Gündem

17 Ağustos 1999'dan bugüne neler değişti? Uzman isimler 'her an' diyerek anlattı...

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 25. yıl dönümü vesilesiyle Haber7’ye konuşan deprem bilim uzmanları, Marmara Depremi’ni işaret etti.

17 Ağustos 1999'dan bugüne neler değişti? Uzman isimler 'her an' diyerek anlattı...
16-08-2024 16:58
Google News

Marmara Depremi'nde tek bir tuğlası bile yerinden oynamadı: İşte o mahallenin hikayesi...

GALERİNİN DEVAMI <p>17 <a href=Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi; Kocaeli, Yalova, Sakarya ve Düzce'de yıkıma sebep olmuştu.

Türkiye'yi sarsan felakette, yapılan araştırmalar sonucunda 18 bin 373 kişinin öldüğü, 48 bin 901 kişinin ise yaralandığı ortaya çıkmıştı.

"><p>Büyük <a href=kayıplara sebep olan depremde 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri hasar gördü.

Deprem; merkez üssünün çevresindeki birçok şehri etkiledi, mahallelerde büyük hasar meydana geldi.

"><p>Fakat öyle bir <a href=mahalle vardı ki, korkunç geceden hiçbir hasar almadan çıktı.

"><p>Dilovası <a href=ilçesinde bağlı Tavşancıl Mahallesi'nde 1999 depermi hasar alınmadan atlatıldı.

Depremde dimdik ayakta kalan mahalle dikkatleri üzerine çekerken; hemen yanı başında bulunan Körfez'de çok sayıda bina yıkıldı ancak Tavşancıl'da bir tuğla bile yerinden oynamadı.

"><p>Tavşancıl, 1989 <a href=yılında belediye başkanı seçilen Salih Gün'ün bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı imar planı sayesinde dimdik ayakta kalmıştı. Belediye başkanı seçildikten sonra Kocaeli Üniversitesi'nden uzmanlarla zemin etüt çalışması yaptıran Gün, Tavşancıl'da 2,5 katın üzerine kat çıkılmaması kararını aldı.

"><p><strong><span data-style=ÇOK KATLI EVLERİN OLMAMASI YIKIMA SEBEP OLMADI

Tavşancıl Mahalle Muhtarı Kenan Keleş, 17 Ağustos gecesi depreme evde yakalandıklarını anlatarak, "Depremi ağır bir şekilde yaşadık. Gerçekten depremi tanımış olduk. Mahallemiz konum itibariyle Kuzey Marmara Fay Hattı üzerinde. Zeminimizin sağlam olması bizi büyük bir yükten kurtardı. Çok katlı evlerin olmaması yıkıma sebep olmadı. Bu bölgenin tarihi dokusu da var. Bölgemizdeki evler genellikle 2 katlıdır. 3 ya da 4 katlı evler çok nadirdir. Mahallemizde bu yüzden yıkım yaşamadık" dedi.

"><p>Eski belediye başkanı Salih Gün'ün <a href=görev süresi boyunca çok katlı evlere müsaade etmediğini ifade eden Keleş, "Benim bildiğim kadarıyla rahmetli belediye başkanının babası da evine kat çıkmak istemiş ama başkan ona bile müsaade etmemiş. O kuralı mahallemizde uyguladı. Güzel de yaptı, mekanı cennet olsun. Kendisi 3 dönem belediye başkanlığı, bir dönem de milletvekilliği yaptı" diye konuştu.

"><p>Kenan Keleş, Tavşancıl'da üniversiteden gelen akademisyenlerin <a href=çeşitli incelemeler yaptığına da dikkat çekerek, "Bölgemizin zemin etütleri de yapıldı. Yapılan incelemelerde sert, kaya zemini olduğu da belirlendi" şeklinde konuştu.

