Türk savunma sanayisinin lider firmalarından Baykar, İtalya’nın 140 yıllık köklü havacılık şirketi Piaggio Aerospace’i satın alarak tarihi bir adım attı. Uzmanlar, bu satın almayı Türkiye tarihinde eşine rastlanmadık bir hamle olarak değerlendiriyor.
Bu dev girişim, hem ulusal hem de uluslararası alanda yankı uyandırırken, Baykar'ın hedefi net: İHA teknolojisindeki liderliğini sivil ve askeri insanlı hava araçları sektörüne taşıyarak kabına sığmayan bir Türk devi haline gelmek.
TÜRK SAVUNMA DEVİNDEN TARİHTE EŞİNE RASTLANMADIK HAMLE! ABD TEKELİNE ÇARE OLABİLİR
TRT Arapça Muhabiri Nurullah Aydın, Baykar'ın İtalyan havacılık şirketi Piaggio Aerospace'i satın almasının Türk savunma sanayisine katkılarını konu alan bir analiz kaleme aldı.
"İnsansız hava aracı (İHA) üretiminde bir dünya markası haline gelen Baykar, Türkiye tarihinde eşine rastlanmadık satın alma hamlesiyle ülke ve dünya gündeminde geniş yankı uyandırdı. Baykar, Avrupa'nın en köklü şirketlerinden biri olan İtalyan havacılık şirketi Piaggio Aerospace'i satın aldı. İlk duyulduğu andan itibaren çoğu kişi bu satın almanın büyük bir vizyoner hamle, stratejik bir plan, derin akıl taşıdığı yorumunu yaptı. Ancak bazı kesimler bu yatırımın az da olsa riskler barındırdığını düşündü. Sektörün yakın takipçisi olan bizler, bu dev girişim üzerine düşününce ve küçük çaplı bir araştırma yapınca Baykar'ın ne denli akıllıca ve vizyoner bir yatırım yaptığını anlıyoruz. Zira, burada Baykar'ın hedefi çok net; dünyada İHA ihracatının yüzde 50'den fazlasını tek başına göğüsleyen bir Türk şirketi olarak Baykar, bu alandaki başarısını insanlı askeri hava araçları, sivil hava araçları ve hava motorculuğuna taşımak istiyor. Yani kelimenin tam anlamıyla Baykar artık kabına sığmıyor.
BAYKAR, AVRUPA VE DÜNYA HAVACILIK PAZARINA YENİ BİR SOLUK GETİRECEK
Baykar, insansız hava araçlarındaki liderliğini uzun süre devam ettirecek gibi duruyor. Şirketin sivil ve askeri alandaki insanlı hava araçları sektörüne adımını Avrupalı bir şirketi satın alarak atması, bu alana en yüksek perdeden girdiğini gösteriyor. Baykar'ın Piaggio üretim tesislerinden çıkaracağı bir hava aracı, o ürünün Avrupa pazarında alıcı bulmasını daha da kolaylaştıracaktır.
Gelişmekte olan ülkelerin Avrupa tarafından üretilen veya kullanılan askeri ürünleri tercih etme oranı hala yüksek. Bu durum, bir Avrupa ülkesi sınırları içerisinden üretim yapmayı değerli kılıyor. Ayrıca, Baykar'ın Avrupa'da üretim yapmasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) baskılarından çekinen NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için Türkiye'den askeri ürün almak yerine İtalya'da üretim yapan bir şirketten almak daha da kolay olacaktır.
Avrupalı ve Amerikalı savunma şirketleri yakın zamana kadar dünya savunma sanayisinin öncülüğünü yapsalar da bu şirketler artık sektörde oyun bozan rakiplerine karşı üstünlük sağlayamıyor. Bu şirketler artık İHA alımında tercih edilen ülkeler listesinde üst sıralarda yer almıyor. İşte tam da bu noktada İHA alanında başarı ivmesini hızla yukarılara taşıyan Baykar, stratejik bir karar alarak kendine şu soruyu soruyor: "İHA'daki bu başarıyı sivil havacılık ve insanlı askeri havacılıkta neden göstermeyeyim?" Nitekim İHA'lar insanlı araçlara kıyasla daha komplike ürünler ve teknolojik açmazları daha fazladır. Bu sebeple, Baykar'ın bu yeni adımı zoru başardıktan sonra kolaya geçiş olacaktır. Baykar, İHA teknolojisindeki bilgi birikimini Piaggio'nun 140 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle birleştirerek yakın zamanda Avrupa hava savunma pazarına ABD kadar etki edeceğe benziyor.
BU SATIN ALMA İLE AMBARGOLAR VE ENGELLER AŞILABİLİR
Savunma sanayisi sektör itibarıyla normal üretim ve ihracat prosedürlerine tabii olmayan bir alandır. Bu alanda bir ürünü üretmek, test etmek ve ihraç etmek şirketlerin iç dinamiklerini aşarak diplomatik ilişkiler geliştirmek ve bu doğrultuda denge politikaları uygulamaktan geçiyor. Bu noktada, karar alma erkleri şirket yönetimleri olmaktan çıkıyor. Hatta bazen siyaset de işin içine giriyor ve en basit savunma teknolojisi işbirliklerini bile baltalayabiliyor.
