Aynı zamanda Birlemiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı da olan ABD'li ekonomist Prof. Dr. Jeffrey Sachs, ABD'deki başkanlık seçimlerinin ardından Trump'ın zaferinin küresel ekonomi, Türkiye-ABD ilişkileri, Orta Doğu ve Çin ile ilişkileri nasıl etkileyebileceğine ilişkin AA'ya konuştu.
Trump'ın tahmin edilemez bir yapısı olduğu için başkanlığı dönemindeki politikalarını öngörmenin zor olduğunu, olumlu ve olumsuz tarafların olacağını söyleyen Sachs, "Bir olumlu etkisi Ukrayna'daki savaşı bitirme ihtimali. Bu savaş, temel olarak ABD'nin NATO'ya Ukrayna'yı dahil etme niyetinden ve Rusya'nın buna direnç göstermesinden kaynaklandı. Bu ABD'nin 30 yıldır sürdürdüğü kötü bir fikirdi ve sonunda savaşa yol açtı." diye konuştu.
Sachs, Trump'ın bu savaşı bitirmek istediğini ve bunun temel yolunun Ukrayna'nın NATO'ya dahil edilmemesi ve Rusya'nın da böylece saldırmayı bırakması olduğunu dile getirdi.
Ancak Trump'ın Orta Doğu politikalarının daha kötü olabileceğine dikkati çeken Sachs, şöyle devam etti:
"Trump her zaman güçlü bir İsrail destekçisiydi ama şu an gerekli olan bu değil. Trump'ın en büyük finansal destekçileri Siyonist aşırıcılar. Şu an gerekli olan iki devletli çözüm. Trump bir diplomat gibi mi yoksa Netanyahu'nun destekçisi gibi mi hareket edecek? Asıl soru bu. Netanyahu, Gazze'de soykırıma yol açıyor ve ABD'yi de İran ile bir savaşa çekmeye çalışıyor. Trump'ın İsrail'e desteğinin sınırı olup olmadığını göreceğiz. Belki Trump Orta Doğu'da büyüyen bu savaşı bitirmesi gerektiğini anlayacak. Trump, barış için tek çözüm olarak Filistin devletinin yanında olmalı."
Sachs, Donald Trump'ın Orta Doğu ile ilişkilerinin bu anlamda önemli olacağını belirterek, Arap dünyası, Türkiye ve daha geniş çapta İslam dünyasıyla iyi ilişkilerin Trump ve ABD'nin çıkarına olacağını söyledi.
Trump'ın bunu anlaması gerektiğini vurgulayan Sachs, "Çünkü İsrail şu anda pervasız, tamamen aşırılık yanlısı, ciddi savaş suçları işliyor ve şiddeti yayıyor. Netanyahu kontrol edilemiyor. ABD ve İsrail hariç neredeyse tüm dünya bir Filistin devleti olması gerektiğini söylüyor. ABD'nin bunu dinleyip dinlemeyeceği büyük bir soru işareti. Dinlemezse, ABD diplomatik olarak kendini dünyanın geri kalanından izole etmiş olacak. Arap ülkeleri, İslam İşbirliği Teşkilatı, BRICS, Afrika Birliği ve neredeyse tüm diğer ülkeler ABD'ye gidişatı değiştirmesi ve Filistin'in BM'ye tam üyeliğini veto etmeyi sonlandırması çağrısında bulunuyor." değerlendirmesini yaptı.
"TÜRKİYE, RUSYA VE ORTA DOĞU'YU ÇOK İYİ TANIYOR"
Sachs, Trump'ın "savaşları bitireceğini" söylediğini anımsatarak, bu konuda Türkiye'nin "diplomasideki ustalığından" faydalanabileceğine işaret etti.
Dünyada, Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'yu Türkiye'den daha iyi anlayan bir ülke olmadığını dile getiren Sachs, "Türkiye, ABD'nin Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaşları bitirmesinde iyi bir danışman olabilir. Dünyada ayrıca Türkiye'den daha yoğun bir diplomasi yürüten bir ülke de yok. Türk politikacılar ve diplomatlar, Rusya ve Orta Doğu'yu çok iyi biliyor ve Türkiye, ABD'nin Ukrayna'daki savaşın bitebileceğini anlamasına yardımcı olabilir. Zaten bu savaş Mart 2022'de Ankara'daki müzakerelerde neredeyse bitmişti." diye konuştu.