"><p><strong><span data-style="İLK KIZDIĞI KİŞİ BABASIYDI"

1989 yılında Tavşancıl Belediyesi'nin Sosyal Tesisler Müdürü olarak görev yapan Mehmet Servet Akkor ise afet sırasında evinde uyuduğunu, depremin ardından hemen sokağa çıktığını söyledi. Yolda yürüdüğü sırada Salih Gün ile karşılaştığını anlatan Akkor, sözlerini şöyle sürdürdü:

"><p>ışık gördüm. Makam arabasında Salih Gün vardı. Bana, 'Öbür makam arabasına bin. Tavşancıl'a git, yıkım var mı yok mu bak' dedi. Bende hemen belediyenin önündeki makam arabasını almaya gittim. Tavşancıl'a geldim. Herhangi bir yıkım olmadığını cep telefonuyla Salih Gün'e bildirdim, teşekkür etti. Sonrasında ise belediyeye gittik. Belediyede toplantı yapıldı. Müdürler olarak bizde vardık. Acil deprem masası kuruldu. Depremde yıkım olmamasına çok sevindik. İnsanların yaşamı bizim için çok önemliydi"

"><p>İnsanları depremin değil, binaların <a href=öldürdüğünü ifade eden Akkor, "En büyük avantajımız oydu. Üzerine basa basa söylüyorum. Rahmetli Salih Gün belediye başkanı seçildiğinde Kocaeli Üniversitesindeki görevlilere zemin etüt çalışması yaptırdı. Belediye başkanımız, 3 katın üzerinde hiçbir kata izin vermeme yetkisine sahipti ve bunu uyguladı. Hatta halka '4 kat isteyen belediyeye gelmesin' derdi. Tavşancıl'da şuanda 4 katlı bina var ancak o da sonradan yapılan yapılar. Tavşancıl'da 1989 yılından sonra 3 katın üzerinde ev yaptırılmadı. Salih Gün bu konuda ruhsat da vermedi. Tavşancıl'da kızdığı ilk kişi de babasıydı. Babası 2 katlı evi için, 'Oğlum belediye başkanı olduktan sonra evimizin üzerine ev yaptırır' dedi, kat çıkmak istedi ama Salih Gün ona bile müsaade etmedi" ifadelerini kullandı.

">

Haber7 - ÖZEL

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde meydana gelen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 25 yıl geçti.

17 Ağustos 1999 saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi; Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de yıkıma neden oldu. Depremde, 17 bin 480 kişi hayatını kaybederken, 43 bin 953 kişi de yaralandı.

 

Bakan Kurum: 2.5 milyon insanımız ciddi risk altında yaşıyorBakan Kurum: 2.5 milyon insanımız ciddi risk altında yaşıyor

 

Türkiye tarihinin en büyük depremlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, son yüzyılda yaşanan diğer büyük depremlerle birlikte hatırlanmaya devam ediyor. Erzincan Depremi, Kahramanmaraş Depremi, Düzce Depremi ve diğerleri, ülkenin deprem gerçeğini vurguluyor. Geçmişte yaşanan bu felaketler, deprem riskiyle baş etme konusunun önemini vurguluyor.

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 25. yıl dönümü vesilesiyle Haber7’ye konuşan deprem bilim uzmanları, Marmara Depremi’ni işaret etti. Beklenen Marmara Depremi’ne ilişkin konuşan Deprem Bilim Uzmanı Dr. Süleyman Basa, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki İstanbul’da riskin her geçen gün arttığını söyledi.

 

Marmara Depremi'nde tek bir tuğlası bile yerinden oynamadı: İşte o mahallenin hikayesi...Marmara Depremi'nde tek bir tuğlası bile yerinden oynamadı: İşte o mahallenin hikayesi...

İSTANBUL DEPREME HAZIR MI?

Deprem Bilim Uzmanı Dr. Süleyman Basa, 17 Ağustos'ta büyük kayıplar yaşandığını ve o günden bugüne önemli adımların atıldığını ancak yetersiz olduğunu belirtti. Yapı denetim ile ilgili bir yönetmelik çıkarıldığını ancak 6 Şubat’ta yönetmeliğinde yetersiz kaldığını hatırlatan Dr. Süleyman Basa, yer ve yapının aynı anda koordineli şekilde sağlamlaştırılması gerektiğini söyledi.

Zemin ve yapının deprem riski için büyük önem taşıdığını açıklayan Deprem Uzmanı Basa, Gölcük depreminden sonra tüm Marmara’nın deprem açısından odak noktası olduğunu vurguladı.