15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada yargılanan Osman Kavala, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
Kavala'nın karanlık geçmişini bir bir aktaran Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, bugünkü "Osman Kavala bu kez sobelenmiş olabilir mi" başlıklı yazısında, "Yargıtay, Osman Kavala’nın cezasını onar mı onamaz mı bilmem. Osman Kavala “hukuken” suçlu mu değil mi bilmem. Bildiğim bir gerçek var ki Kavala, yıllarca “karda yürüyüp izini belli etmemiş” ama sanırım bu kez sobelenmiş! Ne dersiniz?" diye yazdı.
İşte Hasan Öztürk'ün bugünkü yazısı:
Gezi davasında karar verildi. Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm oldu. Taraflar bu bahaneyle saflarını sıklaştırdı.
Tartışmaya “siyasi” sos eklenmesi doğal. Ama tam tersi oluyor. Tartışma tamamen “siyasi” zeminde devam ediyor.
Osman Kavala’nın kim olduğuna ilişkin yargı, “Gezi provokasyonunu örgütleyen ve hükümeti bu yolla yıkmak isteyen kişi” tanımlaması yaptı.
Bunu tartışacak değiliz.
2013 Mayıs-Haziran aylarında yaşanan Gezi olayları bir provokasyondur. Karşılıklı manipülasyonlarla olaylar büyük bir kalkışmaya dönüşmüştür. İnsanlar ölmüş, araçlar, binalar, işyerleri tahrip edilip yakılmıştır. Gezi, FETÖ’nün ve illegal yapıların karşılıklı manivelalarıyla dozu artırılmış şiddet olaylarıdır.
OSMAN KAVALA KİMDİR? HAFIZAMIZI TAZELEYELİM
Peki Osman Kavala kimdir? Yargının verdiği karara bakmaksızın… Yine bir hafıza tazelemek isteriz.
Daha önce bu köşede Osman Kavala ile ilgili çok yazı yazdık. Kavala, iddialarımın bir bölümüne cevap da verdi.
Biz şimdi başlıklarla hafızamızı tazeleyelim:
Bir: 28 Şubat 2013 tarihli Milliyet gazetesinin İmralı Zabıtları başlıklı manşet haberinde şöyle bir ayrıntı vardı:
“Sırrı (HDP’li Sırrı Süreyya Önder- Gezi provokasyonunun ilk günlerinde iş makinasının önüne atlayan adam): Başkanım (terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan) her şeyi konuştuk. Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas. Osman Kavala’nın size selamları var. Totaliter bir yapıya dönüşmesinden endişe ediyorlar.”
Yani Osman Kavala ile Abdullah Öcalan arasında selam alıp verecek derecede bir ilişki var.
İki: 7 Haziran seçimlerinde 4 partili, parçalı Meclis aritmetiği oluştu, Ak Parti’nin tek başına iktidar olamadığı belli olduğu. Osman Kavala şu anda tutuklu olan HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı sahibi olduğu Cezayir Restoranında ağırladı.
Yani, Kavala “zaferini” ortaklarıyla birlikte kutladı.
Üç: Hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli vurucu güçlerinden biri olan F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu yaptı… Hem HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçim öncesi kullandığı “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganının mucidi oldu.
Çünkü, “Tavşana kaç, tazıya tut” diyerek düzenin devamını sağlıyordu… Türkiye’nin sistem değişikliği ile bağımsızlaşacağını gördüğü için baştan itibaren “Başkanlık sistemi”ne karşı çıktı.
Dört: Osman Kavala sistem değişikliğini önleyecek hamlelerden biri olarak MHP’de lider değişimi formülü üzerinde çalışan koalisyona da destek oldu. Zira Meral Akşener ile “ortak kuzenleri”nin nikah şahitliğini yapan da oydu.
Beş: Osman Kavala ile Meral Akşener kendi ifadesiyle “akraba değil” ve fakat “ortak kuzen” sahibidir… Ne demekse?
Altı: Ha bir de Meral Akşener’i MHP Genel Başkanı yapmak isteyen başta FETÖ ve birtakım çevreler vardı. Bunu FETÖ’nün yayın organı Zaman’da yazan Mümtaz’er Türköne “Erdoğan’ın yapmak istediklerine engel olacak formül olarak Akşener’in MHP’ye lider olması gerekir” diye yazmıştı.
Hatta o dönem Bahçeli’ye yakın Ortadoğu gazetesi, “Ölüsü, dirisi, Paralel’i, HDP’lisi birleşip Akşener’i destekliyor” diye sürmanşet atmıştı.
Yedi: Bir şey daha oldu o dönemde. CNN Türk’teTaha Akyol, Meral Akşener’i ağırladı. Akşener’e “Sizin ağzınızdan bunları duymak ne güzel” diye başlayan iltifatlarla devam etti sohbet. Akşener, aynı programda “Ayşe Buğra’nın kitaplarını gençlere öneriyorum” diye bir cümle kurdu!
Peki kim bu Ayşe Buğra? Tabii ki Osman Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala!
YERLİ OTOMOBİL PROJESİNE ADAMINI YERLEŞTİRDİ
F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu gerçekleştiren Osman Kavala oradan aldığı paraların bir kısmını Bir Gün’e borç vermişti. O Bir Gün tutup, ajitatif başlıkla 15 Aralık 2016’da yerli İHA ve SİHA’ları hedef aldı.
“Seni başkan yaptırmayacağız” sloganının mucidi, Bir Gün’ün “borç vereni”, Meral Akşener’in kuzeni, PKK terör örgütü elebaşı İmralı sakini Abdullah Öcalan’ın selamcısı, Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala’nın izini 2017 yılında Bilim ve Sanayi Bakanlığı’nın çok ama çok gizli yürüttüğü yerli otomobil projesinde bulmuştuk.
Osman Kavala önemli bir adamını projede önemli bir yere atatmış.
Sonrası malum… Yerli otomobil işi, yılan hikayesine dönmeye başlamıştı.
Allah’tan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın, çok önemsediği yerli otomobil projesinin akıbetini sorgulaması neticesi, Osman Kavala’nın önemli adamı o önemli pozisyondan alınmış.
Dönemin Bilim ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü 24 Mart 2017’de bize yaptığı açıklamada konuyla ilgili şunları söylemişti:
“Osman Kavala’nın daha önce ortak olduğu firmada genel müdürlük yapmış olan Pertev Cinalioğlu. Ben kendisini İsveç firması ile yapılan kontratları incelemek üzere görevlendirmiştim.
Kendisine sordum ‘Osman Kavala’yı tanıyor musun’ diye, o da bana 1990’da MIKES hisselerinin devrinde (F-16 uçaklarının modernizasyonunu yapan Osman Kavala’nın şirketi) bir kez gördüğünü söyledi. Pertev Cinalioğlu’nu önce TÜBİTAK MAS’ın başına getirdim, tezviratlar yüzünden sonra da görevden aldım.”
Yargıtay, Osman Kavala’nın cezasını onar mı onamaz mı bilmem. Osman Kavala “hukuken” suçlu mu değil mi bilmem. Bildiğim bir gerçek var ki Kavala, yıllarca “karda yürüyüp izini belli etmemiş” ama sanırım bu kez sobelenmiş!
Ne dersiniz?
KAYNAK : Yeni Şafak