Fransa'nın başkenti Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde 3 kişinin öldüğü saldırı bahanesiyle PKK yandaşlarının birçok noktada başlattığı şiddet eylemlerinde korkunç görüntüler oluşuyor. PKK sempatizanları Fransa’da otomobilleri kundaklanıyor, ağır cisimlerle polislere saldırılıyor, cadde ve sokakları ateşe veriyor. PKK paçavraları ve terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarını taşıyan saldırganlar, kaldırım taşlarını sökerek polise, etraftaki ev ve dükkanlara fırlatıyor. Yüzünü maskeyle kapatan, havai fişek ve maytaplarla ortalığı savaş alanına çeviren PKK yandaşları, otobüs duraklarını tahrip ediyor. Sivillere ait çok sayıda otomobil ve motosikletin ters çevirerek ateşe verildiği ülkede, 23 Aralık Cuma gününden bu yana 31 Fransız polisi yaralandı.
Olayları Haber7’ye değerlendiren uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terör örgütleri bumerang gibidir eninde sonunda kendini kullananı da vurur” sözlerine atıf yaptı.
GÜÇLÜER: BU DAHA AVRUPALILARIN İYİ GÜNLERİ, ORALARI YANGIN YERİNE ÇEVİRECEKLER
Fransa’daki olayların devam edeceği görüşünü bildiren Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ASAM Uzmanı Eray Güçlüer, terörün bumerang etkisine dikkat çekti. Besledikleri terör örgütünün Avrupa'yı yangın yerine çevireceğini belirten Güçlüer, şunları söyledi:
“Bu burada kalmayacak. Bu terörün bumerangıdır. Irak ve Suriye’de yok oldukça baskı Avrupa ülkelerine doğru olacak. Oradaki teröristler ölecek, Avrupa’daki terör yandaşları ise o ülkeleri karıştırmaya devam edecekler. Oraları yangın yerine çevirecekler. Daha bu Avrupalılar için iyi günlerdir.”
TERÖRİSTLER DAHA DA AGRESİFLEŞECEK
Terörle Türkiye’yi dizayn edemedikçe teröristlerin agresfileşeceğini söyleyen Güçlüer, “Terör örgütü PKK ile Türkiye’yi dizayn etmeye çalışıyorlardı. PKK’dan ümidi kestikçe Avrupa da araya mesafe koymaya çalışacaktır. Çünkü Türkiye’ye karşı bir şey yapamıyorlar. Türkiye’yi dizayn edemiyorlar. Boşuna para veriyorlar. Bunlarla ilişkiyi kestikçe de teröristler daha da agresifleşecektir. Kendi efendilerini ısıran yılanlar haline gelecektir.” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELEDEKİ BAŞARISI, BATI'NIN ELİNİ KOLUNU BAĞLIYOR
Türkiye’nin terörle mücadelesinde başarılı olduğunu ve bu başarının terör destekçisi ülkelerin elini kolunu bağladığını söyleyen Güçlüer, şu ifadelerde bulundu:
"Türkiye’nin terörle mücadeledeki başarısı, ABD ve Avrupa ülkelerinin elini kolunu bağlıyor. Terör üzerinden bir şey üretemiyorlar. Terörü neden var ediyorlar? Türkiye’yi ve bölgedeki coğrafyayı dizayn etmek ve kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için terörü kullanıyorlar. Bu gerçekleştiremeyince ne yapacaklar? Terörle aralarına mesafe koymak zorunda kalacaklar. Mesafe koydukça da bu defa teröristler bunları ısırmaya başlıyorlar. Böyle bir kısır döngüye girecekler.”
TERÖRLE YÜZLEŞECEKLER
Fransa’nın PKK’nın cani yüzüyle karşılaştığını ve her geçen gün daha fazla yüzleşeceğini kaydeden Güçlüer, “PKK’nın nasıl cani teröristler olduğunu Fransız halkı gördükçe, Fransız yöneticilerinin terör örgütünü ‘sevimli’ ve ‘özgürlük savaşçıları’ gösterme çabaları sonuçsuz kalıyor. Dolayısıyla kendi kendilerini tüketen ve kendilerine dönmüş bir terör yapısıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorunda kalıyorlar.” dedi.
AKGÜL: DÖNÜP DOLAŞIP EV SAHİPLERİNİ VURDU
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, terörün kendisini besleyen ülkeleri de vurduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Genelde Avrupa özelde Fransa uzun yıllardır İslam coğrafyasını dizayn etmek, dizginlemek ve yükselişini önlemek amacıyla laboratuvar ortamında hem terör örgütleri üretmeye hem beslemeye hem de ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bunlardan özellikle Fransa gerek Afrika’da gerek Ortadoğu’da gerekse Anadolu’da huzuru bozmak; ülkenin yükselişini önlemek amacıyla özellikle terör örgütleriyle bağlarını koruyor. Şimdi elbette bu terörü beslemek, büyütmek ve başka ülkelerde kullanmanın daha sonraki adımı, bunun dönüp kendisini vurmasıdır. Eğer bir yerde ateşlenme söz konusuysa, onun ateşlendiği yerde infilakı da söz konusudur. Fransa yönetimi uzun yıllardır PKK’ya ev sahipliği yaptı. Besledi… Gerek silahla gerek ekonomik olarak beslemeye devam etti… Bugün geldiğimiz noktada bu terör Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi dönüp dolaşıp ev sahiplerini vurdu."
