Söz konusu yasa tasarısı, hem yarı iletken endüstrisinde hem de uluslararası ticarette geniş yankılar uyandırabilir. Huawei, dünya çapında telekomünikasyon altyapısı ve akıllı cihazlar üretiminde önemli bir oyuncu konumunda bulunurken, çip tedarik zincirine yönelik bu türden bir kısıtlama, şirketin faaliyetlerini derinden etkileyebilir. Ayrıca, bu hamle, ABD ile Çin arasında süregelen teknoloji rekabetinde yeni bir gerilim kaynağı oluşturabilir.
Uzmanlar, bu yasa tasarısının yalnızca Huawei'yi değil, aynı zamanda küresel teknoloji sektörünü de etkileyeceğini belirtiyor.
Zira, birçok şirket Huawei ile dolaylı ya da doğrudan iş birliği içinde bulunuyor ve bu yasak, sektörün geniş bir kesiminde tedarik zincirlerini yeniden düzenleme gerekliliğini doğurabilir. ABD'nin bu adımının, diğer ülkeleri de benzer önlemler almaya teşvik edebileceği değerlendiriliyor.
Huawei ise bu tür kısıtlamaların haksız olduğunu ve rekabeti baltaladığını savunuyor. Şirket, ABD'nin bu yaklaşımının teknoloji inovasyonuna zarar verdiğini ve uluslararası ticaret kurallarına aykırı olduğunu dile getiriyor. Huawei'nin, yeni yasa tasarısının yasalaşması durumunda uluslararası platformlarda daha güçlü tepkiler vermesi bekleniyor.
ABD’nin bu adımı, hem siyasi hem de ekonomik boyutlarıyla önümüzdeki dönemde teknoloji dünyasında geniş bir tartışma alanı yaratacağa benziyor.
ABD, Çin merkezli teknoloji devi Huawei’ye yönelik yaptırımları daha da sıkılaştırmayı planlıyor. Şirketin, ABD'nin önceki yaptırımlarını aşarak 5G destekli çipler geliştirdiği haberlerinin ardından, Washington yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
Yeni Yasa Tasarısı Gündemde
ABD Kongresi, Huawei’ye çip ve çip üretim ekipmanları tedarik eden şirketlerin, aynı zamanda Pentagon ile iş yapmasını engelleyecek bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor.
Bu tasarı, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nın (NDAA) bir parçası olarak gündeme getirildi. Hedef, Huawei’nin ABD teknolojilerine ve kaynaklarına erişimini tamamen kesmek.
Şirketler İçin Kritik Bir Dönüm Noktası
Yeni düzenleme, çip üreticilerini ve teknoloji tedarikçilerini zorlu bir seçimle karşı karşıya bırakacak. Şirketler ya Huawei ile iş yapmayı sürdürecek ya da Pentagon'un yıllık 460 milyar doları bulan devasa savunma bütçesinden faydalanmayı tercih edecek.
Uzmanlara göre, bu büyüklükteki bir pazar karşısında birçok firmanın Huawei ile olan bağlarını koparması kaçınılmaz görünüyor.
Huawei’nin Teknoloji Hamleleri ABD’yi Harekete Geçirdi
Huawei, ABD'nin uyguladığı kısıtlamalara rağmen, 5G teknolojisini destekleyen Kirin işlemcilerini Mate 60 ve Mate 70 serilerinde başarıyla kullanmayı başardı.
Şirket, daha önce ABD merkezli Qualcomm’dan 5G desteklemeyen Snapdragon işlemcileri satın alabiliyordu. Ancak, 2023’ün başlarında ABD, Qualcomm’un Huawei’ye çip satma lisansını iptal ederek bu kapıyı da kapattı.
Huawei’nin bu yeni teknoloji hamlesi, ABD'li yetkililer tarafından ulusal güvenlik açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
Şirketin çip üretimindeki ilerlemesi, ABD'nin teknoloji transferini engellemeye yönelik mevcut stratejisinin etkisiz kaldığını gösteriyor ve daha sert adımlar atılmasını gerektiriyor.
Yeni Yaptırımların Zaman Çizelgesi
Eğer yasa tasarısı hem Temsilciler Meclisi hem de Senato tarafından onaylanırsa, başkanın imzasıyla yürürlüğe girecek.
Tasarının onaylanmasının ardından 270 gün içinde yeni yaptırımların devreye girmesi bekleniyor. Bu yaptırımların Huawei’nin küresel tedarik zincirini ciddi şekilde etkileyeceği öngörülüyor.
ABD-Çin Teknoloji Savaşı Derinleşiyor
Bu yeni hamle, ABD ile Çin arasındaki teknoloji savaşını daha da derinleştirecek gibi görünüyor. ABD, Çin'in gelişmiş teknolojilere erişimini sınırlamak için uluslararası çapta koalisyonlar kurarken, Çin kendi teknolojik ekosistemini geliştirme çabalarını hızlandırıyor.
ABD'nin Huawei'ye karşı başlattığı bu yeni yaptırım süreci, yalnızca Huawei'yi değil, küresel teknoloji tedarik zincirlerini ve ABD ile Çin arasındaki ekonomik ilişkileri de yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.
Editor : EsHaHaber