Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ülkece zor günlerden geçildiğini, yaraların sarılması anlamında yüksek bir dayanışma ruhuyla hareket edildiğini söyledi.
Muharrem Kılıç, depremler nedeniyle birçok konutun yıkıldığını, sağlıklı bir konutta yaşayabilme hakkının temel ihtiyaçlar listesinin başında geldiğini ve temel insan hakkı olduğunu vurguladı.
Depremden etkilenen bölgede yaşayanların bazılarının başka şehirlere göç ederek, yeni bir konut edinmeye çalıştığını dile getiren Kılıç, bu durumun fırsata çevrilmeye çalışılarak depremzedelerden yüksek kira istenmesinin kamuoyu vicdanını yaraladığını belirtti.
Eşitlik ilkesinin tesisi ve ayrımcılığın önlenmesinin TİHEK'in görevleri arasında olduğuna işaret eden Kılıç, konut edinme konusunda ayrımcı bir tavırla karşılaşan depremzedelerin TİHEK'e başvurabileceğini kaydetti.
"ARAŞTIRMA YAPMA KARARI ALDIK"
Muharrem Kılıç, deprem sonrasında gerçekleştirilen kurul toplantısında, resen inceleme yetkisi kapsamında araştırma yapma kararı aldıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
"Konut kiralarının artırımı, depremzedeler özelinde, onlara dönük böyle bir şeyin yapılması bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkıyor. Kimi zaman eşitlik ilkesinin ihlali, ayrımcılık yapma, bizim kanunumuzda da yer aldığı üzere bir ayrımcılık söz konusu olabiliyor. Yüksek bir kira bedeli talep edemeyeceği için depremzedeye vermeme durumları olabilir. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, tam da bu noktalara başvuru yapılabilecek, hak aranabilecek kurum olarak karşımıza çıkıyor. Biz de kurul olarak ihlal kararlarımızı veriyoruz."
Kamuoyuna da yansıyan "depremzedeleri istihdam etmeyelim" söylemini üzücü olarak niteleyen Kılıç, bu tür durumlarda TİHEK'in idari yaptırım uygulama yetkisinin bulunduğunu kaydetti.
TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, "Kişilerin böylesi şeylerden, istihdamdan, konuta erişimden mahrum bırakılması hem bir insan hakları ihlali hem de ayrımcılık yasağının ihlali olarak karşımıza çıkıyor. Bu türden kamuoyuna duyurular, beyanatlar, ilanların her biri bizim takibimiz altında. Kurul kararıyla her birine ilişkin idari yaptırım cezası uygulaması yetkisine sahibiz." diye konuştu.