĞIMSIZ BİR MERKEZ BANKASI BAŞKANI ATAYABİLİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebep enflasyon sonuçtur" tezinin yanlış olduğunu ifade eden İngiliz dergisi, Cumhurbaşkanı'na akıl verme çabasını sürdürerek, "Seçimlerin sona ermesiyle birlikte artık gerçeklere boyun eğebilir ve yeni bir enflasyonla mücadele yetkisine sahip bağımsız bir Merkez Bankası Başkanı atayabilir. Eğer rotasını değiştirmeyi reddederse, felaket kapıda demektir. Son 10 yılda çökmüş olan Türk lirası son zamanlarda Merkez Bankası tarafından destekleniyor. Seçimlerden önce Erdoğan'ın bir döviz krizini önlemesine yardımcı olmak için haftada milyarlarca dolar harcadı. Ancak para tükeniyor. Türkiye'nin net ulusal rezervleri zaten ekside" ifadelerini kullandı.
"BU ERDOĞAN'IN KAÇIRMAMASI GEREKEN BİR FIRSAT"
Haberini üstencil bir dille yazdığı görülen The Economist, sözde analizini, "Seçim kampanyasının sona ermesi, Türkiye ile Batı'daki müttefikleri arasındaki gergin ilişkilerde de bir iyileşme sağlayabilir. İsveç'in PKK teröristleri ve Kur'an yakanlar için bir sığınak olduğu suçlamasıyla NATO üyeliğinin engellenmesi, muhtemelen Sayın Erdoğan'ın tabanında iyi bir etki yarattı. Zafer kazanıldığına göre; İsveç'in Türkiye'nin şartlarını yerine getirdiğini iddia edebilir, vetosunu kaldırabilir. Bunun karşılığında Batı'nın Türkiye'ye sunabileceği bazı şeyler var. Bunlardan NATO ile ilgili olanı, Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yeni F-16 savaş uçaklarının satışına koyduğu engeli kaldırması olabilir. Sayın Erdoğan daha uyumlu bir ilişkiye ilgi duyduğunu gösterirse, AB de üzerine düşeni yapabilir. Türkiye'nin birliğe üye olarak katılması hayal ama iki taraf, Türk vatandaşları için AB'ye vizesiz seyahat ve aralarındaki gümrük anlaşmasının en azından bazı hizmet ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gibi daha küçük anlaşmalar konusunda ilerleme kaydedebilir. İlginçtir ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Erdoğan'ı arayarak zaferini kutladı; Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Erdoğan'ı Berlin'i ziyaret etmeye davet etti. En azından Avrupa tarafında mütevazı bir sıfırlama için iştah var. Sayın Erdoğan'ın işine geldiğinde U dönüşleri yapma konusunda bir geçmişi var. Bu kaçırmaması gereken bir fırsat" ifadeleriyle sonlandırdı.