Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli yaşanan 7,7 ve 7,6'lık depremler ülkemizdeki 11 ilde büyük bir yıkıma neden oldu. 43 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybettiği depremin ardından gözler uzun zamandır konuşulan Marmara depremine çevrildi.
Uzmanlar Marmara'da bulunan fay hatlarının 7 ve üzerinde bir şiddette deprem üretmesini bekliyor. İstanbul'un yapı stoku göz önüne alındığında ise binlerce konut ve işyerinin yıkılacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'nin üretim ve finans merkezi olan İstanbul'da yaşanacak olası bir depremin ekonomik etkilerinin de oldukça büyük olması bekleniyor.
"BU BİR MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR"Bakan Kurum:"Biz, kentsel dönüşüm sürecinin önünü açtık, açmaya da devam edeceğiz. Bu bir milli güvenlik, beka meselesidir. Milletimizin desteğiyle kentsel dönüşümü yapacağız, İstanbul'da da Ankara'da da İzmir'de de yapacağız ve vatandaşımızı çaresiz bırakmayacağız. Kentsel dönüşüm üzerinden siyaset yapmayalım. Gelin hep birlikte masanın bir tarafında olalım, hep birlikte bu süreci yönetelim, başka acılar yaşamayalım"MİLLİ GELİRİN YARISINA ETKİ EDECEKOlası İstanbul depreminin ekonomik etkileriyle ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Bugün, yoğun nüfusu ve fay hatlarına yakın konumu sebebiyle deprem bakımından dünyadaki riskli kentler arasında yer alan İstanbul için 7,5 büyüklüğünde bir deprem öngörüldüğünü hepimiz biliyoruz. Marmara Depremi'nin tehdit altındaki çevre iller ile birlikte Türkiye’nin milli gelirinin yarısına etki edecek, önlem alınmazsa bedelini tüm Türkiye ödeyecek." dedi.
ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN KRİTİK...İstanbul’da Bağcılar, Güngören, Esenler, Ümraniye ve Zeytinburnu ilçelerinde sanayi tesislerinin yaklaşık yüzde 80’inin inşa yılı 2000 yılı öncesine ait olduğunu dile getiren Bahçıvan, "Türkiye ekonomisinin lideri konumundaki İstanbul, ekonomik ağırlığı yanında diğer illerdeki tedarik zincirlerinden finansa kadar tüm süreçlerin merkezinde. Hal böyleyken İstanbul’da gerçekleşecek depremin yaratacağı yıkıcı etkinin büyüklüğü ülkemizin geleceği için de kritik bir önem taşıyor.
Dünya Bankası'na göre, Türkiye'de evleri güvenli hale getirmenin maliyeti 465 milyar dolar yani yaklaşık 8,7 trilyon Türk lirası.
KAYBEDECEK BİR AN BİLE KALMADIİstanbul depremi için inanın kaybedecek zamanımız yok. Diğer deprem ülkeleri afetlerle yaşamayı nasıl öğrendiyse biz de doğaya karşı koymadan onunla birlikte, afetlere dirençli kentler kurabilme kudretine sahibiz. Güçlü bir planlama, etkin mühendislik, kaliteli ve güçlü bina üreticileri, teknoloji ve en önemlisi de tüm paydaşların işbirliği ile bunu başarabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.