11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Mustafa Murat Ayhan, tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 No'lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Öldürülen kızın ailesi ve taraf avukatları duruşma salonda hazır bulundu. Farklı illerin barolarından gelen avukatlar da duruşmada yer aldı.
Duruşmada söz verilen baba Mustafa Haytaoğlu, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, "Çocuğumun o eve kendi rızasıyla gittiğini düşünmüyorum. Arabada bıçakla tehdit ederek götürmüş olabilir. Çocuğumun başı kayıp. Ben bir babayım. İnşallah oralarda sürünürsün." diye konuştu.
Anne Mezide Haytaoğlu ise sanığın şimdiye kadar hiç görülmemiş bir şekilde cezalandırılmasını istediğini ifade etti.
Haytaoğlu, "Kızımın en son kelimeleri ne oldu bunu duymak istiyorum." diye sanığa seslendi.
"Yaşananlardan dolayı üzgünüm"
Son sözü sorulan sanık Mustafa Murat Ayhan, yaşananlardan dolayı çok pişman olduğunu kaydederek, "Kendisiyle ne flört ne de arkadaşlık kurma gibi bir durumum vardı. Sadece uyuşturucu nedeniyle olayı gerçekleştirdim. Herhangi bir cinsel yönelimim olmamıştır. Yaşananlardan dolayı üzgünüm." dedi.
Sanık avukatı Mehmet Ali Başaslan ise adli tıp ve kriminalden gelen raporlarda cinsel saldırıya yönelik herhangi bir DNA tespitinin olmadığını iddia etti.
Müvekkilinin, maktulü eve zorla götürmediğini savunan avukat, buna ilişkin kamera kayıtları olduğunu öne sürdü.
Sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığı yönünde yeniden rapor alınmasını talep eden Başaslan, olayda kasıt olmadığını, bu nedenle müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Savunmaların ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi. Bu sırada anne Mezide Haytaoğlu salondan çıkarken gözyaşı dökerek fenalık geçirdi. Haytaoğlu'na, kadın avukatlar tarafından müdahale edildi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "nitelikli kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cinsel saldırı"dan da 16 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Heyet, sanığın cezasında hiçbir indirim uygulamadı.
"Azralar ölmesin"
Duruşma sonrası Antalya Adliyesi önünde gazetecilere açıklama yapan baba Mustafa Haytaoğlu, "Adalet tecelli etmiştir ama kızımı geri getirmeyecek." dedi.
Kızının kafası, elleri ve vücudunun bazı bölgelerinin bulunamadığını belirten Haytaoğlu, "Biz bu acıyla yaşayacağız. Bunların bulunmasını istiyoruz. Sonuçta biz anne ve babayız. Aileyiz. Adalet tecelli etmiştir ama hiçbir şekilde kızım geri gelmeyecek. Bu acı bir gerçek. Onu çok seviyorum." diye konuştu.
Anne Mezide Haytaoğlu ise kızının mezarına gideceğini kaydederek, "Azram, kurban olduğum. Baban da ben de özür diliyoruz. Eksik parçalarını daha tamamlayamadık." ifadelerini kullandı.
Dava sürecinde yanlarında olan kızının okul arkadaşlarına, avukatlara ve basın mensuplarına teşekkür eden Mezide Haytaoğlu, "Ne olur bir daha Azralar ölmesin. Belki de benim yavrum o katili içeri koyup, birkaç kişinin hayatını kurtardı. Belki de giderken birkaç kişiye iyilik yaparak gitti. Yavrum geri gelmez ama ne yapayım. Adalet yerini buldu." dedi.
Hala Mine Haytaoğlu da yaşanan olayın ailelerindeki bütün çocukların hayatını etkilediğini ileri sürerek, "Benim 30 tane yeğenim var. Çocuğum okulu bıraktı. Bunların hiçbiri yanına kalmasın. 3,5 yaşındaki kızım 'Ablam ne zaman kalkacak, ne zaman geri dönecek' diyor." diye konuştu.
"Bu bir kadın cinayetidir"
Müşteki avukatlarından Avukat Gamze Ökte Kılıçkap da yargılamadan bekledikleri sonucun çıktığını dile getirerek, sanığa hiçbir indirim maddesinin uygulanmadığına dikkati çekti.
Yargılamanın başından beri sanığın ısrarla cinsel saldırıda bulunmadığını ve cezai ehliyetinin olmadığını söylediğini aktaran Kılıçkap, şöyle konuştu:
"Toplanan ve sunduğumuz deliller ile uzman raporu sonucunda cinsel saldırının olduğu ortaya çıktı. Mahkeme de bu yönde ceza tesisine gitti. Bu bir kadın cinayetidir. Sokakta, yolda herhangi birimizin başına böyle bir olay gelebilir. Kadınlar sadece kadın oldukları için öldürülüyorlar. Bunu yapan failler, sanıklar ceza almayacaklarını düşünüyorlar. Adalet mekanizmalarına bu olayın intikal etmeyeceğini, etse bile cezadan kurtulacaklarını düşünüyorlar. Öncesinde bir araştırma yaptık ve gördük ki sanık bir kız çocuğunu taciz ve takip etmiş. Orada etkin bir soruşturma yapılsaydı ve Mustafa Murat Ayhan beraat etmeseydi, belki de şu anda Azra bizim yanımızda olacaktı."
Avukat Batuhan Kuru da hiçbir kararın Azra Gülendam Haytaoğlu'nu geri getirmeyeceğini vurgulayarak, bunun son olmasını temenni ettiğini kaydetti.
Olay
Akdeniz Üniversitesi öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'dan 28 Temmuz 2021'den itibaren haber alamayan ailesi, durumu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirdi. Genç kızın cesedi Varsak'taki ormanlık alanda gömülmüş halde bulunmuştu. Gözaltına alınan Mustafa Murat Ayhan, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
KAYNAK : AA