Türkiye dünyada savunma sanayisi ambargosuna en çok uğramış ülke olabilir. Türkiye diplomatik teamülle çözümü mümkün olan birçok konuda yersiz ambargolara maruz kalıyor ve bu ambargoları aşmak için çeşitli çözümler üretiyor. Bu çözümlerin en başında ambargolu ürünleri kendi öz kaynaklarıyla üretmek geliyor. Türkiye'nin bu çözümü kendi ihtiyacının karşılanması açısından iş görse de ürettiği ürünü ihraç etmesinin önünde kanuni engeller olabiliyor. Bu engellerden biri de şirketlerin ihracat ürünlerini ülke sınırları içinde üretmesidir. Bu noktada, Baykar'ın İtalyan şirket Piaggio'yu satın alması AB ülkeleri için İtalya'da üretilen bir ürünü alma kolaylığını ortaya çıkarıyor.
JET MOTORLARI VE SİVİL HAVACILIK MOTORLARINDA YENİ DÖNEM
Hava, kara ve deniz araçlarında platform üreticisinin üretiminde yavaş ilerlediği komponent çoğu zaman bu araçların motorları oluyor. Motor binlerce bileşenin onlarca alt yüklenici firma desteğiyle ortaya konduğu çok parçalı bir oluşum olduğundan, platform üreticileri bu ürünü ilk aşamada ithal etmeyi tercih ediyor.
Türkiye her ne kadar kendi askeri platformlarının motorlarını üretmede TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEİ) öncülüğünde kısa sürede ciddi bir yol kat etse de birçok hava ürünü için hala istenilen düzeye ulaşamadı. Piaggio Aerospace 1960'dan beri uçak motoru üreten bir şirket. F-35 motorunun üretilmesinde de katkısı olan bu şirket, bu bilgi birikimiyle Baykar'ın ve Türkiye'nin jet motoru üretimine ciddi katkılarda bulunacaktır. Türk savunma sanayisi jet motoru üretecek ekosisteme sahip olduğunu TEİ'nin ürettiği motorlarla gösterdi. Bu ekosistemin Piaggio aracılığıyla Avrupa tecrübesiyle bir araya gelmesi, Türkiye'nin hem kendi motor ihtiyacında hem de ihraç ettiği platformların motor ihtiyaçlarında ciddi bir ilerleme katetmesine yardımcı olacaktır.
İNSANSIZ TEKNOLOJİDEKİ LİDERLİĞİNİ SİVİL VE ASKERİ HAVACILIĞA TAŞIYACAK
Savunma alanında bir şirketi değerli kılan binası, üzerine konuşlu tesis arazisi veya personel sayısı değildir. Bu alanda asıl değerli olan şirketin özgün mühendislik ürünleri, AR-GE buluşları, patentleri, proje çizimleri, test raporları ve daha birçok yıllara sari birikimidir. Piaggio'nun 140 yıllık hafızası, Baykar'ı geçilmiş yolları yeniden geçmekten, yapılmış hataları yeniden yapmaktan alıkoyacaktır.
Baykar'ın, Piaggio Aerospace'i satın almasıyla şirketin sektör devleriyle anlaşmaları ve lisans çalışmaları da devrediliyor. Bu noktada Baykar, bütün üretim ve saha tecrübelerini kendi tecrübeleriyle birleştirme fırsatı yakalıyor. Nitekim jeopolitik düzlemde hararetli bir merkezde yer alan Türkiye'nin başat şirketlerinden biri olan Baykar, her ürününü gerçek saha operasyonlarında test etme fırsatı yakalıyor.
Baykar, havacılık sektöründe dünya savaşlarından bu yana, hava aracı üreten ve ihraç eden şirketlerle mücadele eden 25 yıllık genç bir tarihçeye sahip. Teknolojinin anlık gelişen rüzgarını arkasına alan Baykar, rakiplerini kendi iç donanımlarıyla geliştirdiği teknolojik yazılımları ve yapısal mühendislikleriyle geride bırakıyor.
YERLİ SERMAYECİLERE DÜNYA PAZARINDAN SATIN ALMA TEŞVİKİ
Türkiye'de yabancı şirketleri satın alma girişimi eşine az rastlanan bir yatırım türüdür. Özellikle savunma sanayisinde Baykar'ın böyle bir girişimde bulunması sektördeki diğer yatırımcıları da teşvik edecektir. Bu da tersine beyin göçüne, dünyaya mal olmuş tecrübe ve bilgi birikiminin Türkiye'ye akmasına neden olacaktır. Birinci Dünya Savaşı'nda uçak üreten Piaggio Aerospace, Türkiye'nin ilk uçak üreticisi Vecihi Hürkuş tarafından hayranlıkla yakından takip ediliyordu. Piaggio Aerospace'in bugün onun yolundan giden torunları mesabesindeki Türk girişimciler tarafından satın alınması, kaderin güzel bir cilvesi olsa gerek.
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews