Konya
Konya Yetiştirme Yurdu'nda çocuklara hep bir baba şefkatiyle yaklaşan Ülvan, 50 yıl önce emekli olmasına rağmen "yurttaki evlatları" tarafından unutulmuyor.
Öğrencilerinden 9 kişilik grup, Babalar Günü ve Kurban Bayramı dolayısıyla evinde ziyaret ettikleri Ülvan'ın 100. yaşını kestikleri pastayla kutladı.
Duygusal anlar yaşayan Ülvan, elini öpen "evlatları"nın her birine sarılarak mutluluğunu dile getirdi.
"Mehmet Ali hocam, 'Adam' gibi adam"
Konya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Derneği Başkanı Mürsel Gökcen (60), AA muhabirine, yurttaki çocukların baba sevgisini Ülvan gibi fedakar kişilerden aldığını ifade etti.
Ülvan'ın hakkının ödenmesinin zor olduğunu belirten Gökcen, buruk bayram günleri de dahil Mehmet Ali Ülvan'ın eşiyle, merhamet, sevgi ve şefkatle, bir ailenin ne demek olduğunu, kendilerine en güzel şekilde gösterdiğini söyledi.
Gökcen, babasını 2 yaşında kaybettiğini, Ülvan'a "baba" diye hitap ettiğini belirterek, "Eşi Münevver anneme de 'anne' diyorum. Mehmet Ali hocam, gece gelip çocukların üstünü örten adam. Birisi aç kaldı diye yemek yemeyip, yemeğini paylaşan adam. Birçok ağabeyimizi işe yerleştiren adam. 'Adam' gibi adam yani. Şu anda 100 yaşında. Bizim için bulunmaz bir nimet." diye konuştu.
"Bize yol gösterdi, rehber oldu"
Yetiştirme yurdunda büyüyen eski milli atlet Durali Yıldız (69), Ülvan sayesinde çok güzel bir hayata sahip olduğunu, kazanımlarının hepsinde onun emeğinin, şefkatinin bulunduğunu aktardı.
Anne ve babalarının farklı ancak kendilerini büyütenlerin, meslek sahibi olmalarını sağlayanların aynı olduğunu vurgulayan Yıldız, "Babamı 5 yaşında kaybettim, hatırlamıyorum. Fotoğrafı bile yok. Benim babam burada, Mehmet Ali Ülvan. Sağ, yaşıyor. Bize yol gösterdi, rehber oldu. Onun sayesinde milli formayı taşıyorum. O benim hayatımın en büyük şansı, idolüm oldu." ifadesini kullandı.
"Onlar beni unutmaz, ben de onları unutmam"
Mehmet Ali Ülvan ise yurttaki çocukları, öz evlatlarından hiç ayırmadığını, onlarla sevinip üzüldüğünü kaydetti.
Hala hepsinden haber almaya çalıştığını, hayatını kaybedenlere ağladığını dile getiren Ülvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çocuklar benim evlatlarım. Oğlumu, kızımı nasıl canım gibi seviyorsam, yetiştirme yurdu çocuklarını canım gibi severim. Candan severim. Telefonla konuşuruz. Cuma günlerinde, bayramlarda ararlar, ziyaretime gelirler. Onlarla dertleşiriz. Her şeyleri için gece gündüz çok çalıştım. Devlete, memlekete faydalı birer insan olmaları için candan çalıştım. Onlar beni unutmaz, ben de onları unutmam. Bütün çocuklarımla gurur duyuyorum. Onları halen takip ediyorum."
Ülvan'ın eşi Münevver Ülvan (95) ise 2 çocuk dünyaya getirmesine rağmen yüzlerce çocuğu olduğunu, onları kendi evlatlarıyla birlikte severek büyüttüğünü anlattı.