“DAHA AFRİKA HESABI AÇILMADI”
Fransa’nın Afrika sömürgelerinden getirdiği çocukların soracağı hesaba dikkat çeken Akgül, “Tabii ki Fransa’nın farklı bir konumu daha var. Uzun zamandır Afrika’da yapmış olduğu sömürü… Hem de katliamlarla yapmış olduğu sömürünün sonucunda zorunlu bir şekilde Fransa’ya getirilen çocuğun dedesinden kalma hesabı var… O hesap daha açılmadı. Açıldığı zaman gerek PKK terör örgütünün oradaki zararı gerekse Afrikalının dedelerinden kalma hesap bir bakıma Fransa’yı infilak ettirmiş olacak.” dedi.
“ERDOĞAN’IN ÖNGÖRÜSÜ BASİRET ÖRNEĞİDİR”
Erdoğan’ın 'bumerang' benzetmesinin basiret örneği olduğuna dikkat çeken Akgül, “Bu bir basiret örneğidir. Bu bir ileriyi görebilmektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın altı yıl önce ifade ettiği sözler bugün Avrupa için gerçekleşti ve daha da büyümeye devam edecek.” diye konuştu.
Fransa’da sokakların karışması seçimleri de etkileyebileceğini dile getiren Akgül, sözlerine şunları ekledi:
“Dünyanın her yerinde insanlar ekonomiyi ve huzuru önceler. İkisini isterler. Eğer bir yerde ekonomik dengelerde sarsılma söz konusuysa, huzur kalmamışsa tabii ki seçim sandığında cevap verilecektir. Bu bir hükümet politikası değil, devlet politikasıysa aklı başında olan bir hükümet halkın bu konudaki rahatsızlığını dikkate alır ve bu politikasından vazgeçer. Aksi takdirde hükümetin değişimi devlet politikasının değişimiyle paralel olmadığı takdirde bu bir sonuca varmayacaktır.”
ALABARDA: FRANSA, MİTTERAND DÖNEMİNDEN BERİ TERÖRÜ DESTEKLİYOR
Uzun zamandan beri Fransa’nın terör örgütü yandaşlarını desteklediğini belirten Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Savunma, Strateji ve Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda, “Fransa, terör örgütlerine sempati duyan bu radikal gruplara taa Fransuva Mitterand’ın eşi döneminden beri bir şekilde destek veriyor. Dolayısıyla da Fransa, Almanya ve İngiltere’nin içerisinde PKK’ya sempati duyan önemli miktarda bir kitle var.” ifadelerinde bulundu.
"ŞARTLAR İSTEDİKLERİ GİBİ GİTMEYİNCE HER YERİ YAKIP YIKIYORLAR"
Terör örgütü mensuplarının istedikleri olmadığında her yeri yakıp yıktığına dikkat çeken Alabarda, "Şartlar kendi istekleri gibi gitmediğinde Londra’da Atina’da Paris’te de her yeri yakıp yıkıyorlar. Bu tür gruplarla dans etmek ayı ile dans etmeye benziyor. Bir zaman siz bunları kullanabiliyorsunuz ama yeri geldiğinde o kontrolden çıkan güç, Paris’in sokaklarını ateşe verebiliyor." dedi.
BAZI OLAYLARDA FRANSIZ İSTİHBARATI DA DEVREYE GİRİYOR
Terör örgütü PKK elebaşlarından Fidan Doğan, Leyla Söylemez ve Sakine Cansız’ın öldürülmesi olayına da atıfta bulunan Alabarda, “Daha öncesinde 3 tane PKK’lı üst düzey yönetici bayanın öldürülmesiyle ilgili olaylarda da gördük ki Fransa, kendi istihbarat teşkilatının da içinde olduğu bir takım olayları da devreye sokabiliyor. Bunları ibretle izlemek lazım.” diye konuştu.
HDP'Lİ VEKİLLER FRANSIZ ŞİDDETİNE SESSİZ
Türkiye'de polisin herhangi bir müdahalesinde ortalığı ayağa kaldıran HDP'li vekillerin Fransız polisinin müdahalesine yönelik sessiz kaldığını vurgulayan Alabarda, "Fransa’daki olaylarda polisin nasıl bir sert tedbirler aldığını hep birlikte gördük. Hiçbir HDP’li vekilin polisin kullanmış olduğu şiddete dair tek kelime çıkmıyor ağızlarından." dedi.
FRANSA, TERÖRÜ DESTEKLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEK
Terör örgütü yöneticilerinin bu olaylara rağmen Elysee Sarayı’nda ağırlanmaya devam edileceğini ve Fransa tarafından tarafından terör örgütü PKK’nın destekleneceğini söyleyen Alabarda, sözlerine şunu ekledi:
“Mitterand’ın eşi zamanından beri bu desteğe devam ediyorlar. Fransa’nın Suriye, Irak ve Türkiye’deki siyasetinde PKK’ya sempati duyan insanları kullanmak kendi siyasetlerinin bir parçası. Önümüzdeki süreç içerisinde kendi ülkelerindeki bu olayları şiddet kullanarak bastırırlar ama bu destekten de vazgeçmezler.
Fransa’da yaşanan vandalizm Fransız halkını rahatsız eder kuşkusuz. Bu anlamda iktidardaki Macron hükümetine bir baskı oluşturabilir. Ama bunların gelip geçici olacağını düşünüyorum. Fransa, bu tür illegal yapılarla devam edecektir."