Sachs, Orta Doğu'daki savaşın ancak bir Filistin devleti olduğunda biteceğinin altını çizerek, "Türk diplomatlar bunu ABD'ye anlatabilir. Türkiye, ABD'nin doğru bir dış politika oluşturmasına yardımcı olabilir. Türkiye'nin diplomasideki ustalığı özellikle şu anda çok önemli." dedi.
Bölgede barış olmasının Türkiye için de çok önemli olduğunu vurgulayan Sachs, Karadeniz ve Orta Doğu'daki savaşlar devam ettiği sürece, Türkiye'nin başarmak istediği dinamik ekonomik büyüme ve kalkınma için daha az şans olduğunu anlattı.
"TRUMP AVRUPA'YA KARŞI DOSTANE OLMAYACAK"
Sachs, ayrıca Ukrayna'daki savaş konusunda Avrupalı ülkeler ile Rusya'nın komşusu Baltık ülkelerinin de politikalarını değiştirmesi gerektiğini aktardı.
Avrupa'nın ABD ile aynı dili kullandığını ve son 4 yıldır ABD ne dediyse yaptığını dile getiren Sachs, "Avrupa Birliği (AB), Avrupa için büyük bir pazar olan Çin ile ilişkileri bozdu. Düşük maliyetli enerjinin kaynağı olan Rusya ile ilişkileri kopardı. AB de Rusya ile savaşa girdi ki bu çok büyük bir hataydı. ABD'ye bu itaat Avrupa ekonomisi için çok kötü sonuçlar doğurdu. Avrupa artık sorgulamadan ABD'yi dinlememesi gerektiğini anlamalı." şeklinde konuştu.
Sachs, Trump'ın başkanlığı döneminde Avrupa'ya karşı çok dostane olmayacağını belirterek, muhtemelen yeni ek gümrük vergileri uygulayacağını ifade etti.
Avrupa'nın akıllıca davranması gerektiğini söyleyen Sachs, "Avrupa akıllıysa, Çin ve Rusya ile ilişkilerini düzeltir, Ukrayna ve Rusya arasında barışın yolunu arar. Avrupa, her zaman çok naif ve tehlikeli bir fikir olan Rusya'yı yenme söylemini bir kenara bırakmalı." uyarısında bulundu.
Sachs, aynı şekilde Rusya'nın komşusu olan Baltık ülkelerinin de söylemlerinde hata yaptığını düşündüğünü dile getirerek, "Baltık ülkeleri ABD'nin kendilerini koruyacağını düşünüyor ama bu kadar naif olmayı bırakmalılar. ABD'nin her zaman kendi çıkarları vardır ve politikaları sık sık değişir. Ulusal güvenlik için ABD'ye güvenmek bir hatadır." dedi.
ELON MUSK VE ÇİN İLE İLİŞKİLER
Çin ile ilişkiler açısından da karışık bir durumun söz konusu olduğunu söyleyen Jeffrey Sachs, Trump'ın ekonomik anlamda oldukça korumacı olduğunu ve Çin mallarının ABD pazarına girmesini istemediğini aktardı.
Sachs, Trump'ın aynı zamanda Çin ile savaş istemediğini söylediğine dikkati çekerek, "Ben özellikle Çin ile güvenlik konularında endişeliyim çünkü ABD politikasını değiştirmediği sürece Çin ile açık bir çatışmaya doğru gittiğimizi düşünüyorum. Asıl mesele Tayvan. ABD, Tayvan konusunda çok fazla oyun oynuyor. Tayvan Çin'in bir parçası ve ABD Tayvan'ı silahlandırmamalı. ABD bunu durdurursa, bir ABD-Çin savaşı riski önemli ölçüde azalacaktır." şeklinde konuştu.
Trump'ın başkanlık dönemindeki politikalarının atayacağı isimlere de bağlı olduğunu kaydeden Sachs, Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı atamalarının Çin ile ilişkiler açısından endişe verici olduğunu söyledi.
Sachs diğer yandan Trump'ın kampanya dönemindeki en büyük destekçisi olan Elon Musk'ın şirketi Tesla'nın Çin'de büyük bir fabrikası olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Umuyorum ki Elon Musk, Trump'a Çin ile ilişkileri kesmemesini söyler. Trump, kampanya dönemindeki sözlerini başkanlığında da sürdürürse, daha fazla küresel istikrarsızlık olacak ancak tehditlerini azaltır ve Musk'ı dinlerse, daha iyi bir senaryo görebiliriz."
#ESHAHABER.COM.TR