Yunanistan'ın anlaşmaları ihlal ederek 23 adaya silah ve asker yığınağı yapması sonrası başlayan kriz, Ege'de çarpıcı bir gerçeği daha gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar, Ege Denizi üzerinde 3 bine yakın kayalık-adacık bulunduğunu ve bunların 152'sinin aidiyeti belirsiz statüsüne rağmen Yunan işgali altında olduğunu belirtti.
Yunan isimden küstah sözler: Türkleri balıklara yem yaparız
Açık açık itiraf etti: Türkiye'yi değil, Yunanistan'ı destekliyoruz
Yunanistan yeni provokasyon peşinde! Adalarda skandal hazırlık
Miçotakis'e sunulan Türkiye raporu: Yunanistan'ın gerginliği niçin artırdığı belli oldu
"ESAS HEDEF TÜRKİYE'Yİ BATI'DAN ÇEVRELEMEK"
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, Ege'deki bu kara parçaları ile ilgili silahsızlandırılmama şartı olduğunu söyledi. Karataş, Yunanistan'ın esas hedefinin Türkiye'yi Batı'dan çevrelemek, Ege'yi Yunan gölüne dönüştürmek olduğunu anlattı. Bu adacıkların her birinin bir Kardak örneği olduğunu vurgulayan Karataş; AB ve NATO teşviklerinin suistimalleri ile bugün bu adacıkların Yunanistan'ın egemenlik alanına dönüştüğü bilgisini verdi.
AVRUPALILAR DOĞU AKDENİZ'İ 'AVRUPA GÖLÜNE' ÇEVİRMEK İSTİYOR"
Emekli Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu da Girit'te Gavdos, Limni Güneyi'ndeki Bozbaba gibi yüzlerce adacık-kayalık olduğunu ve bu aidiyeti belli olmayan kara parçalarına Yunanistan'ın uluslararası sözleşmelere aykırı olarak el koyduğunu söyledi. Tokmakoğlu, "Yunanistan'ın Fır Hattı (Uçuş Bilgi Bölgesi) konusunda Şikago anlaşmasını ihlal ederek etki alanını 10 mile taşıma çabasını açık bir hak ihlaldir" dedi. Yunanistan'ın krizi tırmandırma sebebini Ukrayna savaşı sonrası ortaya çıkan enerji krizi ile açıklayan Tokmakoğlu, "Avrupalı aktörler, Doğu Akdeniz'i Yunanistan üzerinden Avrupa gölüne çevirmek istiyorlar" diye konuştu.
"YUNANİSTAN TÜRKİYE'NİN BATISINDAKİ BAZI HEDEFLERİ VURABİLİR AMA TÜRKİYE DE TÜM YUNAN SAHASINDAKİ TÜM STRATEJİK SİSTEMLERİ ÇÖKERTİR"
Emekli askerler, eski Yunan koramiral Yanis Egolfopulos'un "Larisa'dan üç füze atsak İstanbul Boğazı'ndaki köprüleri vururuz" tehdidini de "deli saçması" olarak yorumladı. "Yunanistan'ın böyle bir operasyon kabiliyeti yok" diyen Gürsel Tokmakoğlu, "Türkiye'nin sahip olduğu erken uyarı sistemleri ve hava savunma silahları buna izin vermez. İstanbul'u vurmak için aşmaları gereken ciddi koruma kalkanlarımız var. Bu tarz saha gerçeği ile ilgisiz açıklamaları ciddiye almamak gerekiyor" şeklinde konuştu. Emekli Pilot Tümgeneral Karataş da Türkiye'nin hem sınır hattı hem de S-400 ve yerli füze sistemleri ile Yunanistan'ın tüm stratejik noktalarını yok edebilecek alt yapıya sahip olduğuna dikkat çekti. Karataş, "O uçaklar havalanır ama geri inecek bir zeminleri kalmaz. Yunan savaş jetleri, Türkiye'nin batısında kısıtlı hedefleri vurabilir. Ancak Türk hava ve kara silahları Yunanistan'ın baştan aşağı tüm stratejik merkezlerini çökertir. Ukrayna örneğinden hareketle sırtını AB ve ABD'ye yaslayarak bize efelenen Yunanistan ne Avrupa ne de ABD'nin kendisi için hiçbir biçimde savaşmayacağı gerçeğini görmelidir" ifadelerini kullandı.
ÇAVUŞOĞLU: CESARETİ VARSA GÖREVDEYKEN YAPSAYDI
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de hem kendi haklarını hem de KKTC'nin haklarını savunmaya devam edeceğini belirten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan koramiralin sözleri için "Cesareti olsaydı görevdeyken yapardı. Boş laflarla kendilerini avutmalarına gerek yok" ifadesini kullandı.
İŞTE ADALARDAKİ YUNAN YIĞINAĞININ GÖRÜNTÜLERİ
Uluslararası anlaşmaları hiçe sayara Türkiye'nin burnunun dibindeki adaları silahlandıran Yunanistan'ın yığınağı ifşa oldu. ABD'nin Girit Adası'nın kuzeybatısında bulunan Suda hava üssüne konuşlandırdığı F-35/F-15 savaş uçakları ile çok sayıda mühimmat deposu ve 500 askeri personelin konakladığı alanlar uydu görüntüsüyle ortaya çıktı. Savaş uçakları ve Patriot Hava Savunma Sistemlerini barındıran İskiri adasının yan ısıra Semandirek, Limni, Midilli, Sisam, Sakız, İpsara, Ahikerya, Batnoz, İleriye, Kelemez, İstanköy, İleki, Kerpe, Sömbeki, Rodos ve Meis adaları da Yunanistan ve ABD tarafından ciddi şekilde silahlandırılan adalar arasında yer alıyor.
KAYNAK : Türkiye Gazetesi / Yılmaz Bilgen